Bilecik, herkesin fikrini özgürce söylediği, korkmadan düşüncesini ifade edebildiği bir ortamda toplumların gerçek anlamda ilerleyebileceğini vurgulayarak “İyi bir anayasa yapabilmenin temelinde de, ekonomik gelişimin temelinde de güçlü bir hukuk devleti vardır. Gerçek bir refahtan bahsetmek, ancak yargıya güven, hukuka saygı duyulan, demokrasisi güçlü bir ülkede mümkün ve anlamlıdır” ifadesini kullandı.
'2018 FIRSAT YILI'
Cumhuriyet'ten Şehriban Kılıç'a konuşan Bilecik'in açıklamaları özetle şöyle:
"Ekonominin amacı, ‘amacı olan bir ekonomi’dir. Bizim amacımız, ülkemizin hızla değişen dünyanın gereklerine uyum sağlaması ve küresel ölçekte rekabet edebilen bir ekonomi olmasıdır. 2018, bu anlamda bizim için bir fırsat yılı.
Bu senenin, Türkiye’de özgürlük alanlarının genişlediği, ekonomik reformların gerçekleştiği ve AB başta olmak üzere Türkiye’nin dış ilişkilerinde iyileşmenin sağlandığı, normalleşmenin gerçekleştiği bir yıl olmasını diliyoruz. TÜSİAD olarak her zaman olduğu gibi ekonomimizin rekabet gücünün artması, dünya ekonomisinden hak ettiği payı alabilmesi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Türkiye’nin 2017 yılı büyümesinde üç önemli faktörün rol oynadığını görüyoruz: Hızlanan küresel ekonomi ve büyüyen AB ekonomisi. Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) kullanımı. Vergi indirimleri ve teşvikler.
'TÜRKİYE, AB BÜYÜMESİNDEN ÖNEMLİ BİR DESTEK GÖRDÜ'
Türkiye ekonomisi, küresel hızlanmadan ve AB büyümesinden önemli bir destek gördü. Bu desteğin 2018’de de devam edeceğini öngörebiliriz. Şimdi, canlanan ekonomiyle beraber bu ilişkileri iyileştirici adımların atılması, gerginliklerin azaltılması, vize anlaşmasının uygulanabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ve en önemlisi Gümrük Birliği’nin modernizasyonu müzakerelerinin başlatılmasının tam zamanı. 2018’in en önemli temalarından biri, AB ile yeni bir sayfa açmak olmalı. Küresel ilişkilerde başarı, ekonominin ‘olmazsa olmazıdır.
'YAPMAMIZ GEREKEN ÇOK İŞ VAR'
Son dönemde güvenlik kaygılarının artması ve yaşadığımız darbe girişimiyle somutlaşan bazı tehditler, geri gidişe neden oldu. Bugün, Türkiye ekonomisi için ‘doğru şey’, normalleşmeyle beraber özerk kurumların da tekrar güçlendirilmesi ve güven sorununun çözülerek liyakatın ön plana geçmesidir. Güçlü bir ekonomi için güçlü kurumlara ihtiyacımız var. Önce bahçemizi temizlememiz lazım ki ekinlerimiz yeşersin. Önümüzde uzun bir yol ve yapmamız gereken çok iş var. 16 Nisan 2017 günü Türkiye için birlik ve reform zamanı demiştik."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...