CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun'da partisince bir otelde düzenlenen programda şehit ve gazi aileleri, muhtarlar ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da sandığa gidildiğinde bir siyasi parti seçimi yapılmayacağını, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir anayasa için halk oylamasına gidileceğini vurguladı.
Bugünün Nevruz Bayramı olduğunu, baharla doğanın da uyandığını belirten Kılıçdaroğlu, dünyanın en güzel ülkesi Türkiye'de ortak paydası vatan, bayrak olan insanların kardeşçe bir arada yaşamasını istediklerini bildirdi.
Bir anayasa değişikliği yapılacağını ve bir kişinin olağanüstü yetkilerle donatılacağını savunan Kılıçdaroğlu, bunun doğru olmadığını kaydetti.
Parlamenter sistemde kararların ortak alındığına işaret eden Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Bir kişi devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili her türlü kararı alabilecek. Mesela kaç bakanlık olacak, sadece başkan bilecek. Hiç bakanlık olmayabilir de takdir tamamen ona ait. Mevcut sistemde bir bakanlığın kurulmasına TBMM karar veriyor. Yeni modelde Meclisin böyle bir yetkisi yok. Peki kaç başkan yardımcısı olacak? O da belli değil. Afganistan'da cumhurbaşkanının iki başkan yardımcısı yine seçimle gelir. Sayı bellidir, iki. Afganistan'dan söz ediyorum. Bizde sayı belli değil, hiçbirisi de seçimle gelmiyor. Tamamen başkanın takdirine bağlı. Siz buna 'çok doğrudur' diyorsanız gidip 'evet' oyu kullanacaksınız. 'Bu yanlıştır, böyle bir şey olmaz, Meclis ikinci sınıf bir Meclis değildir' diyorsanız gidip 'hayır' oyu kullanacaksınız. Bu kadar basit. Bunun siyasi partilerle bir ilgisi yok. Rejimi değiştiriyoruz. Parlamenter, demokratik sistemden otoriter, tek adam rejimine geçiyoruz. 'Otoriter, tek adam rejimi olsun' diyorsanız 'evet' oyu kullanacaksınız. 'Parlamenter demokratik sistem olsun' diyorsanız 'hayır' oyu kullanacaksınız. Bu kadar basit. Öyle kafaları karıştıracak bir soru da yok ortada."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, halk oylamasına ilişkin Anayasa Mahkemesine gitmediklerini belirterek, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Niye Anayasa Mahkemesine gitmediniz?' diye bize soruluyor. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı belirleyecektir. Milletin kaderini mahkemeye bırakamayız, terk edemeyiz. Millet kendi kaderini kendisi belirleyecek. 'Ben demokrasi istiyorum' diyorsa gidip oyunu kullanacak. 'Otoriter rejim istiyorum' diyorsa da gidip, oyunu kullanacak. 'Evet' diyenin de 'hayır' diyenin de başımızın üzerinde yeri var. Benim sizden tek isteğim var. Sandığa giderken, elinizi vicdanınıza koyun, oturun konuşun, tartışın, sandığa öyle gidin. Yanlışlık olduğunda faturayı kim öder? Başkana her türlü yetkiyi verdik, birisi kalktı bir yanlışlık yaptı. Bu kadar yetkiyi bir kişiye vermek doğru mu? Bunu oturup konuşmanız lazım. Şunu düşünün, bu kadar yetki verdiğimiz başkan hiçbir yerde hesap vermeyecek."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |