Merkez Bankasından Kötü Haber TOPARLANMA YOK!

Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu'nun 19 Şubat tarihinde yaptığı toplantının ''özetini'' yayımladı.

Toplantı özetine göre Kurul, gerek enflasyonun ana eğilimindeki gözlenen yavaşlama gerekse baz etkisi nedeniyle önümüzdeki aylarda enflasyondaki düşüşün hızlanacağını öngörüsünde bulundu.

Ocak ayında işsizlik ödeneğinden yararlanan kişi sayısında belirgin bir yükseliş gözlenmiş olmasının işsizlikteki artışın 2009 yılının başı itibarıyla hızlanarak devam ettiğini gösterdiğine işaret eden Kurul, bu çerçevede, yılın ilk çeyreğinde tarım dışı işsizlik oranının tarihsel olarak yüksek değerlere ulaşacağı değerlendirmesini yaptı.

-PARA POLİTİKASI VE RİSKLER-

Toplantı özetine göre, uluslararası kredi piyasalarındaki ve küresel ekonomideki sorunlar devam ederken açıklanan her yeni veri küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmesini gerektiriyor. Uluslararası finans piyasalarındaki sorunların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilişkin belirsizlikler sürüyor. Kurul bu çerçevede, yakın dönemde iç ve dış talepte önemli bir canlanma beklenmediğini, dolayısıyla iktisadi faaliyetteki toparlanmanın zaman alacağını ve enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskıların süreceğinin beklendiğine işaret etti.

Son dönemde kamu harcamalarındaki gözlenen hızlanmaya rağmen iç talepteki toparlanmanın kademeli ve yavaş bir biçimde gerçekleşeceğini öngören Kurul, yurt içi iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin yakın dönemde bir toparlanma işareti içermediğine dikkati çekti.

Kurul üyelerinin görüşüne göre, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki birikimli düşüşler özellikle enerji ve gıda fiyatları aracılığıyla enflasyonu olumlu etkiliyor ve enflasyon beklentilerinin gerilemesine katkıda bulunuyor. Kısa vadede, enerji ve gıda fiyatlarının enflasyondaki düşüşe verdiği katkının artması ve bu çerçevede yıllık enflasyondaki düşüşün belirginleşmesi bekleniyor.

Gerek iç ve dış talep gerekse maliyet koşullarındaki gelişmelere bağlı olarak önümüzdeki dönemde enflasyondaki düşüşün hızlanacağı ve yıl sonu hedefine öngörülenden daha önce ulaşılacağı öngörüsünde bulunan Kurul üyeleri, enflasyonun hedefin belirgin şekilde altında kalma ihtimalinin sürdüğünü belirtti.

Kısa vadeli faizlerin 150 baz puan indirilmesine karar veren Kurul, Ocak Enflasyon Raporundaki baz senaryo doğrultusunda, bundan sonraki olası faiz indiriminin bu toplantıdaki indirime kıyasla daha yavaş olabileceğine, miktarının ve zamanlamasının ise enflasyon görünümünü etkileyen unsurlardaki gelişmelere bağlı olacağına işaret etti.

-KREDİ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER-

Kurul, son dönemde gerçekleştirilen faiz indirimlerine rağmen finansal koşullardaki ek sıkılığın kısmen devam ettiği değerlendirmesinde bulundu.

Toplantı özetinde, kredi piyasasındaki gelişmelerin, gerek iktisadi faaliyete ilişkin içerdiği bilgi açısından gerekse para politikasının etkinliği bakımından dikkatle takip edildiği belirtilerek, ''Orta vadeli enflasyon ve para politikasına ilişkin ifade edilen temel görünümün, mali duruşta geçtiğimiz dönemlere kıyasla yapısal anlamda önemli bir farklılaşma olmadığı varsayımını esas aldığı belirtilmelidir'' denildi.

Buna göre, Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlama temel amacı ile çelişmemek kaydıyla, uluslararası piyasalardaki sorunların ekonomi üzerindeki etkilerini sınırlamak için üzerine düşen tedbirleri almaya devam edecek. Bu çerçevede, finansal sistemdeki akışkanlığın ve kredi piyasalarının etkin bir şekilde çalışmasının önemine dikkati çeken Kurul, bu doğrultuda döviz likiditesi ile ilgili ek düzenlemelerin devreye sokulması gerektiği görüşüne yer verdi.

-KAMU KESİMİNİN BORÇLANMA GEREKSİNİMİ-

Kurul, 2009 yılında kamu kesiminin borçlanma gereksiniminin belirgin olarak artacağı ve bu durumun orta vadeli piyasa faizlerindeki düşüşü sınırlayarak para politikasının etkinliğini azaltabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Kurulun toplantı özetinde şu görüşlere yer verildi:

''Dolayısıyla, mali disiplinin sürdürüleceğine dair taahhütlerin ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesi, gerek beklenti yönetiminin etkinleştirilmesi gerekse para politikası kararlarının olumlu etkilerinin desteklenmesi açılarından büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, Avrupa Birliği'ne uyum ve yakınsama sürecinin devam ettirilmesi ve Orta Vadeli Program'da öngörülen yapısal düzenlemelerin güncellenerek bir an önce hayata geçirilmesi konusundaki çabaların sürekliliği önemini korumaktadır.''