Suriye'de kuşatma altındaki kentlerde rejim tarafından açlık nedeniyle ölüme terk edilen insanların dramı, görgü tanıkları tarafından Birleşmiş Milletler (BM) de panelle gündeme getirildi.
BM'de Danimarka tarafından düzenlenen ve Türkiye, İngiltere, ABD, Fransa, Katar, Suudi Arabistan, Lüksemburg, İtalya, Almanya ve İspanya gibi bazı ülkeler tarafından desteklenen, "Kuşatma altında yaşam: savaş silahı olarak açlık" konulu panelde, Suriye'de kuşatma altında yaşayan insanların açlıkla mücadelesi gözler önüne serildi.
Panelde konuşan Suriyeli gazeteci Kusayr Zekeriya, Şam yakınlarındaki Mudamiye'de şahit olduğu trajediyi anlattı. Mudamiye'de rejim aleyhinde gösteriler başlayınca hükümetin tüm silahlarıyla Mudamiye halkına saldırdığını kaydeden Zekeriya, gösteriler sona ermeyince kentin abluka altına aldığını söyledi.
Kuşatmanın beşinci ayında evlerdeki yiyeceklerin tükendiğini anlatan Zekeriya, kente gıda, ilaç ve her türlü yardım girişine izin verilmediği için açlık başladığını ifade etti.
Muhammed isimli bir tanıdığının 7 yaşındaki kızına kalp ilacı almak için gizlice dışarı çıktığını ancak dönüşte yakalandığını ve işkence altında öldüğünü anlatan Zekeriya, "Esed'in halka mesajı: Diz çök ya da açlıktan öl" diye konuştu.
İnsanların zeytin ve ağaç kabukları yiyerek yaşamaya çalıştığını ifade eden Zekeriya, "Suriye'de açlıksadece insanların vücutlarını değil aynı zamanda umutlarını ve inançlarını da tahrip ediyor" dedi.
Esed'in işlediği savaş suçlarını tasvir edecek kelime kalmadığını da vurgulayan Zekeriya, Beşar Esed'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanması gerektiğini belirterek, "Tüm dünyadan bu acılara son vermeleri için bize destek vermelerini bekliyoruz" ifadesini kullandı.
İnsanlar ölmeyi bekliyor
Uluslararası Af Örgütü Suriye araştırmacısı Neil Sammonds da yaptığı sunumda, Filistinli mültecilerin bulunduğu Yermuk Kampı'nda yaşananları anlatarak "İnsanlar yaşamaya nasıl devam edecekler bilmiyorum. Onlar ölmeyi bekleyen Zombi gibiler" diye konuştu.
Yermuk Kampı'nın insanların kafalarındaki mülteci kampı imajından çok farklı olduğunu dile getiren Sammonds, burada insanların kedi, köpek ve otları yiyerek yaşamaya çalıştıklarını, kuyulardan içilen sular nedeniyle hastalıkların yaşandığını söyledi.
Sammonds, sorumluluğun büyük kısmının rejimin üzerinde olduğunu vurgulayarak, tıbbi yardım ve ilaç olmaması nedeniyle doğumlarda yaşanan sorunlar ve ölümleri dile getirdi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) BM Özel Temsilcisi Necib Ghadbian da "Biz burada insanlığa karşı işlenen suçları konuşuyoruz. Bu felaket Suriye rejimi tarafından işlendi" dedi.
Suriye'deki Yermuk Kampı üzerine çalışmalar yapan yazar Nidal Bitari ise Yermuk Kampı'nda 147 kişinin rejim tarafından işkence edilerek öldürdüğünü belirterek, "Suriye'de insanlar kendilerini uluslararası toplum tarafından terk edilmiş hissediyor" dedi.
Yermuk'ta insanların yaşamak istediğini kaydeden Bitari, Filistin halkının önce İsrail tarafından mülteci konumuna düşürüldüğünü, Suriye rejimi tarafından da ölüme terk edildiğini belirterek, Filistin halkının acılarının dindirilmesini istedi.
aa
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...