Avrupa Günü olarak kutlanan 9 Mayıs'ta bu toplantıyı gerçekleştirerek AB'ye sembolik bir mesaj veren Türkiye, öncelik olarak ilan ettiği vize serbestisinde geri kalan 6 kriter için çalışmaları hızlandırma kararını açıkladı.
Türkiye, ayrıca adaylık statüsünü aldığı Helsinki Zirvesi'nin 20. yılında tam üyelik perspektifi için "Helsinki ruhunun canlandırılması" çağrısında bulundu.
Son yıllarda Türkiye-AB ilişkilerinde yaşanan sorunları aşmaya çalışan Türkiye, 2018'in Ağustos ve Aralık aylarında REG toplantıları yapmış ve yapılacak reformlarla ilgili süreci başlattığını ilan etmişti.
Buna paralel olarak AB ile yıllardır işletilmeyen siyasi diyalog toplantılarını da gerçekleştiren Türk hükümeti, 9 Mayıs'ta REG toplantısını bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında gerçekleştirdi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla yapılan toplantının ardından yayımlanan bildiride, bu toplantının 9 Mayıs'ta yapılmasının tesadüf olmadığı şu ifadelerle kaydedildi:
"9 Mayıs, Avrupa bütünleşmesinin temellerinin atıldığı gündür. REG toplantıları da ülkemizin Avrupa Birliği'ne adaylık sürecinde gerçekleştirilen reformlara kaynaklık eden en önemli mekanizmadır. Bu nedenle, toplantımızın 9 Mayıs Avrupa gününde düzenlenmesi AB sürecindeki kararlılığımızı ortaya koymaktadır."
Müzakere sürecinin siyasi değerlendirmeler nedeniyle kesildiğini, bu kilitlenmenin hiçbir tarafa yarar getirmeyeceği kaydedilen bildiride, "AB'den beklentimiz, Türkiye'ye diğer aday ülkelerle eşit davranması ve teknik olan bir süreci siyasi engellerden arındırmasıdır" beklentisi dile getirildi.
Vize serbestisi hızlanacak
Türkiye'nin AB üyeliği hedefine "sıkı sıkıya bağlı" olduğu vurgulanan bildiride, REG'de Türkiye'nin önceliği şöyle anlatıldı:
"Vatandaşlarımızın Schengen alanına vizesiz seyahatine imkan sağlayacak olan Vize Serbestisi Diyaloğu'nun tamamlanması birincil önceliğimizdir. Bu çerçevede, REG toplantımızda kalan kriterlerin yerine getirilmesi sürecinin hızlandırılması kararı alınmıştır. Vatandaşlarımıza, ekonomi de dahil olmak üzere pek çok alanda fayda sağlayacak Vize Serbestisi Diyaloğu'nu tamamlamaya yönelik önümüzdeki dönemde atılacak adımları netleştirdik."
Türkiye, vize serbestisi için gerekli 72 kriterden 66'sını gerçekleştirmişti. Geri kalan 6 kriter arasında AB'nin en önemli beklentisi, terörle mücadele yasasının AB ve Avrupa Konseyi standartlarına göre değiştirilmesi.
Türkiye'nin terör tanımını çok geniş ve muğlak bulan AB, yasada yapılacak değişikliklerin kısa sürede uygulamaya alınmasını da önemsiyor.
Yargı reformu stratejisi açıklanacak
Bildiride, geçen seneki toplantılarda alınan kararlar doğrultusunda Adalet Bakanlığı'nın başlattığı Yargı Reformu Stratejisi'ni çalışmasının tamamlandığı ve kamuoyuna yakın zamanda açıklanacağı iletildi.
Bildiride, "Yargı alanında yol haritamızı teşkil edecek Strateji doğrultusunda birçok reformu hayata geçireceğiz. Bu çerçevede, temel hak ve özgürlükler alanında kapsayıcı bir yaklaşımla çalışmaları yürütülen İnsan Hakları Eylem Planımızı en kısa sürede kamuoyuyla paylaşacağız," denildi.
Bildiride, bu stratejinin ilk adımı olarak Türkiye Adalet Akademisi'nin 2 Mayıs'ta kurulduğunu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun kurumsal yapısının güçlenmesine yönelik adımların da atılacağı kaydedildi.
AB'den zirve beklentisi
Bildiride, 2019'un Türkiye'nin 1999'da yapılan Helsinki Zirvesi'nde AB adayı ilan edilişinin 20. senesi olduğu anımsatılarak, "Helsinki ruhunun" canlandırılması için AB'den destek beklendiği kaydedildi:
"Katılım müzakerelerinin canlandırılması, Gümrük Birliği'nin güncellenmesine başlanması, tüm terör örgütlerine karşı ortak mücadele edilmesi, Türkiye-AB üst düzey diyaloğunun ve Türkiye-AB zirvelerinin sürdürülmesi temel beklentilerimizdir."
Türkiye, Romanya dönem başkanlığında Haziran ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'nin en üst düzey yöneticileri olan Jean-Claude Juncker ve Donald Tusk'ın katılımıyla Türkiye-AB Zirvesi düzenlenmesini istiyor.
Erdoğan: AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı daha fazla
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantının açılışında verdiği mesajlar ise bildiriye oranla daha güçlüydü.
"Türkiye'yi 'Avrupa Ailesinin' dışına atmaya çalışanlara inat, yolumuza ısrarlı bir şekilde devam ediyoruz" diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye olan ihtiyacı, Türkiye'nin Avrupa Birliğine olan ihtiyacından daha fazladır. Ülkemiz olmadan, Avrupa Birliği'nin, kurucu değerlerini dinamitleyen İslam düşmanlığı, kültürel ırkçılık, ayrımcılık ve göçmen karşıtlığı gibi varoluşsal tehditlerle başarılı bir şekilde mücadele etmesi mümkün değildir."
AB yetkililerine Türkiye'ye ideolojik önyargılarını bir tarafa bırakarak adalet ve hakkaniyet çerçevesinde yaklaşmaları gerektiği çağrısında bulunan Erdoğan, "Türkiye'ye yönelik ayrımcı ve dışlayıcı politikalara son vererek, uzun vadeli bir vizyonla, kazan-kazan anlayışı içerisinde süreci ilerletmelerini bekliyoruz," diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadelesini sürdürürken "demokrasi kalitesini yükseltecek politikalara" ağırlık vereceklerini de kaydetti:
"Biz Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında her adımı, vatandaşlarımızın iyiliği ve refahı için attık. Bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi bizim için temel önceliktir. Daha öncelerde de belirttiğim üzere, bu doğrultuda atılması gereken adımları, gerekirse adına Kopenhag değil, 'Ankara Kriterleri' der ve yola devam ederiz."
(BBC Türkçe)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...