Halbuki Büyük Millet Meclisi bir harbin yönetildiği bir organ olmasına rağmen, her zaman ciddi bir muhalefet ve muvafakatın; yani bir şekilde hükümeti destekleyen kanatla tenkit etmekte çekinmeyenlerin münakaşa ettikleri bir ortamdı. Tarihimizde hiç görülmedik bir şekilde ne 1876 Anayasası’nda ne 1908’deki yeniden düzenlemeye rağmen hükümetler her zaman birincisinde padişah tarafından seçilen ve tasdik edilen sadrazamın, vekillerin ve nazırların, ikincisinde meclisi teşekkülüyle ortaya çıkan organın hükümeti tasdik etmesiyle olduğu hâlde, burada her bakanı ayrı ayrı millet meclisi seçer. 25 Nisan tarihli karar “icra vekilleri heyetinin teşkiline karar verildi” şeklindedir. Dolayısıyla meclis başkanını seçtikten sonra başkan vekili onun tarafından tayin edilir, bakanlar kurulu üyelerini de seçmektedir ve onları denetlemektedir, Meclis hükümet dahil yargı organının da görevlerini yerine getirmelerini denetler. Yani kesin bir kuvvetler birliği söz konusudur. İcra ve yargı gücü de meclisin elindedir. Bu sistem hiç şüphesiz 1924 Anayasası’nda değişecektir. |