Gottemoeller şunları söyledi:
NATO, operasyonun ilk anında beri çok net bir şekilde Türkiye'nin güvenlik endişeleri olduğunu söylemiş ve son derece büyük bir terör tehdidiyle mücadele ettiğini belirtmiştir. Türkiye, saldırıların büyüklüğü ve sayısı dikkate alındığında son dönemde terörle en fazla mücadele eden ülke olarak dikkat çekmiştir.
Neyse ki son dönemde, bu saldırıların azaldığını görüyoruz ancak son derece korkunç bir tehdit vardı ve Türkiye birçok şekilde mücadele etmeye devam ediyor.
Yılardır olduğu gibi, Awacs adı verilen uçaklarla erken uyarı sistemleri çok uzun yıllardır Türk hava sahasında 1980 yılından beri ne kadar etkili olduğunu biliyorum. Konya'da kendi gözlerimle görme şansını buldum. Bu uçakları yıllardır uçuruyoruz. Türk Hava sahasında güvenliği sağlamanın yanı sıra DEAŞ'a karşı koalisyona da destek veriyor bu uçaklar. İspanya ve İtalya da Patriot bataryalarıyla ve Samp T sistemleriyle katkıda bulunmaya devam ediyorlar.
"TÜRKİYE'NİN EKSTRA TALEBİ OLURSA GÖRÜŞÜRÜZ"
Tüm güvenlik endişelerine karşı Türkiye'yle birlikte çalışacağız. Türkiye'nin talep ve ihtiyaçlarına göre birlikte çalışmaya devam edeceğiz. NATO hiçbir müttefikine herhangi bir şeyi zorla empoze etmeye çalışmaz. Burada müttefiklerimiz talepte bulunur, daha sonra NATO'nun neleri verebileceğini konuşuruz.
NATO Türkiye'ye çok fazla yatırım yapmıştır. Bu da aynı şekilde terörle mücadeleye fayda sağlamaktadır.
İki taraflı bir görüşme bu. NATO ülkesi belli bir destek isterse, gerekli kaynaklar değerlendirilir ve anlaşmalar yapılır.
(ABD'nin YPG'ye verdiği silahlar) NATO'nun büyük bir aile olduğunu anlamak gerekiyor. Büyük ailelerde zaman zaman anlaşmazlıklar olabilir. NATO üyelerinin farklı bakış açıları olabilir. Bunları çözmek gerekir. Türkiye, NATO'nun kurucu üyelerinden biri olduğunu, ne kadar önemli olduğunu bildiğimizi bilmeniz gerekiyor. Türkiye'nin NATO'daki rolü diğer üyelerden farklı değil. Masada eşit yerleri var. NATO karar sürecinde Türkiye'nin de onayı olmadan karar veremeyecek bir durumda. NATO üyeleri arasında anlaşmazlık olduğunda bunu çözmek NATO'nun bir görevi değil. Üyelerimizin bazı anlaşmazlıklarını çözmeye yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz.
Amerikalı yetkilileri dinlemek çok önemli. Türk tarafının da söylediği bazı gerçekler var, PYD/YPG'ye çok fazla destek olduğu konusunda. NATO güvenliğin ne kadar önemli olduğunun farkında. Türkiye'nin meşru endişeleri var ve bunlarla mücadele etmek zorunda. NATO'nun perspektifinden biz gerçekten hem bu noktayı hem de buradaki verilen tepkinin orantılı olması şeklinde ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da söylediği gibi 'sınırlı bir zamanda' ve 'alanda' olması gerektiğini söylemek gerekiyor. Sivillerin güvenliğinin sağlanması gerekiyor. NATO bu önemli prensipler odağında hareket edilmesine dikkat ediyor.
Genel sekreterimiz Stoltenberg'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iletişimden ne kadar memnun olduğunu, son derece zorlu konuda kendisiyle sürekli temas halinde olmasından ne kadar memnun olduğunu söylemem gerekiyor. Geçen Salı günü de bunu telefonda görüştüler. Açık bir iletişim hattımız var, en üst düzeyde ve bunu önümüzdeki günlerde de sıcaklığı ve gerginliği azaltmak için kullanabileceğimizi düşünüyoruz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...