Cengiz Holding’e ait Truva Bakır Şirketi’nin Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Hacıbekirler köyünde bulunan Halilağa Bakır Madeni projesi için bölgede 1 milyon ağaç kesileceğini ileri süren grup, maden sahası alanında toplandı.
Projenin iptal edilmesini ve ağaç kesilmemesini isteyen çevreciler, bölgede doğanın tahrip olacağını, tarım ve hayvancılığın biteceğini, su kaynaklarının yok olacağını savundu. Çevreciler, “Katil Cengiz Kaz Dağları’ndan Defol” sloganları attı. İş makinelerinin bölgeden çekilmesini isteyen grup, kesim sahasına giderek burada eylemlerine devam etti. Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri maden sahası bölgesinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Jandarma zaman zaman kalabalığı anonslarla uyardı.
“ŞİRKET ALTINI KİMDEN SAKLIYOR?”
Cengiz Holding, Çanakkale Bayramiç ilçesi Hacıbekirler köyü yakınlarında, Halilağa Altın Bakır Madeni projesi kapsamında devlet ormanında ağaç kesimine ve yol açmaya başladı. Çevre örgütleri ve bölge halkı ağaç kesimlerini protesto ediyor. Kazdağları Ekoloji Birliği, “yıkımı durdurmazsak 1 milyon ağaç katledilecek” açıklaması yaptı.
Ekoloji Birliği’nin açıklamasında, bakır madeni olarak gösterilmesine karşın altın çıkarılacağı iddiasına yer verildi. Açıklamada, “İktidarın sadık ortaklarından Mehmet Cengiz’in sahip olduğu Truva Bakır A.Ş.’nin Kanadalı Liberty Gold firmasından satın aldığı ruhsat alanı 5.995,74 ha. yani yaklaşık 60 bin dönüm. Şirket, şimdilik bu alanın onda birinde faaliyet göstereceğini beyan ederek, 580,21 hektar yani yaklaşık 5 bin 880 dönüm için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) izni aldı. Daha sonra kapasite artışları ile ÇED alanını da peyderpey büyüteceği aşikar.ÇED Raporuna göre “bakır” olarak gösterilen projenin uluslararası fizibilite raporlarında ve işletme projesinde “altın” olduğunu biliyoruz. Şirket altını niye, kimden saklıyor?” denildi.
Kazdağları Ekoloji Birliği’nin açıklaması şöyle:
“Proje kapsamında; açık ocak, atık barajı, kırma eleme tesisi, pasa alanı, bitkisel toprak alanı, cevher stok şantiye alanı yer alıyor. Siyanür ve onlarca kimyasalın kullanılacağı zenginleştirme tesisi de var. Devasa büyüklükteki atık barajı, Hacıbekirler köyüne yalnızca 750 metre mesafede. Yaşam alanları ile iç içe.
ÇED alanının neredeyse tamamı, 513,80 ha alan devlet ormanı statüsünde. Altın Bakır Madeni için önce, en az 100 dönümlük alanda bir şantiye alanı inşa edildi. Sonra ağaçlar kırmızı, mavi boyalarla işaretledi ve ardından da orman katliamına başladı. Şimdi de içinde binlerce canlıyı, tohumu barındıran bitkisel toprak sıyrılmaya başlanıldı. Yüzbinlerce ağaç ve içindeki tüm canlıları ile birlikte çok büyük bir orman ekosistemi tehdit altında.
“YIKIM DURMAZSA 1 MİLYON AĞAÇ KATLEDİLECEK”
Eğer bu yıkım durduramaz isek:
1 Milyona yakın ağaç katledilecek.
Proje bitişiğindeki Halilağa, Hacıbekirler, Muratlar köyleri yok olacak, onlarca köy olumsuz etkilenecek.
3 köyümüz verimli tarım alanı ile birlikte haritadan silinecek.
Projenin proses suyu ihtiyacı, DSİ ile şirket arasında yapılan protokol kapsamında, ÇED süreçlerinden kaçırılarak, ÇED kapsam dışı kararlar verilerek planlanan iki adet gölet ile sağlanacak. Ayrıca, yüzey sularının yetmeyeceği hesaplanarak, Çan İlçesi’nin can damarı Kocabaş Çayı (Granikos)’ndan derivasyon kanalı ile tesise su alınacak. Bölgenin zaten çok kıt olan ve yöre halkına yetmeyen tüm su varlıkları maden projesine tahsis edilecek. Bölgede kuraklık artacak.
Madenin yaratacağı kirlilik Bayramiç ve Ezine tarım alanlarını, yaşam alanlarını yüzyıllarca tehdit edecek.
Köylülerin tarlaları kamulaştırma kararları kapsamında açılan davalarla gasp edilecek.
BUGÜNE KADAR NELER YAPTIK?
Pandemi döneminde başlatılan ÇED süreci kapsamında tüm süreci yakından takip ettik, her süreci eylem alanı haline getirdik, 26.07.2021 tarihinde verilen “ÇED Olumlu” kararına yöre halkı ile birlikte üç ayrı dava açtık. 1. Dava: 87 davacı ile, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve yörede yaşayan 81 vatandaş. 2. Dava: TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği, 3. Dava: Ziraat Mühendisleri Odası ve Çevre Mühendisleri Odası. Uzmanlıklarını bilimden yana kullanan, bizlerden, davacılardan yana olan bilirkişilerin raporlarına itibar edilerek davayı kazandık.
Şirketin 2009/7 sayılı genelge doğrultusunda yeniden ÇED süreci başlatması ve 14 Mart 2023 tarihinde yeni bir “ÇED olumlu” kararı almasından sonra kararın iptali için 2 ayrı dava açıldı. 1. Dava: 95 davacı: Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çan Çevre Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve yörede yaşayan 91 vatandaş. 2. Dava: TEMA Vakfı. Bilirkişi raporunun bizlerden, davacılardan yana olmasına rağmen, bu kez kendi atadığı bilirkişilerin raporuna itibar etmeyen 3 kişilik mahkeme heyeti tarafından, 1 karşı oya ile davayı kaybettirildik. Kararı Danıştay’da temyiz ettik. Hukuki süreç devam ediyor.
Ancak bu arada şirket faaliyetlerini hızlandırarak ağaç kesimlerine başladı.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne 27.09.2024 tarihinde CİMER üzerinden yapılan bilgi edinme başvurusuna verilen cevapta;
15.05.2024 tarih ve 2024228798 sayılı Revize Proje hazırlandığı,
11.06.2024 tarih ve 28 sayılı Kamu Yararı Kararı verildiği
24.07.2024 tarihinde Bakır İşletme İzni verildiği öğrenilmiştir.
Ayrıca, derneğin Çanakkale Valiliği’ne yapılan bilgi edinme başvurusu ile de şirkete 1. Gayri Sıhhi Müessese İzni ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı verilip verilmediği sorulmuş, hala resmi yanıt alınamamış olmakla birlikte çeşitli kaynaklardan edinilen bilgiye göre, şirkete 16.07.2024 tarihinde Gayri Sıhhi Müessese İzni ve 1. Sınıf İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı verildiği öğrenilmiştir.
Edinilen “işletme izni” haritası ile dava konusu revize ÇED Raporu’ndaki haritalar karşılaştırıldığında:
İşletme izni sınırlarının ÇED İzni sınırlarından daha büyük olduğu ve ÇED alanı dışındaki alanların da dahil edildiği,
Bayramiç İlçesi, Hacıbekirler ve Muratlar Köyleri 106/1 ve 229/6 nolu parsellerde yer alan 1. derece sit alanının İşletme izni haritası içinde yer aldığı görülmüştür.
Şirketin bu durumda yeniden ÇED Raporu hazırlayıp ÇED izni alması gerekirdi. ÇED raporuna aykırı bir işletme izni verilemez. Bu durumda şirketin elindeki işletme izni usulsüz bir şekilde düzenlenmiştir.
Ayrıca, tarlaları için kamu yararı ve kamulaştırma kararı verilen ancak pazarlığa gitmeyi reddeden tarla sahipleri aleyhine açılan kamulaştırma davaları sonuçlanmadan, mülkiyet izinleri tamamlanmadan, işletme izni verilmesi de usulsüzdür.
DANIŞTAY’A SESLENİYORUZ:
Hatalı ve bir sürü usulsüzlüklerle dolu ÇED raporuna verilen ÇED Olumlu kararının yürütmesini acilen durdurun ve kararı iptal edin.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI’NA SESLENİYORUZ:
Göreviniz ormanları korumak, kollamak, yeni ormanlar inşa etmek iken, 520 hektar devlet ormanın yok edilmesine nasıl izin verdiniz? Orman ekosistemlerinin ülkenin en önemli can damarlarından olduğunu nasıl görmezden geliyorsunuz?
Şirkete verdiğiniz orman tahsis izinlerini acilen iptal edin ve bu katliama son verin.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...