Van mitinginin en heyecanlı mitingi olduğunu belirten Yıldırım, son 15 yılda gerçekleştirilen en geniş katılımlı miting olduğunun ifade edildiğini açıkladı. Yarın Ankara ve Kayseri’de de miting yapılacağını kaydeden Yıldırım, “Anket sonuçları var ama tabii paylaşmayacağım. Ben vatandaşlarımıza saygısızlık olarak görüyorum çünkü gerçek anket, gerçek sonuç vatandaşlarımızın 16 Nisan’da sandığa gidip vereceği oylardır. Ondan önce tahmin yapılabilir, çalışma alanlarını, nereye yoğunlaşmak gerektiğini anlamak için çalışmaları partimizi, çeşitli STK’lar yapıyor ama benim bir prensibim var anketlere inanırım ancak kendim yaparsam, Allah’a şükür biz rahatız, bir problem yok. Vatandaşımız bugüne kadar hiç yanlış yapmadı, biz de yanlış yapmadığımıza inanıyoruz. Bu yaptığımız değişiklik MHP ile beraber eminim ki vatandaşımız tarafından da oylanacak. Evet oylarıyla bu halk oylaması 16 Nisan’da sonuçlanmış olacak” ifadelerini kullandı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Farklı bir darbe sürecine giriyor Türkiye’ ve ‘Bir kişiyi satın alırsanız, Türkiye’yi ele geçirirsiniz’ sözlerinin ve ‘tek adam tartışmalarının’ hatırlatılması üzerine Yıldırım, “Bir kişi dediğimiz insan, halkın yüzde 50’sinden fazlasının oyuyla işbaşına geliyor, tek adam nerede olur? Padişahlıkta, monarşide, diktatörlükte olur. Orada da zaten halkın oylarıyla falan gelmiyor, o çeşitli şekillerde ya soydan yahut darbelerle geliyor. Parlamentoyu, demokratik sistemleri ortadan kaldırıyor. Birtakım silahlı güçleri kullanarak, vesayet odaklarını kullanarak iktidarda olmaya devam ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu herhalde bu anayasanın görüşmelerinde neler konuşulduğunu, neler yapıldığını Meclis’te takip etmedi. Bütün bunlar konuşuldu Meclis’te. Milletvekillerini ikna etmek için her yolu denediler. Her şeyi yaptılar. Bizim grubumuzdan MHP grubuna yönelik duygusuyla mesajları verdiler, her şeyi yaptılar. Hatta olmadı kaba kuvvete işi götürdüler. Kürsü işgalleri oldu. Oy verme kabinlerinin önü işgal edildi. Komisyon çalıştırılmamaya gayret edildi. Bütün bunların sonunda milletin seçtiği Meclis, vekiller bu anayasa değişikliğine Meclis’te olur verdi, şimdi de milletten onaya gidiyoruz. Yani, şimdi Sayın Kılıçdaroğlu darbe ile bunu karıştırıyor.. ilk defa Türkiye’de, Cumhuriyet tarihi ilk defa Türkiye’de sivil bir anayasa değişikliği yapılıyor, ilk defa değil ama yönetim sisteminin değişikliğini öngören önemli bir değişiklik parlamentoda milli iradenin eliyle yapılıyor” şeklinde konuştu.
Anayasa çalışmalarına başlamadan önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile çalıştıklarını, Kılıçdaroğlu’nun çalışmanın bir yerinde koptuğunu belirten Yıldırım, “Eğer siz buna rıza göstermiyorsanız, buyurun siz de teklifinizi hazırlayın, siz de biz de getirelim, ikisini de görüşelim. İttifakla geçsin Meclis’ten. Millet karar versin. 367’nin üzerinde veya 550 milletvekiliyle de gitse kararı millet versin. Tek adamlık teranesini tutturmuş gidiyor CHP. Herhalde onlar kendi partilerinin geçmiş tarihini hatırlıyorlar. Şimdi böyle bir şey yok. Demokrasilerde tek adam yok. Seçimle gelen seçimle gider. Recep Tayyip Erdoğan 11,5 yıl Başbakanlık yaptı. Bu sistem, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde bırakın tek adam olmayı, sınırlama var. 10 yılla sınırlanıyor, 10 yılın ötesinde artık çok isterseniz bile, vatandaş aman dur gitsin dese bile edemiyor” diye konuştu.
Fesih yetkisi tartışmalarına değinen Yıldırım, “Cumhurbaşkanının fesih yetkisi yok. Fesihler, darbe anayasalarında olur. 15 Temmuz başarılı olsaydı, Meclis feshedilecekti. Parlamento kapatılacaktı. Darbelerde Meclisler feshedilir. Fesih yok ama bir şey var, o da seçimlerin yenilenmesidir. Seçimlerin yenilenmesi bir tıkanmaya, krize karşı bir tedbirdir. Mevcut anayasanın 116. maddesi Cumhurbaşkanı Meclis’i seçime götürebiliyor, seçime götürme ayrı bir şey, kapatma ayrı bir şey. Fesih meclisin kapatılmasıdır. Seçime götürülüyor, hangi şartla götürüyor, diyelim ki seçim oldu tek başına bir parti iktidara gelmedi. Bu şekilde bir yetki bunu değiştiriyoruz. 116. maddeye değişiklik yapılıyor, deniliyor ki cumhurbaşkanı seçim kararı alabilir, aynı şekilde. TBMM de seçim kararı alabilir, yani karşılıklı seçim yenileme yetkisi veriliyor ama buruda bir ince nokta var. Diyelim ki Meclis seçime gitme kararı aldı, herhangi bir nedenden. Kendi seçimini de yeniliyor, cumhurbaşkanını da seçime götürüyor. İki güç birden seçime gidiyor veya cumhurbaşkanı seçime gitme kararı aldı, kendisi gittiği gibi Meclis de gitme durumunda. Çünkü seçimler aynı gün yapılıyor, o yüzden alınacak seçim kararı her iki iradeyi, meclis iradesini de cumhurbaşkanlığı iradesini de bağlıyor” açıklamasında bulundu.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...