Yenikapı'daki iftar programının ardından Pendik Dumlupınar Mahallesi'ndeki vatandaşlarla bir araya gelerek onlara seslenen Soylu, nice ramazanlara huzur ve barış içerisinde tekrar kavuşmayı dilediğini söyledi.
Suriye Azez'de 3'ü çocuk 12 kişinin patlama sonucu hayatını kaybettiği haberini aldıklarını aktaran Soylu, "Biz oraları huzurlu bir şekilde yapmaya çalışırken birileri yine oranın huzurunu altüst etmek için elinden gelen gayreti ortaya koyuyorlar. Bugüne kadar da o bölgelere, 331 bin kişi Türkiye'den gönüllü bir şekilde geri gitti" dedi.
Ramazan Bayramı için alınan tedbirlere değinen Soylu, yılbaşından itibaren trafik kazalarındaki ölümlerde yüzde 39 azalma olduğunu anlattı.
İlk kez yukarıdan aşağıya azalan bir ölüm oranıyla karşı karşıya olduklarını belirten Soylu, geçen yılın ilk 5 ayı ile bu yılın ilk 5 ayındaki sayıları kıyaslayarak 500'ün üzerinde azalmanın söz konusu olduğunu söyledi. Soylu, "Yine ilk bayramda, bayramın ilk günlerinde geçen yıl ortalama 20 kişi hayatını kaybetmişti, bu yıl da 7 kişi hayatını kaybetti. Buralarda da neredeyse her 10 kilometrede bir polisimizin, jandarmamızın, güvenliğimizin olduğu bir denetim ortaya koymaya çalışıyoruz." diye konuştu.
'İSTİHBARATIMIZ HAKİKATEN İYİ ÇALIŞIYOR'
Süleyman Soylu, bugün bir vatandaşın kendisine, "Süleyman Bey seni seviyoruz ama biraz daha yumuşak olsan olur mu?" dediğini ifade ederek şöyle devam etti: "31 Aralık 2016 tarihinden itibaren bu ülkede İstanbul'da bomba patlamıyor, terör hadisesi yok. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de bir terör hadisesi yok. Hakikaten büyük mücadele veriyoruz. Şu son 2-3 günde güvenlik kuvvetlerimiz öyle olaylar engellediler ki. Bilesiniz, istihbaratımız hakikaten herkes iyi çalışıyor. Eğer biz hem işimizi yapmasak hem de sözümüzü bazen keskin söylemesek Doğu ve Güneydoğu dahil olmak üzere vatandaşlarımıza adım attırmazlar. Oradaki evlatlarımız mücadele ediyorlar, kusura bakmayın ama terörle mücadele şaşı yapılmaz. Kararlı olacaksınız, ülkenin huzurunu sağlayacaksınız. 12 bin, 15 bin bu dağlarda terörist vardı. Şu anda 600'ün biraz üzerinde. Yaklaşık 2 aydır 91 terörist öldürüldü. 450'nin üzerinde teröristin de kimi teslim oldu."
İstanbul'un kendi değerlerinden uzaklaşmasından büyük üzüntü duyacağını ifade eden Soylu, şunları kaydetti: "Gezi olaylarında yaşadık. Hep beraber öyle bir harelendiler, öyle bir ateşlendiler ki arabaları durdurdular, insanları aşağıya indirdiler, Türkiye'nin o günkü Başbakan'ı aleyhine sloganlar attırdılar. Neden? Dertleri ne Binali ağabeydir, ne benim, ne Tayyip Erdoğan. Dertleri siz, biziz. Bizim olmamızı istemiyorlar. Endişem şudur, İstanbul'un gücü üzerinden bir tartışma oluşturacaklar, İstanbul'un gücü üzerinden çatışma oluşturacaklar, İstanbul'un gücü üzerinden bir istikrarsızlık iklimi burada başlatacaklar. Yüzdük yüzdük kuyruğuna kadar geldik. Şimdi önümüzde 4 yıl kadar bir zaman dilimi var. Bu 4 yılın üzerindeki zaman diliminde yapmamız gereken siz işinize bakacaksınız, biz işimize bakacağız, belediye reisi işine bakacak. Son 1,5-2 yıldır yapmadıkları ekonomik saldırının ölçüsü kalmadı. Gezi olaylarında yapamadıklarını, 17 ve 25'te yapamadıklarını, 'Biz bunları milletin gözünden nasıl düşürürüz? Bir ekonomik saldırı yaparız onunla düşürürüz.' Biz buna direniyoruz ama bu sefer 28 Şubat'taki gibi ayaklarımız yere zayıf basmıyor. 80 darbesinde olduğu gibi ayaklarımız yere zayıf basmıyor. Şu anda direniyoruz biz onlara, milletçe direniyoruz, her şeyin farkındayız. Eğer her şeyin farkında olmasaydık Cumhur İttifakı'na yüzde 52 oy vermezdi bu millet 31 Mart'ta."
'İLK İCRAATI BÜTÜN VERİLERİN KOPYALANMASI'
Vatandaşların yüzünü kara çıkarmadıklarını ve çıkarmamak için büyük bir mücadele ortaya koyduklarını belirten Soylu, şöyle konuştu: "İçişleri Bakanlığına geldiğimde şunu yapsaydım beni ayıplardınız; elime iki tane cd alıp, emniyet istihbarat başkanıyla, jandarma istihbarat başkanını çağırıp, 'Alın arkadaşlar, benim adım Süleyman Soylu, benim adıma Türkiye'nin bütün istihbarat bilgilerini buraya yükleyeceksiniz ve bana getireceksiniz.' deseydim ben yanlış yapmış olurdum. Neden? Bu millet ve devlet bana namusunu ve mahremini emanet etmiş. Ben dedikoducu değilim, birilerinin peşinden gezemem. Bu yanlış bir şey. Benim görevim suçla ve suçluyla mücadele etmek. Benim görevim rakiplerime, öteki taraftan beğenip beğenmediğim insanların peşinde gezmek için onların arkalarında önünde ne var ona bakmamak. Bir kişinin karşısında bir hadiseyi gördüğünüz zaman bile biraz durmak gerekir. İstanbul Belediyesine geldiğinde yaptığı ilk icraat, bütün verilerinin kopyalanması. Ne yapmak istiyorsun? Kanunen de yasak zaten. Ne yapmak istiyorsunuz? Ne etmek istiyorsunuz?"
'CANLARININ NEREDEN ACIYACAĞINI ÇÖZDÜK'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Teröre, DHKP-C, PKK, DEAŞ bunların hiçbirisine kafanızı takmayın. Bunun üzerinden Allah'ın izniyle geleceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü o kadar önemli bir yere ulaştı ki iddialı bir söz söylüyorum, bu coğrafyayı gül bahçesine çevireceğiz. Sizin desteğinizle, kuvvetinizle. Biz onların şifrelerini çözdük. Canlarının nereden acıyacağını, terör örgütlerinin nasıl çökertileceği konusundaki o şifreyi çözdük." dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...