Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde yaşanan olayda kendisine işkence eden 12 yıllık eşi Ramazan İpek'i öldüren Melek İpek'in gerekçeli kararı açıklandı. 108 gün sonra meşru müdafaa kararı ile tahliye edilen Melek İpek için kararda, "Bitmiş olmasına rağmen tekrarından korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur. Bir kimsenin muhtemel saldırıya karşı hazırlık yapması ve savunma araçlarını önceden hazırlaması da meşru müdafaa kabul edilmelidir" ifadeleri kullanıldı.
Antalya'da, işkenceci eşi Ramazan İpek'i (36) öldüren Melek İpek'in (31), 108 gün sonra tahliye edilmesine ilişkin kararın gerekçesi açıklandı. Sanığın niyetinin, olayın icra tarzına ve ruh haline göre ciddi bir saldırının defedilmesini amaçladığı, kin ve nefret duygusunu tatmine yönelik olmadığı kaydedildi. Gerekçede, "Başlayacağı artık muhakkak olan bir saldırıyı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen tekrarından korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur. Bir kimsenin muhtemel saldırıya karşı hazırlık yapması ve savunma araçlarını önceden hazırlaması da meşru müdafaa kabul edilmelidir" denildi.
108 GÜN SONRA ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTU
Döşemealtı ilçesinde, 7 Ocak'ta kendisine işkence edip, ölümle tehdit ettiği iddiasıyla 12 yıllık eşi Ramazan İpek'i av tüfeğiyle vurarak, öldüren 2 çocuk annesi Melek İpek, mahkemece tutuklandı. Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 Nisan'da görülen 3'üncü duruşmada, 'ceza verilmesine yer olmadığı'na karar verilip tahliye edilen Melek İpek, 108 gün sonra özgürlüğüne kavuştu.
MEŞRU SAVUNMA SINIRININ AŞILMASI DURUMU
Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını hazırladı. 5237 sayılı Kanunun 27. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez' hükmü hatırlatılan gerekçeli kararda, "Bu durumda; kişinin maruz kaldığı saldırı nedeniyle içerisine düştüğü korku, telaş ve şaşkınlık dolayısıyla davranışlarını yönlendirme yeteneğinin ortadan kalkması söz konusu olacağından, meşru müdafaada sınırın aşılmasından dolayı kusurlu sayılamayacağı kabul edilir. Dolayısıyla burada belirleyici olan, maruz kalınan saldırının kişiyi içerisine düşürdüğü psikolojik durumdur" denildi.
"HUKUK DÜZENİNİ İLK İHLAL EDEN SALDIRGANIN KENDİSİ"
Sınırın aşılması konusunda failin o anda içerisinde bulunduğu ruh halinin adil bir tarzda göz önünde bulundurmak gerektiği belirtilen kararda, "Yani failin niyeti, fiilin icra tarzına ve ruh haline göre ciddi bir saldırının defedilmesinden ziyade, kin duygusunu tatmine yönelik ise meşru müdafaanın sınırlarını aşma değil, ancak haksız tahrik söz konusu olabilecektir. Meşru müdafaada bulunan kişinin eylemi, saldırgan açısından haksız tahrik olarak değerlendirilemez. Zira hukuk düzenini ilk ihlal eden saldırganın kendisidir" ifadeleri yer aldı.
"SANIĞIN BEYANLARI BİRBİRİYLE UYUMLU"
Doğrudan görgü tanığı bulunmayan olayda sanığın olayın hemen sonrasında alınan beyanları ile ilerleyen aşamada alınan beyanları ve özellikle yargılama aşamasında alınmış beyan içeriklerinin esas olarak birbiriyle uyumlu olduğu belirtilen kararda, "Dolayısı ile tüm dosya kapsamındaki maddi deliller karşısında savunmaya itibar edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır" denildi.
"MEŞRU MÜDAFA KABUL EDİLMELİDİR"
Meşru müdafaadan söz edebilmek için bir saldırının bulunması ve savunma ile saldırının aynı zamanda olması gerektiği ifade edilen kararda, şöyle denildi: "Saldırı başlamadan önce müdafaaya geçmek nasıl meşru sayılmazsa, öylece saldırı bittikten sonra müdafaada bulunmak da meşru olamaz. Ancak saldırının varlığı şartını geniş manada anlamak ve başlayacağı artık muhakkak olan bir saldırıyı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen tekrarından korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur. Ancak bir kimsenin muhtemel saldırıya karşı hazırlık yapması ve savunma araçlarını önceden hazırlaması da meşru müdafaa kabul edilmelidir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...