Yaptıkları araştırmalarda hiç hayvansal hücrenin olmadığı sucukları tespit ettiklerini belirten Orhan, "Kullandığımız hayvansal gıdalar pahalı olduğu için hayvansal gıdalara karşı özellikle bitkisel proteinler kullanılıyor. Bunlar diğer sanayi tuzları ile kamufle edilmesinden tutun içerisine bir sürü hadiseler katılabiliyor. Bunları etiket tebliğine göre yazmamız zorunlu olduğu için vatandaş o yüzden etiketleri çok iyi okumalı. Bir denetçi gibi çalışmaları gerek. Entegre üretim tesislerinde hileler çok daha gelişmiş durumda. Bunları yakalamamız çok daha zor oluyor. Çok daha profesyonelce yapıldığı için basit laboratuvarda bu hileleri yakalamamız mümkün olmuyor. Yapılan çalışmalarda hiç hayvan hücresi olmadan tamamen bir hayvan gıdası gibi hayvansal gıda elde edilmiş ürünler yapıldığına şahit olduk" diye konuştu. Orhan soya unu, tuz, tatlandırıcı ile üretilmiş sucuğa et tadı verildiğini ifade ederek, "Bu anlamda çok gelişmiş teknolojiler var. Siz soya ununa tuz, tatlandırıcı kattığınızda et yediğinizi sanıyorsunuz. Bunun yakalanması çok zor. Ciddi bir laboratuvar ile kimyasal muyanesinin yapılması gerek. Türkiye'de bu laboratuvarların sayısı sınırlı. Siz protein oranı olarak baktığınızda yüzde 22 protein var ama önemli olan o proteinin bitkisel mi hayvansal mı olduğu çok önemli. Buradan şunu söylemek istiyorum. Et yerine ot yiyoruz. Maalesef bazı sucuklarda bu tür hilelere şahit olduk" şeklinde konuştu.
|