Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından 10 il enkaz altında kaldı ve resmi verilere göre 41 binden fazla vatandaş yaşamını yitirdi. Moloz yığınının altında kalan kentlerdeki yıkımın sorumlusunun kim ya da kimler olduğu da gündemin önemli tartışmalarından biri.
Depremden sonra başlatılan soruşturma kapsamında çok sayıda müteahhit gözaltına alınıp tutuklanırken, 'tek sorumlu müteahhitler mi?' sorusu da akıllarda. Ayrıca müteahhitlerin hangi suçlamayla yargılanacakları da merak konusu.
Suçlananlar hakkındaki tutuklama müzekkereleri de yavaş yavaş ortaya çıkarken suç tanımlamaları da netleşmeye başladı. T24'ten Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre; depremde yaptığı bina yıkılan müteahhitler hakkındaki tutuklama sevk müzekkerelerinde, suç, zamanaşımı süresi 15 yıl olan, “bilinçli taksir” olarak tanımlandı.
"OLASI KAST"
Yaptığı binayla ilgili yapılan resmi uyarıları farklı biçimlerde aşan, mühür kıran, mührün açılması için göstermelik tedbirler alanlarla ilgili olarak da, “olası kast” hükümlerinin uygulanacağı belirtildi. Olası kast, öldürme suçlarında uygulandığında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini öngörüyor. Bu kapsama kimlerin girdiği ise incelemelerden sonra belirlenecek.
Bu suçlamalarla birlikte müteahhitler ve diğer sorumluların cinayet suçlarıyla ilgili hükümlerden yargılanması söz konusu olacak. Müzekkerelerde, suç tanımı yapılırken, “Deprem kuşağında olan kentte, mevzuata ve yapı tekniğine aykırı şekildeki eyleminin sonuçlarını öngördüğü, zira asıl riski depremin kendisinin değil, güvensiz yapıların oluşturduğunun herkes tarafından bilindiği, buna rağmen mevzuata ve yapı tekniğine aykırı davranarak eylemini gerçekleştirdiği...” yorumunun yapıldığı ortaya çıktı.
Kahramanmaraş Savcılığı’nın kullandığı tutuklama müzekkerelerinde ise depremde yıkılan binalar için, “Deprem değil, bina öldürür” yorumu yapıldı.
Müzekkerelerde, “Deprem kuşağında olan kentte, mevzuata ve yapı tekniğine aykırı şekildeki eyleminin sonuçlarını öngördüğü, zira asıl riski depremin kendisinin değil, güvensiz yapıların oluşturduğunun herkes tarafından bilindiği, buna rağmen mevzuata ve yapı tekniğine aykırı davranarak eylemini gerçekleştirdiği...” ifadesinin kullanıldığı anlaşıldı. Farklı kentlerin savcılıklarının müzekkerelerinde de benzer ifadelerin kullanıldığı öğrenildi.
'ZAMANAŞIMI SÜRESİ DEPREMİN OLDUĞU TARİHTEN BAŞLARI'
Savcılıkların, soruşturmalarda, zamanaşımı konusunda Yargıtay Ceza Genel Kurulu, “Zamanaşımı süresi bina yapıldığı tarihten değil, depremin olduğu tarihten başlar” yorumunu esas aldıkları da öğrenildi.
Suç tasnifi yapılırken, zamanaşımı süresi 15 yıl olan bilinçli taksirle yaralama ve ölüme sebebiyet maddesinin esas alındığı ifade edildi.
KAYNAK: T24
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...