İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünce düzenlenen "Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele" konferansının açılış törenine, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Polis Akademisi Başkanı Yılmaz Çolak ve davetliler katıldı.
Bakan Soylu, "hanların yanında hatunların" da söz sahibi olduğu bir kültüre, "cennet anaların ayakları altındadır" diyen bir dine, güçlü, kudretli örneklerin olduğu bir tarihe sahip insanların yaşadığı bir ülkede, bu konferansın toplanmasının anlamsız olması gerektiğini, ancak toplantının yapılmak zorunda olduğunu söyledi.
Kadına karşı ve aile içi şiddet noktasında Türkiye'nin 2002 sonrasında aldığı tedbirlerin azımsanamayacağına işaret eden Soylu, yapılan kanun, düzenleme ve çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Soylu, şöyle dedi:
"2016'da 59 bin 908 kişiye koruyucu tedbir kararı, 125 bin 405 kişiye ise önleyici tedbir kararı verilmiştir. Bu rakam bizim açımızdan çok önemli bir rakamdır. Bunları yok görmek, başlı başına haksızlık olur. Peki yeterli mi? Elbette ki hayır. Çünkü herhangi bir suç söz konusu olduğunda, örneğin oto hırsızlığı söz konusu olsa kendinize bir oran belirleyin onun altına düştüğünüzde başarılı olduğunuzu iddia edebilirsiniz. Bu tutarlı da olabilir ancak aile içi ve kadına şiddet meselesinde bu mümkün değildir. Bu konuda hedef sıfır şiddet ve sıfır zayiattır. Bu bizim hedefimizdir ve bunu gerçekleştirmek zorundayız."
"Kadına şiddet başörtüsü yüzünden de mini etek yüzünden de kabul edilebilir bir şey değildir"
Konunun yüzdelerle oranlarla ifade edilemeyecek kadar önemli ve hata kabul etmeyen bir mesele olduğuna dikkati çeken Soylu, ayrımcılığın da kabul edilemeyeceğini söyledi.
"Kamuoyuna yansıyan gerek aile içi gerek aile dışı kadına şiddet olayında siyasi görüşlerden, hayat tarzlarından bağımsız olarak tepkimizi sırf kadına şiddet noktasında gösteremiyorsak o zaman attığımız adımlar, eksik kalmaya mahkumdur. Kadına şiddet başörtüsü yüzünden de mini etek yüzünden de kabul edilebilir bir şey değildir. Bu hassasiyeti toplum olarak sokaktaki hadiselerle ayrım yapmadan gösterebilirsek özellikle sivil toplum örgütleri, partiler, medya ve bütün toplum olarak kadın sorununda kendimize ait objektif bakış açısı yakalayabilirsek işte o zaman evin içinde de bu şiddeti önleyebilmemiz mümkün olabilecek."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |