MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin terör örgütü üyelerine af istemesiyle ilgili sözlerine tepki göstererek, Talabani'ye, "Türkiye'nin ne yapması gerektiğini salık verme, bölgenin terör üssü olarak kullanılmayacağına ilişkin taahhüdünü yerine getir"diye seslendi.
Vural, TBMM'de, gazetecilerin sorusu üzerine Talabani'nin, "Dağdakilere hapishanelere dönsünler demiyoruz. Evlerine geri dönsünler diyoruz" şeklindeki sözlerini değerlendirdi.
"Talabani, Türkiye'nin içişlerine karışma cüretini nereden buluyor" diyen Vural, Talabani'ye düşen görevin, Irak topraklarının teröristlere üst olarak kullanılmasının önüne geçmek olduğunu söyledi.
AK Parti'nin bu konuda danışıklı dövüş içinde olduğunu iddia eden Vural, şöyle devam etti:
"Bugün AKP, birtakım insanları Barzani'ye gönderiyor. Onun meşruiyetini tanıma konusunda birtakım girişimlerde bulunuyor. Yakın zamanda afla ilgili birtakım söylentiler çıktı. Şimdi de Talabani bunu ağzından kaçırıyor ve teröristlerin affedilmesini istiyor. Anlaşılıyor ki Talabani ve DTP, PKK ile AKP arasında bir arabulucu rolüne üstlenmiş. PKK'nın affedilmesi ve siyasallaşmanın önünü açmak istiyorlar. Irak terörle mücadele etmek istiyorsa, kendi topraklarından Türkiye'nin bütünlüğüne yapılan saldırıları önlemelidir. Önleyemiyorsa, Türkiye gereğini yapar."
AK Parti ile PKK arasında, Irak'ın kuzeyindeki yönetim aracılığıyla bir görüşme trafiği olduğunu ifade eden Vural, "Talabani'de bunu ifşa etti. DTP ile AKP arasındaki gerginlik, danışıklı bir dövüştür, oyundur. Birisi terörist başına kötü muamele yapıldığını, diğeri ise yanına arkadaş gönderme projesi uyguluyor. Mızrak çuvala sığmaz, bu oyunun hesabı sorulacak." diye konuştu.
"AK Parti'li bir milletvekili ile TRT yöneticisinin, Şirwan Perver'in ayağına gittiği ve davette bulunduğu" yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de Vural, TRT'nin milli bir kurum olmaktan giderek çıktığını ileri sürdü. TRT'nin, ismindeki "Türkiye" ibaresini çıkarması gerektiğini öne süren Vural, "TRT, Türkiye'de, Türkçe'nin dışında yayın yapmanın öncülüğünü yapan kurum haline geldi. AKP'li biriyle kurum yöneticisinin gitmesi, kabul edilemez durumdur" dedi.
Vural, "CHP'nin, seçmen kütüklerinde düzenlemeye gidilmezse, Danıştay'da dava açabileceği" yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de şunları kaydetti:
"Ayıplı bir seçmen kütüğü hazırlandı. AKP, bir seçmen kütüğü oluşturdu, hiçbirimiz bunun içinden çıkamıyoruz. YSK sürekli toplantı yapıyor, ama henüz tatmin edici bir cevap verebilmiş değil. Bu doğrudan doğruya seçmen kütüklerine siyasi bir müdahaledir. Seçmen kütüklerine siyasi müdahalenin kabul edilmesi mümkün değil. Bu tamamıyla yanlıştır. Acaba bundan önce de bir siyasi müdahale oldu mu? AKP seçmen kütüğünden elini çekmelidir. Teröristleri seçmen olarak yazıp da adreslerini bulduğunu iddia edenler, gelinen noktada seçimlerle ilgili yaptıkları yanlışta suç üstü yakalanmışlardır. Bu konuda YSK'dan protokolü istedik. Bu konuyla ilgili gerekli işlem yapılacaktır."
MHP'li Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve CHP Lideri Deniz Baykal'ın aynı afişte yer almasına ilişkin soru üzerine, bunun bir fotomontaj olduğunu hatırlattı. Vural, bu konuda parti yetkililerinin gerekli girişimi yapacağını bildirdi.