Yeniçağ yazarı Burhan Ayeri, "CHP yüzde 20'yi zor aşacğını, MHP tarihe gömüleceğini ve AKP'nin yüzde 30'un altına düşeceği" ön görüsünde bulundu. "Sağdaki DYP, DP, ANAP, MP, GP, HEPAR, Yurt Partisi vd... Yönetimlerine adam bulamayacakları için kapanmak zorunda kalacaklar" diyen Ayeri, "Mevcut yönetimler istifa edip İYİ Parti'ye geçecekler" ifadesini kullandı.
"Erdoğan bile bunca yıl sonra Harbiye Marşı'nı söylemeye başladıysa, Akşener güneşi yükseliyor demektir" diyen Ayeri, "Yakında MHP'den 9-10 milletvekili istifa ederse şaşırmam" şeklinde konuştu.
Burhan Ayeri'nin, "Yine kandırıldık mı?" başlığıyla (27 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Yeni haftaya Yaşar Usluer'le başlayacağım. Her zamanki gibi işlediği konular güncel. Ortaya koydukları sağlam. Mantık dokusu güzel:
" 'Soçi, Oslo'ya dönecek' başlığı altında yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Elinize, yüreğinize sağlık. Keşke yandaş gazeteler ve yazarları da -mış- gibi yapacaklarına başta siz olmak üzere Yeniçağ ve yazarları gibi gerçekleri yazabilselerdi, bizi yönetenler bu kadar çok kandırılabilir miydi?
Yandaş bir gazetenin manşeti '3 net mesaj, Türkiye, Rusya ve İran anlaştı. Savaşın sona erdirilmesi için Suriye'deki tüm grupları kapsayan bir ulusal kongre toplanacağı açıklandı' idi. Altında ise 'Ruhani, yeni anayasa ve özgür seçimlerin yolu açılacak, Suriye'ye barış gelecek' diyor. Putin 'Suriye'deki bütün grupların katılacağı bir toplantı için anlaştık' diyenlerden. Erdoğan ise 'Kongreyi destekliyoruz. Fakat terörist unsurların (YPG) dışlanması önceliğimiz' demekte. Bu durumda anlaştıklarına nasıl inanacağız?
Hepsi ayrı telden çalıyor.
Kaldı ki ABD, 'IŞİD'i temizledikten sonra silahları geri alacağız' sözünü vermesine rağmen YPG/PYD'ye silah yardımını sürdürdü. Şimdi Suriye'den çıkmayacağını söylüyor -Trump'ın sözü nereye kadar?-.
Sizin de 'ABD korumasındaki YPG'nin kantonları da özerkliğine resmiyet kazandıracak. Gördüğümüz kadarıyla Türkiye'nin YPG/PYD alerjisine çözüm buldular. Çok yakında isim değişikliği var; Kuzey Suriye Kürtleri. Paçavralarını dizayn ettiler mi, susturulduk demektir. Tıpkı Ha Ali Veli-Ha Veli Ali şeklinde belirttiğiniz gibi, ben de daha önce -Kuzey Irak/Barzani de kırmızı çizgilerimizdi sonra kırmızı halıya dönüştü. Şimdi kırmızı çizgimiz olan Müslim/YPG-PYD, yarın kırmızı halıya dönüşürse maraba/ağa durumuna düşmeyecek miyiz?- diye yazmıştım. Zira Erdoğan, 'siyasetin kapıları açık' demekle Esad'la görüşeceği sinyalini verip, bizdeki sığınmacılar için 'yurtlarına dönecekler' derken Soçi'de neyin anlaşması yapıldı.
Madem kırmızı çizgilerimiz kırmızı halıya dönüşecekti, kendi emeklilerimize, çalışanlarımıza geçinebileceği maaşları veremezken 6 yıldır 4 milyona yakın Suriyeli sığınmacıya milyarları -Temmuz 2017 Yeniçağ haber başlığı: Erdoğan; Suriyelilere 30 milyar dolar harcadık- sarf ettik. El Bab'da askerlerimiz kimin için şehit oldu? Kısacası bizi yönetenler yine kandırıldık mı diyecek?
İYİ Parti
Her şeye rağmen umudumuzu henüz yitirmedik. Erdoğan bile bunca yıl sonra Harbiye Marşı'nı söylemeye başladıysa, Akşener/İYİ Parti güneşi yükseliyor demektir. Yakında MHP'den 9-10 milletvekili istifa ederse şaşırmam.
1 Kasım 2017'de size yazdığım e-postamdan bir bölümü yineliyorum. Mini anket: Vaziyet İYİ yazınızda olduğu gibi, benim de gözlemlerim aynı.
İddia ediyorum CHP yüzde 20'yi zor aşacak. MHP tarihe gömülecek. Ak Parti yüzde 30'un altına düşecek. Sağdaki DYP, DP, ANAP, MP, GP, HEPAR, Yurt Partisi vd... Yönetimlerine adam bulamayacakları için kapanmak zorunda kalacaklar. Ya da mevcut yönetimler istifa edip İYİ Parti'ye geçecekler."
***
Sizden gelenler
Erdem Demirdağ, Murat Yetkin'le ilgili yazdıklarımdan yola çıkıyor; "O kitabı okudum. Referans gösterdiği ve istihbarat dünyası klasikleri olarak adlandırılabilecek olanların tamamını ilkokuldan bu yana okudum. Yetkin'in kaleme aldıkları sizin de dediğiniz gibi derleme. Hiç yoktan iyidir ama kifayetsiz olduğu doğrudur.
Burada bir başka konuya dikkatinizi çekmek isterim. Rauf Tamer tanımlamasıyla "O Kafa"ların durumu. Bunlar kendi fikirlerine yorumlarını eklerken yanlı ve çarpık bakış açılarıyla bakarlar. Gerçekleri gölgelerler. Abdullah Çatlı ve arkadaşlarının uyuşturucu kaçakçılığından yatmış-çıkmış olduğu iftirası bunlardan biridir. Bu yalanlar ihbar kabul edilip içeri alınmaları sağlanmıştır".
Demirdağ'ın Doç. Dr. Ahmet Kasım Han'la ilgili "yaşına göre iyi yetişmiş" yorumuna katılıyorum. Benim eleştirim "gizli servislerin ajanlarla ilgili yeterli bilgi sahibi olmadığı şeklindeydi". Yoksa, iç ve dış siyasette müthiş donanımlı. Onu keşfedenin Taha Akyol olduğunu hatırlatırım.
Yeri geldi Akyol'u tekrar kutlayacağım "Türk'ün Ateşle İmtihanı"nı başarıyla tamamladı. Kişisel kanaatim son yılların en önemli belgeseline imza attığı şeklinde.
***
Kartal mesajları
Başta Celal Sayalı olmak üzere e-postalar farklılık gösteriyor. Çoğunluk Şampiyonlar Ligi'ndeki başarıyla mutlu. Onların da benim gibi "hedef büyüttüğü" belli. Bu yüzden, ligde dağıtılan puanlar eskisi gibi tepki görmüyor.
...
Spora dalınca Dr. Nihat Kurtiç'in yazdıklarına değinmek şart oldu. Sanırım, TRT'de Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın konuk olduğu yayını izlememiş. Benim yazdıklarımdan yola çıkıyor. Dr. Kurtiç'in haklı olduğu taraf, Almanya gibi ülkelerde lisanslı sporcu sayısının bizden kat kat fazla olması. Kendisine özellikle şu satırlar için teşekkür ediyorum:
"Baskı, dizgi, haberleri, köşe yazılarıyla okunabilen gazete Yeniçağ yönetiminin başarılarının devamını diliyorum."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |