18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102. yılında Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde dün düzenlenen törene katılan ve kentte çeşitli ziyaretlerde bulunan Başbakan Yıldırım, akşam özel uçakla memleketi Erzincan'a geldi.
Erzincan'dan karayoluyla baba ocağı, Refahiye ilçesine bağlı Kayı köyüne geçen Yıldırım, geceyi burada geçirdi.
Başbakan Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ile sabah saatlerinde akrabalarını ziyaret etti ve karlı arazide yürüyüş yaptı. Yürüyüş sırasında karşılaştığı kuzuları seven Yıldırım, kuzularla fotoğraf çektirdi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Erzincan şimdi diyor ki 'Yıllar sonra bir başbakan çıkardık, anayasa değişiyor, Başbakanlık kaldırılıyor.' Vatana hizmet, makamla mevkiyle olmaz, eğer içinizde memleket aşkı varsa toprağı sürerek de hizmet edersiniz, ticaret yaparak da hizmet edersiniz." dedi.
Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sürecinde partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Yıldırım, Erzincanlı hemşehrilerini, "Ana ocağım, baba ocağım Erzincan. Seninle gurur duyuyorum, seni her daim yüreğimde taşıyorum. Şen olasın, var olasın, bahtiyar olasın Erzincan." diyerek selamladı.
Erzincan'ın, yakın tarihe kadar büyük acılar yaşadığını, Birinci Dünya Savaşı'nda şehrin yakılıp yıkıldığını hatırlatan Yıldırım, 1939'daki büyük depremde Erzincan'ın yerle bir olduğunu, 1992 depreminde büyük hasar gördüğünü belirtti.
Bu toprakların acıyla yoğrulduğunu, gözyaşıyla sulandığını dile getiren Yıldırım, "Erzincan'da umut yıkılmaz, Erzincan'da insan yıkılmaz. Erzincan'ın havası, iklimi serttir ama insanı mert oğlu mertti, yirmi dört ayardır." diye konuştu.
Yıldırım, Erzincan'da yıkılanın yeniden yapıldığını, Erzincan'ın direndiğini, hep hayatta kaldığını ve her zaman küllerinden doğduğunu söyledi.
Erzincan'ın, Türkiye Cumhuriyeti'ne bugüne kadar üç başbakan yetiştirdiğini dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Merhum Şemsettin Günaltay, o da bir Erzincanlıydı. Yıldırım Akbulut, o da hemşehrimizdi, o da Erzincanlıydı ve geçen yıl 22 Mayıs'ta AK Partimizin kongresinde, delegeler büyük çoğunlukla bir hemşehrinizi, kardeşinizi, Erzincanlıyı, şahsımı, genel başkan seçti ardından Cumhurbaşkanımız, şahsıma 65. Hükümeti kurma görevini verdi. Bu gurur benim değil Erzincan'ın gururudur, sizin gururunuzdur. Bu, Erzincan'ın başarısıdır.
Bizi Erzincan yetiştirdi, biz Erzincan'ın ekmeğiyle havasıyla suyuyla yetiştik. Sizin evladınız olarak yıllarca Ulaştırma Bakanlığını alnımızın akıyla yaptık. Şimdi de Erzincanlı kardeşiniz, başbakan olarak hem Erzincan'ın hem de ülkemizin yüzünü güldürmek için gece gündüz çalışıyoruz. Rabbim beni Erzincan'a mahcup etme. Rabbim Erzincan'ı mahcup etme. Aşkınız, sevdanız, ahde vefanız için herbirinize çok teşekkür ediyorum canlarım, Erzincanlılarım. Allah hepinizden razı olsun."
"Erzincan şimdi diyor ki 'Yıllar sonra bir başbakan çıkardık, anayasa değişiyor, Başbakanlık kaldırılıyor.' Vatana hizmet, makamla mevkiyle olmaz, eğer içinizde memleket aşkı varsa toprağı sürerek de hizmet edersiniz, ticaret yaparak da hizmet edersiniz. İşinizi en iyi şekilde yaparak da bu ülkeye, bu cennet vatana hizmet edersiniz. Gerektiğinde canını ortaya koyarak da ülkeye, vatana hizmet edersiniz. Biz Türkiye sevdalısıyız. Dün Ulaştırma Bakanı olarak ülkeme hizmet ettim, bugün başbakan olarak aynı şekilde ülkemize hizmet ediyoruz. Yarın da ne vazife verirseniz, siz ne derseniz, biz onu yaparız. Bizim ilkemiz belli, bizde durmak yok, yola devam."
Bu sırada alandaki vatandaşların, yöresel ağızla, "Hökümet seninle gurur duyuyor." şeklinde slogan atmaları üzerine Yıldırım da "Biz hökümetle gurur duyuyoruz, Refahiye ile gurur duyuyoruz." karşılığını verdi.
Bu hafta gerçekleştirdiği il ziyaretlerini hatırlatan Yıldırım, "Çarşamba günü ülkenin en doğusunda, Ardahan'daydık. Perşembe günü Orta Anadolu'da Çankırı'da, Karabük'teydi. Cuma günü yeniden doğuya Gümüşhane'ye, Bayburt'a geldik. Dün en batıya, destan yazdığımız, ecdadımızın destanlaştırdığı Çanakkale'deydik. Biz de doğu yok, batı yok. Kuzey güney yok, yakın uzak yok. Bizde 780 bin kilometrekare vatan toprağı, tek Türkiye var. 80 milyonla her an her yerde birlikteyiz." ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, son bir yılda temeli atılan ve açılışı yapılan büyük yatırımları anlatarak, büyük ve küresel projeleri tek tek açarken, yeni büyük projelerin de temellerinin atıldığını söyledi.
AK Parti'nin konuşmadığını, millet için hizmet ürettiğini vurgulayan Yıldırım, "Biz konuşmuyoruz, eserler konuşuyor. Onlar konuşur, AK Parti yapar. Onlar Gezi Olaylarıyla ülkeyi karıştırmaya çalıştılar, biz eser ürettik. Onlar 17-25 Aralık'la yargı darbesi yapmaya çalıştılar, biz iş ürettik. Onlar terör üretir; askere, polise, bebeklere, çocuklara, yaşlılara kurşun sıkar, biz hem onlarla mücadele eder hem de ülkeyi büyütürüz, ekonomiyi büyütürüz. Onlar 15 Temmuz'da asker kılığına girerek ülkeyi işgale çalışırlar, biz hem onları püskürtür hem de ülkemize hizmet ederiz." diye konuştu.
15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişiminde Erzincanlıların da yiğitçe mücadele ettiğini belirten Yıldırım, hemşehrilerine teşekkür ederek, "Allah sizden razı olsun, sağ olun, var olun" dedi.
Yatırımlara, yapılacak işlere sürekli "hayır" diyenlerin bulunduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"İktidara yürürken '15 bin kilometre bölünmüş yol yapacağız' dedik. Ne dediler? 'Hayır, yapamazsınız.' Biz de 'yaparız' dedik. 15 bini de yaptık, 19 bin 500 kilometre yeni bölünmüş yol yaptık. Biz, 'paradan 6 sıfır atacağız' dedik. 'Hayır, yapamazsınız. Yapın, çıkıp Taksim'de anıracağız' dediler ama biz yaptık. 'Ankara-İstanbul arasına yüksek hızlı tren yapacağız' dedik, 'Hayır yapamazsınız' dediler, biz yaptık. Sadece İstanbul-Ankara arasına değil, aynı zamanda Ankara-Konya arasına da yaptık, hizmete açtık. Sırada Bursa var, Sivas var, can Erzincan var. Daha sonra Adana, Mersin ve diğer şehirler... Yüksek hızlı treni buraya da getiriyoruz.
Biz '500 bin konut yapacağız' dedik, 'Hayır, yapamazsınız' dediler. Biz, 'evet yaparız' dedik, 500 bini de aştık, hamdolsun 750 bin konut yaptık. Marmaray, 'asırlık rüya gerçeğe dönüşecek' dedik, 'Hayır, yapamazsınız' dediler, yaptık. Osman Gazi Köprüsü'ne yine 'hayır' dediler, 'evet, yaparız' dedik, yaptık hizmete açtık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, Avrasya Tüneli'ne 'hayır' dediler ama bitince en önce onlar geçti. İşte bunlar böyle, 'hayır' derler, bitince de kimseye sırayı vermezler. Şimdi dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz, seneye bu vakitlerde açacağız onlara rağmen. Çanakkale Köprüsü'ne de 'hayır' diyorlar, biz de 'evet' diyoruz. İnşallah Cumhuriyet'in 100'üncü yılında bu muhteşem köprüyü de bitireceğiz. Onların işi hep 'hayır' demek engellemek, bizim işimiz de 'evet' demek, yapmak, bitirmek, milletin hizmetine sunmak."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...