İhraç edilen akademisyenler arasında bulunan Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Ömrüm darbelere karşı mücadeleyle geçti. Bu yapılan yanlıştır, ayıptır" dedi. Prof. Dr. Kaboğlu, darbe girişimi sonrası OHAL ilan edildiğini anımsatarak şunları söyledi: "Bununla darbe girişiminin faillerinin cezalandırılması amaçlanıyordu. Bu çerçevede çok sayıda KHK çıkarıldı. Bu KHK'lar darbe girişimi ve suçluları çerçevesinin çok dışına çıktı. Bu uygulamalardan biri üniversitelere yönelik kıyım oldu. Ben ömrü darbelere, cemaatlere karşı mücadeleyle geçen biriyim. Bütün yazdıklarım, konuştuklarım hukuk devleti için oldu."
AK Partili, eski Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, ihraçlara Twitter hesabından tepki gösterdi. Can, “Siyaset kurumunun yol açtığı sorunları, özgürlük alanını daraltmanın gerekçesi haline getirmek, bu sorunları derinleştirir. İhtiyacımız olan daha fazla özgürlük, kurumsallaşmış, çoğulcu ve katılımcı demokratik bir anayasal düzendir. Başta kürsüdaşım İbrahim Kaboğlu olmak üzere, Yüksel Taşkın, Murat Sevinç gibi ülkenin pek çok değerli akademisyenini ihraç etmek yerine... Türkiye bu akademisyenleri keşke daha fazla dinlese, demokratik bir Türkiye’nin inşasının paydaşı haline getirse” dedi.
TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, ihraçları Hürriyet’e şöyle değerlendirdi: “Bu iş iyice mecrasından çıktı. Toplumun geniş kesiminde haksızlığa uğradığı duygusu yayılıyor. Bu duygunun bertaraf edilmesinin tek yolu adalete erişim hakkının tanınması ve adil yargılanmanın sağlanmasıdır. Maalesef önümüzdeki Anayasa paketi de bunu sağlamak yerine kalan sistemi de yok etmektedir.”
İZMİR Devlet Opera ve Balesi’ndeki orkestra şefliği görevinden ihraç edilen İbrahim Yazıcı, kararı Hürriyet’e değerlendirdi: “Çevrem ve takipçilerim böyle bir örgütle hiçbir şekilde yan yana olamayacağımı bilir. Bu ihracın üst makamlara giden yanlış bir istihbarat nedeniyle yapılan hata olduğunu düşünüyorum. Hatanın giderileceğine inancım sonsuz. Hukuken ne gerekiyorsa, yapacağım.” (Önder ÖNDEŞ)
İSTANBUL Bilim Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde emekli profesör olarak ders veren 81 yaşındaki Prof. Dr. Öget Öktem Tanör de ihraç edilenler arasında. İnsan hakları ve anayasa hukuku konusunda yaptığı önemli çalışmalarla anılan merhum Prof. Dr. Bülent Tanör’ün eşi olan akademisyen, Hürriyet’e “Emekli olduktan sonra İstanbul Bilim Üniversitesi’nde yaklaşık 7 yıl boyunca çalıştım. Ancak Barış Bildirisi’ne imza attığım için Şubat 2016’da üniversite tarafından işime son verildi. Şimdi ise memurluktan çıkarıldım. FETÖ soruşturmalarında solcu, muhalif olanlar da aynı torbaya konuldu. KHK’lar ile yüzlerce akademisyen işinden atıldı, bunlar maalesef iyi akademisyenler. Türkiye’nin geleceği açısından üniversitelerin KHK’lar ile çökertildiğini düşünüyorum. Yazık” dedi. (Gülseven ÖZKAN)
ANKARA Üniversitesi Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde son KHK ile 6 akademisyen ihraç edildi. Bölümde hiç profesör ve doçent kalmadı. İhraç edilenler arasında yer alan Tiyatro Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tülin Sağlam, kapanma riski olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Şu an bölümde hiç doçent ve profesör kalmadı. Bu öğrenciler eğitimlerini nasıl tamamlayacak? Kalan dört hocanın 150 öğrencinin eğitimini sürdürmesi mümkün değil. Bölüm fiilen kapanmayla karşı karşıya. Bir ülkenin sanat alanında faaliyet gösteren en önemli bölümlerinden biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu, sadece öğrenci için değil, ülke için de kayıp. Çok önemli oyuncular, senaristler yetişti. Derin üzüntü içindeyim, içim yanıyor." (Esra ÜLKAR)
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...