İngiltere Başbakanı Theresa May, kabinesinde bugün yaşanan 4 istifaya rağmen görevini sürdüreceğini açıkladı.
May, aralarında Brexit bakanın da bulunduğu 4 bakanın istifasının ardından akşam saatlerinde basın toplantısı düzenledi.
Görevinin başında olduğunun mesajını veren May, gazetecilerin istifayı düşünüp düşünmediği ve partisinde kendisi hakkında bir güvensizlik oylaması yapılması halinde tavrının ne olacağı soruları üzerine, "Liderlik, kolay değil, zor tercihlerde bulunmaktır. Başbakan olarak benim görevim İngiliz halkının iradesini hayata geçiren bir anlaşmayı sağlamaktır. Bunu sonuna kadar götüreceğim." değerlendirmesinde bulundu.
Muhafazakar Parti milletvekili Jacob Rees-Mogg, bugün May hakkında güvensizlik oylaması için başvuruda bulunmuştu. İngiliz basınında yer alan haberlere göre Ress-Mogg'u, aynı taleple 15 kadar milletvekili daha izlemişti.
Muhafazakar Parti yönetmeliğine göre, 48 milletvekilinin başvurması halinde, grupta güvensizlik oylamasına gidilebiliyor.
May hükümeti, dün akşam ilan ettiği Brexit anlaşmasının ardından 4 bakanın istifasıyla sarsılmıştı.
İstifa eden isimler arasında Brexit Bakanı Dominic Raab ve Çalışma Bakanı Esther McVey de yer almıştı.
Temmuz ayında Brexit Bakanı David Davis ve Dışişleri Bakanı Boris Johnson, geçen cuma günü de Ulaştırmadan Sorumlu Devlet Bakanı Jo Johnson, Brexit gerekçesiyle istifa etmişti.
May'in koltuğu için adaylığını koyabilecek kişiler arasında Raab, Davis ve Boris Johnson'ın da adları geçiyor.
Erken seçimde başarısız olmuştu
May'in inisiyatifiyle geçen yıl gidilen erken genel seçimde Muhafazakar Parti parlamentodaki çoğunluğunu kaybetmiş, ancak Kuzey İrlanda'nın İngiltere ile birlik yanlısı sağcı partisi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) dışarıdan desteğiyle azınlık hükümeti kurabilmişti.
May hükümetinin Avrupa Birliği (AB) ile vardığı Brexit anlaşmasının İngiliz parlamentosundan onay alması gerekiyor. Ancak siyasi gözlemciler muhalefet partilerinin yanı sıra DUP'un ve yaklaşık 90 Muhafazakar milletvekilinin karşı olduğu anlaşmanın parlamentodan geçme olasılığını düşük görüyor.
AB ile İngiltere arasında Haziran 2017'de başlayan müzakerelerde taraflar, geçen yılın sonunda İngiltere'nin AB bütçesine taahhütlerinden kaynaklanan yüklü bir "ayrılık ücreti"nin ödenmesi ile vatandaş haklarının da aralarında yer aldığı bir dizi konuda ön anlaşmaya varmıştı.
Taraflar, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile İngiltere'ye bağlı Kuzey İrlanda arasında fiziki sınır getirmeyecek bir çözüm üzerinde ise kesin anlaşmaya varamamıştı.? AB ile varılan son anlaşmada, Kuzey İrlanda sorununa, İngiltere'nin bütününü süresiz biçimde Gümrük Birliği içinde tutmaya kapı aralayan bir çözüm üzerinde uzlaşılmıştı.
İngiltere 23 Haziran 2016'da yapılan referandumla AB'den ayrılma kararı almıştı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...