Hürriyet yazarı Sedat Ergin, “Menderes’in asılmasının yol açtığı tarihsel kırılma” başlıklı yazısıyla çok tartışılacak ifadelere de imza attı. Altan Öymen’in, ‘Umutlar ve İdamlar 1960-1961’ adlı son kitabını gündemine alan Ergin, o dönemdeki sertleşme tırmandıkça, iktidarın muhalefete karşı önlemler getirme merakının baş gösterdiğini Öymen’in yorumundan aktardı. Sedat Ergin’in, seçim atmosferinde siyasetin ısındığı bir dönemdeki bu yazısı, birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.
Yurt Gazetesinden Cihan Güner'in haberine göre; Hürriyet yazarı Ergin, bugünkü yazısında Altan Öymen’in kitabından alıntılar yaparken, İnönü’nün Milli Birlik Komitesi Başkanı Cemal Gürsel’e yazdığı, idamların önlenmesine ilişkin mektubu, Berin Menderes’in İnönü’yü ziyareti gibi detayları aktardı. Ergin, İnönü'nün idamları engelleme konusundaki samimi ve yoğun çabalarına da yer verdi.
Ergin, kitabın bitimindeki ‘sonsöz’ün, darbeye yol açan süreçte siyaset sınıfının tutumuna dönük bir muhasebeyle kapandığını belirtti. Kitabın birçok düzlemde değerlendirilebileceğini kaydeden Ergin, şu ifadelere yer verdi:
“İhtilalci askerlerin tasarruflarına ilişkin aktarılan olayların önemli bir bölümü, bugün baktığımızda, ordu kurumunun neden siyasetin dışında kalması gerektiği hususunda birçok öğretici ders içeriyor.
Burada ülkedeki siyaset kültürünün nasıl olup da darbeye uygun bir ortam yarattığı sorusuna yanıt arıyor Öymen. DP’ye gelince, Öymen’e göre, “İktidar partisinde de tolerans eksikliği çok erken başlamıştı. Sertleşme tırmandıkça iktidarın muhalefete karşı önlemler getirme merakı baş gösterdi”. Bu, muhalefeti ve basını sorgulamak üzere Meclis’te tek taraflı bir Tahkikat Komisyonu kurulmasına kadar uzanmıştır.
Muhasebenin vardığı sonuca gelince... Öymen’e göre, temel sorunlardan biri, çok partili demokrasinin uygulanmaya başladığı 1950’li yıllarda “Dönemin siyasal ilişkilerinde birbirine karşı tahammül duygusunun az olmasıdır.”
Ergin’in yazısı, siyasette bugün yaşanan sertleşmenin, 1960’lardaki gibi bir kırılmaya yol açıp açmayacağı konusunda soru işaretlerinin açılmasına yol açtı. Ergin’in bu örneği neden gündeme getirdiği, kırılmadan kastının ne olduğu tartışılıyor.
TARİH HATALARININ ALTI ÇİZİLDİ
Ergin, yazısında, Eylül 1961’de gerçekleşen olayları, Mayıs 1961 olarak belirterek, üç önemli tarih hatası yaptı. Öymen’in kitabının 433. Sayfasında yer alan İnönü’nün MBK’ya gönderdiği 13 Eylül 1961 tarihli mektubu, 13 Mayıs olarak yazan Ergin, 391. Sayfadaki, ‘Ve beklenen sonuç gelmedi, umutlar tükendi’ bölümünde, 15 Eylül 1961 tarihini, 15 Mayıs şeklinde belirtti.
Menderes, Yassıada’da hücrede ölümü beklerken, eşi Berin Menderes’in, infazdan tam bir gün önce 16 Mayıs’ta küçük oğlu Aydın Menderes’i de yanına alarak, yardımını istemek üzere -son çare- İsmet İnönü’yü ziyaret ettiğini de kaleme alan Ergin, bir başka tarih hatasını da bu şekilde yaptı. Berin Menderes’in ziyareti de, 16 Eylül günü gerçekleşmişti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...