İSTANBUL 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hafta başında başlayıp 5 gün üst üste devam eden oturumların ardından önceki akşam mahkeme heyeti Ahmet Şık, Akın Atalay, Kadri Gürsel ve Murat Sabuncu hakkında “kuvvetli suç şüphesi dikkate alınarak” tutukluluklarının devamına karar verdi. Tutuklu sanıklar Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Hacı Musa Kart, Güray Tekin Öz, Turhan Günay, Önder Çelik ve Hakan Kara hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye kararı veren mahkeme, Can Dündar ile İlhan Tanır hakkındaki yakalama kararının beklenmesini kararlaştırıp duruşmayı 11 Eylül’e ertelemişti.
Mahkeme salonunda savcılık tarafından mütalaanın açıklanmasının ardından Kadri Gürsel’in eşi Nazire Gürsel fenalaşıp kararın açıklanmasını beklemeden salondan ayrılmıştı.
Akın Atalay’ın oğlu Güven Atalay, karara ilişkin “Savunmalar 5 gün sürdü ama ilk günden bütün iddialar çürütüldü. Hakim de savcı da bunu gayet net gördü. Ortada hiçbir şey yokken, siyasi süreçten dolayı tutuklamalar devam ediyor. İlk duruşmadan hepsini serbest bırakmamak için böyle bir karar verdiler. Bu duvar yıkıldı, devamı gelecek” dedi.
Ahmet Şık’ın annesi Fatma Şık, “Bu adalet sarayında bizlere adalet dağıtmıyorlar. Kararların hepsi siyasiydi. Oğlum, hakkındaki bütün suçlamaları çürüttü. Bu davanın peşini bırakmayacağız. Oğlumun her zaman yanındayım. Onun destekçisi olacağım” dedi.
Murat Sabuncu’nun oğlu Muratcan Sabuncu ise kararı eleştirerek “Tahliye olan gazeteciler için mutluyuz. Ortadaki hukuksuzluğun da siyasi nedenlerden olduğunu biliyorlar. Gazetecilik açısından bu davanın önemini biliyoruz” dedi.
7 Cumhuriyet gazetesi çalışanı Silivri Cezaevi’nden önceki gece yarısı tahliye edildi. Karikatürist Musa Kart, şunları söyledi: “Haksız suçlamalarla 9 ay tutuklu kaldık. Sevdiklerimizden, işimizden ayrı tutulduk. Avukat arkadaşlarımız buna ‘keyfi tutuklama’ diyor. Ama inanın bu süre içerisinde yüreğimizi kinle ve öfkeyle doldurmadık. Bu duygularla yaşayamazdık. Cumhuriyet’i FETÖ terör örgütüyle irtibatlandırmak isteyen iddianame düşmüştür. Savunmamda da ifade ettim. Dedim ki: Bu iddianame düşmüştür. Ama mizahı zerafet ölçüsünde yapanlar bilirler ki düşene vurulmaz. Önyargısız bir denetim, bir iddianame hazırlansa görülecekti ki, başta FETÖ olmak üzere bütün terör örgütlerine karşı çizilmiş en sert karikatürlerin altında benim imzam vardır. Terör örgütlerini en sert şekilde eleştiren bir gazeteyi terör örgütleriyle irtibatlandırmak aklın hayalin alacağı bir şey değil. Tahliye anında çok sevinçli olacağımı düşünüyordum ama çok sevinçli değilim. Ne yazık ki 4 arkadaşımız Silivri Cezaevi’nde yatmaktalar. Gazetecilerin cezaevinde olduğu bir fotoğraf Türkiye’ye yakışmıyor. Umarım en kısa zamanda 4 arkadaşımızı da Silivri’den alacağız.”
Mahkeme, 11 Eylül’e ertelenen duruşmada İnan Kıraç, Alev Coşkun, Mustafa Pamukoğlu, Nevzat Tüfekçioğlu, Nail İnal, Şükran Soner, Mehmet Faraç, Rıza Zelyut, İbrahim Yıldız, Leyla Tavşanoğlu, Miyase İlknur ve Aykut Küçükkaya’nın tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Ayrıca Cumhuriyet Vakfı ve Yenigün Holding’in mali durumunun, Türk Ticaret Kanununun koşullarına uyup uymadığı, satılan gayrimenkullerden elde edilen bedellerin ne şekilde tasarruf edildiği hususunda atanacak bilirkişi raporunun alınmasını kararlaştırdı. Cumhuriyet Vakfı’na ait olup Şişli’de satışı gerçekleşen gayrimenkulle ilgili cari alım satım fiyat aralığının belirlenmesi için seçilecek bilirkişi ile rapor alınmasına hükmedildi.
Mahkeme, yoğun katılım nedeniyle bir sonraki duruşmaların Silivri’de devam etmesine karar vererek duruşmayı, 11 Eylül tarihine bıraktı. Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, davayı bu yıl içerisinde bitirmeyi planladıklarını da salonda açıkladı.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...