"Vesikalı Yarim", "Hayat mı Bu", "Renkli Dünya", "Ağaçlar Ayakta Ölür" başta olmak üzere çok sayıda sinema filminde rol alan İzzet Günay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençlerle olmanın insana enerji verdiğini ve bunun için sık sık gençlerle buluştuğunu söyledi.
Sinema alanında denemeleri olan gençlerden umutlu olduklarını anlatan Günay, "Sinemaya el veren gençlerden daha da umutluyuz. Sinema büyük emek isteyen çok zor bir sanat dalı. Onun için gençlerimiz sinemadan elini hemen çekmesinler. Bu bir geçici moda halinde kalmasın. Çünkü sinema kalıcı bir meslek." diye konuştu.
Yeni filmlerde oynamak için beklentisinin olmadığını ancak sürekli yaşlı rolleri geldiğini dile getiren Günay, roller içine sinmediği zaman da oynamadığını vurguladı. Hem kendisine hem de seyirciye karşı sorumluluğu olduğuna değinen Günay, "Ayıp olmasın, iyi bir rol olsun istiyoruz. Bu yaştaki oyuncuların çoğu rol beklemiyor açıkçası, çok beklerseniz eliniz böğrünüzde kalır. Onun için arada bir teklif geliyor ama istediğimiz projeler değil. Biz oyuncuyuz, sinemacıyız, sinemanın olduğu yerde hep varız, var olmak istiyoruz." dedi.
Usta oyuncu Günay, her devrin bir sineması olduğuna dikkati çekerek, Yeşilçam sinemasını kendi kuşağının yaptığını ve eskiye her zaman bir özlem olduğunu anlattı.
Sinemadan çok şey öğrendiklerinin altını çizen Günay, şöyle devam etti:
"Biz Yeşilçam sinemasını yapmasaydık, bugün bu sinemayı yapamayacaklardı. Bizim yaptığımız sinemayı yapmak zorunda kalacaklardı. O döneme biz rastgeldik, kısmet oymuş. Bugün imreniyorum sanatçılara çünkü onların bir seçme hakkı var. Senaryo çalışmalarına katılıyorlar, rolleri çalışıyorlar. Bizim sinemamızda senaryo olmadan filme başlanırdı. Keşmekeş içinde çalışıldı. Sabun köpüğü hikayeler çekildi. Çok iyi filmlerimiz var. Bütün senaryolar özenle yapılsaydı, yazılsaydı veya her yönetmen özenli olsaydı bütün filmlerimiz iyi olabilirdi."
İçine sinmeyen filmler de yaptıklarını ifade eden Günay, bugün sadece 35 filminin hayatta olduğunu, diğer filmlerinin ise eritildiğini söyledi.
Günay, "119 sinema filminde oynadım ama sadece 35'i hayatta filmlerimin. Gerisini ben de bilmiyorum. Bende de yok, televizyonda oynayanlar var sadece. Gerisini Türk halkı bir daha göremeyecek, ben de göremeyeceğim. Çünkü filmlerin negatifleri gümüş olduğu için eritmişler, maalesef. O yüzden Türk sinemasında büyük bir kayıp var. Keşke onları tekrar görme fırsatımız olsaydı." diye konuştu.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...