"Maalesef Türkiye'yi bu karar çıktığından itibaren 13 yıl geriye gitmiş görüyorum" diyen AB uzmanı Can Baydarol, "2004 yılı Türkiye'de büyük bir Avrupa Birliği seferbirliği yapıldığı bir yıldı. Bu çerçevede de Türkiye'nin bütün uğraşı Kopenhag siyasi kriterlerine uymaktı. İşte tam bu sırada da 6 Ekim 2004 tarihinde Avrupa Komisyonu'nun o sırada sorumlu olan kişisinin hazırlattığı ilerleme raporunda Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerine ‘yeterince' uyum sağladığı için Türkiye ile Avrupa arasında tam üyelik müzakerelerine başlanabilir tavsiyesi zirveye teklif edilmişti. Bu teklifin yapılabilmesi için, şu anda Türkiye'nin de kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi, Türkiye'nin demokratikleşme, hukuki, insan hakları alanlarında önemli ilerlemeler kaydettiğini belirterek denetimden çıkartmıştı Türkiye'yi. Dolayısıyla bizim tam üyelik maceramız orada başladı. Tekrar 13 yıl geriye dönüp bütün bu uğraşların boşa gittiğini görmek sadece bir kesimin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin 13 yıl geriye gitmesi olarak değerlendirilmeli" dedi.
"‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni de tanımayız, Avrupa Konseyi'ni de tanımayız.' O zaman Türkiye'nin Avrupalı olmamasını kabul etmek gerekiyor. Beşiktaşlı, Galatasaraylı ve Fenerbahçelilere kötü bir haber verelim o zaman. Böyle giderse bir daha Avrupa kupalarında da oynayamayız. Herhalde ya Asya ligine ya da Afrika ligine gitmemiz gerekecek. Biraz daha ısrar edersek Avrupa sınırlarının ötesine gitme tehlikesiyle karşı karşıya geleceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, referandumun ardından ‘İdam önüme gelirse onaylarım' demişti. Baydarol konuyla ilgili, "İdam dediğimiz anda bugün denetime geldiysek ondan sonra artık atılma noktasına geliriz. O kadar idam konusunda ısrar ederseniz size iade etmelerini istediğiniz Fethullah Gülen'i, FETÖ'den dolayı yurtdışına kaçanları asla geri vermezler. Zaten bu söylem bile aslında ‘biz bunları geri istemiyoruz' deme söylemidir. Yani bunu yapmanızın Türkiye Cumhuriyeti açısından hiçbir getirisi yoktur. Aksine Türkiye'den götürecekleri çok daha fazladır" şeklinde konuştu.
Baydarol, "Türkiye Cumhuriyeti'ni buraya kadar belli yerlere taşıyan sağduyulu bir devlet politikasıdır" dedi.
"Kim başlattı bu olayları diye bakarsak herhalde tek başına Avrupa'yı suçlamamak gerekiyor. Bir şeyi unutmamak lazım. Avrupa Türkiye'ye girmeye çalışmıyor, biz Avrupa Birliği'ne girmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bazı kuralları var ve o kuralları size söylüyorlar. O kuralları söylerken çifte standartları kesinlikle var. Türkiye'ye karşı önyargılı yaklaşan çok politikacı var. Ama biz yaptığımız işlerle, söylediğimiz sözlerle Türkiye karşıtlarına bu ortayı yaparsak onlar da golü atmaktan kaçınmaz."
Sputnik
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...