Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durgunluğun başlıca nedenlerinden biri olan yüz milyarlarca dolarlık şirket borçları, 2018 yılında ülkenin en büyük şirketlerinin kârlarını adeta eritti. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) "Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2018 Araştırması"nın (İSO-500) sonuçlarına göre, Türkiye’nin dev şirketleri geçen yıl elde ettikleri kârın neredeyse yüzde 90’ını borç ödemek için kullandı.
Ekonomistler, geçen yaz papaz Brunson krizi ile patlak veren kur şokunun sanayiciye vurduğu ağır darbenin ortaya çıktığına işaret ediyor. Uzmanlara göre, mevcut şirket bilançoları ile kısa vadede Türkiye’de yeni yatırım görmek çok zor olacak.
En büyük sanayi şirketi TÜPRAŞ
Türkiye’nin toplam sanayi ihracatının yüzde 44,5’ini, yani yaklaşık yarısını gerçekleştiren 500 şirketin yer aldığı İSO-500 araştırmasının 2018 sonuçlarına göre, her yıl olduğu gibi bu yıl da TÜPRAŞ üretimden satışlarda 79 milyar liralık gelir ile Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu oldu. Listede ikinciliği Ford Otosan, üçüncülüğü ise Toyota aldı. İlk 10 büyük kuruluş içinde 5 adet otomotiv firması ve 3 adet demir-çelik üreticisi yer aldı.
Araştırmadan çıkan en çarpıcı sonuç ise şirketlerin borçluluğu ile ilgili oldu. İSO-500 şirketlerinin finansal yapılarına bakıldığında, toplam borç miktarının toplam öz kaynakların tam iki katına çıktığı görülüyor. Buna göre, 2018 yılında şirketlerin finansal kaynaklarının yüzde 33’ünü öz kaynaklar oluştururken, toplam borçlar ise kaynakların yüzde 67’sini kapladı. Bu oran bir önceki yıl yüzde 62,9 olarak gerçekleşmişti. Kaynaklar içerisinde yüzde 67’lik borç miktarı, İSO-500 tarihinin en büyük borç oranı olarak da kayda geçti.
Borca ayrılan para 1 yılda yüzde 172 arttı
Türkiye’nin dev şirketlerinin borç miktarı, 2018 yılında kârların da neredeyse tamamen yok olmasına neden oldu. İSO-500 şirketlerinin borçlarını ifade eden finansman giderlerinin faaliyet kârı içindeki payı 2018'de yüzde 49,8'den yüzde 88,9'a yükseldi. Böylelikle şirketlerin borç ve faizlere ayırdıkları para son 1 yılda yüzde 172 artmış oldu. Bu oran 2012 yılında yüzde 34,1 düzeyindeydi.
Bu durumun başlıca nedeni ise Türk Lirası’nın Dolar karşısında 2018 yılında yüzde 30’u aşan bir değer kaybı yaşaması oldu. Bununla birlikte yaklaşık 220 milyar dolar dış borcu olan Türk özel sektörünün Dolar kurundaki artış ile birlikte borç miktarının katlanması da bu sonuçta etkili oldu.
“Kârın neredeyse tamamı borca gitti”
Araştırmanın açıklandığı basın toplantısında konuşan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, söz konusu tabloyu, “Maalesef finansmanın mali tablolarda yarattığı tahribat, esas faaliyetlerde ne kadar başarılı olunursa olunsun bunun sürdürülebilir olmadığını ortaya koymaktadır” sözleri ile değerlendirdi.
Türk şirketlerinin öz kaynak dengesinin bozulması nedeniyle giderek kaliteli kredi bulmakta zorlandığını dile getiren Bahçıvan, “Yani biz bugüne kadar yüzde 50'lerden şikâyetçiyken şimdi sanayi firmaları 2018 yılında elde ettikleri kârın nerdeyse tamamını finansman giderlerine ayırmıştır” diye konuştu.
“2019’da yeni yatırım yapılamaz”
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Ekonomist Mustafa Sönmez'e göre, İSO-500 verileri 2018’de dövizdeki sert yükselişin büyük şirketlerde yarattığı şoku ortaya koymuş oldu. Türkiye’de 200 milyar doları aşan döviz borçlarının büyük kısmının İSO-500’de yer alan dev sanayi şirketlerine ait olduğuna işaret eden Mustafa Sönmez, “Bunlar içerisinde özellikle enerji şirketlerinin borç sorunu ağır bir yük teşkil ediyor” dedi.
Ortaya çıkan ağır tabloya rağmen sanayicilerin sesini yükseltmediğine de dikkat çeken Sönmez, şunları kaydetti: “Eskiden olsa, böylesi kötü bir durum karşısında sanayici tozu dumana katardı. Şimdi utangaç açıklamalarla geçiştirmeye çalışıyorlar. Ama ne olursa olsun görünen o ki, 2019’da da sanayicilerin yeni yatırım yapması mümkün olmayacak.”
"Sanayi üretiminde daralma sürüyor”
Araştırmada yer alan bir diğer önemli bilgi de 2018’de zarar eden şirket sayısı ile ilgili. 2018’de İSO 500 listesinde yer alan firmalar arasında kâr eden kuruluş sayısı 422’den 381’e düşerken, zarar eden kuruluş sayısı ise 78’den 119’a yükseldi. Böylelikle zarar eden şirket sayısı önceki yıla göre yüzde 52,5 artmış oldu.
Siyasal iktisat uzmanı Dr. Ali Rıza Güngen'e göre, özel sektördeki bu olumsuz tablo 2019’a da yansıyacak. 31 Mayıs Cuma günü açıklanacak 2019 birinci çeyrek büyüme verilerinde negatif bir tablo ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu dile getiren Güngen, “Sanayi üretim endeksi ve perakende satış endeksi gibi verilere baktığımızda sert bir daralma geldiğini söylemek mümkün” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan büyümenin mevsimsellikten arındırılmış çeyreklik bazda sıfır ya da sıfırın biraz üstünde gelebileceğine de işaret eden Güngen, “Burada bence bakılması gereken en önemli unsur, birinci çeyrek büyümesine sanayi yatırımlarından gelen etki olacak. Burada ortaya çıkacak tablo, yıl genelini de etkileyecek” diye konuştu.
(DW Türkçe)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |