ZANA, DİCLE, DOĞAN... ÜÇÜ DE PKK'LI 

Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi, eski DEP Milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak’ın PKK üyesi olduklarını belirterek, “Hiçbir öldürme ve yaralama olayına katılmayan, sadece PKK örgütünün merkez komitesinde yer alıp, örgütü sevk ve idare edenler fikir suçlusu mu sayılacaklardır” diye sordu.

Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi, eski DEP milletvekillerinin AİHM kararı uyarınca yeniden yargılamasını yaparak verdiği 7 yıl 6 aylık cezanın gerekçesini açıkladı. Mahkeme, sanıkların fikirlerinden dolayı yargılandıklarını savunmalarına dikkat çekerek, “Bu savunmaları doğru değildir. Hiçbir öldürme ve yaralama olayına katılmayan, sadece PKK örgütünün merkez komitesinde yer alıp, örgütü sevk ve idare edenler fikir suçlusu mu sayılacaklardır” diye sordu. Mahkeme gerekçesinde şunları dile getirdi:

KÜRT DEVLETİ YÖNETİCİSİ GİBİ HAREKET ETTİLER

“Hükümlüler PKK'nın kurmak istediği Kürt devletinin yöneticisi gibi hareket ederek emir ve talimat almak üzere Beka Vadisi'ndeki Abdullah Öcalan'ın kampına gitmişler, ondan aldıkları talimatları Türkiye'de faaliyet gösteren PKK örgüt mensuplarına ulaştırmışlardır. Milletvekilliğinden ve yasama dokunulmazlığından istifade ederek TBMM Lojmanları'nı örgüt evi olarak kullanarak teröristleri evlerinde barındırmışlar, göz hastalıklarını tedavi ettirmişler, örgüte katılacak kişileri milletvekili lojmanlarında toplayarak onların örgüte katılmalarını sağlamışlardır.

HALKI AYRILIKÇILIĞA ZORLADILAR

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde oturan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yanında yer alan Kürt kökenli vatandaşlarımıza devletin yanından ayrılarak PKK saflarında yer almaları için tehdit ve baskı uygulamışlar. Yurt dışında yapılan toplantılarda, basın açıklamalarında, televizyon programlarında Türk güvenlik güçlerini küçük düşürerek 'Kürtler eziliyor, yurtlarından sürülüyor, Kürtler özgür değil. Özgür bir Kürt ulusunun kurulması gerekir' şeklinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine propaganda yapmışlardır.

ÖRGÜT SİMGESİ GİYSİ GİYDİLER

Türk Parlamentosu'nda 'Yabancı dilim Türkçe' diyerek milletvekilliği yemin metninde Kürt kimliğinin açıklanmadığını belirterek, terör örgütünü simgeleyen bez parçasını simgeleyen renklerde elbiseler giyerek PKK'nın kurmak istediği Kürt devletinin varlığını kanıtlamaya çalışarak, fikirlerini PKK'nın silahı gibi kullanmışlardır. Hükümlüler organize olarak örgüt disiplini içinde hareket etmişlerdir. Eylemleri yoğunluk ve süreklilik arz etmektedir. Sabit olan eylemlere TCK'nın 168/2 maddesinde belirtilen yasa dışı silahlı PKK terör örgütünün sair efradı olma suçunu oluşturmuş."

DEP’LİLER İÇİN VERİLEN İLK KARAR YERİNDE

Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi, eski DEP milletvekillerinin örgüt üyesi olduklarının kabul edilmesi gerektiğini belirterek, mevcut deliller karşısında daha önce verilen kararın da yerinde bir karar olduğu ifade edildi.
Mahkeme, AİHM’in yeniden yargılama kararı sonrasında yeni ceza yasasının yürürlüğe girdiğini belirterek, yeni TCK’nın eski DEP’liler için lehe unsurlar içerdiğine dikkat çekerek, işledikleri suçu TCK'nın 314/2. maddesinin yasadışı silahlı terör örgütüne üye olma kapsamında olduğunu ve bunun cezasının da 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası olduğu belirtildi. Yine Terörle Mücadele Yasası'nın halen yürürlükte olması nedeniyle sanıklar hakkında anılan yasa gereğince de hüküm kurulması gerektiği ifade edilen kararda, bu kapsamda eski DEP’liler için örgüt üyeliği ve TEM Yasası uyarınca 7 yıl 6'şar ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği kaydedildi.