ABD ile YPG pazarlığı 

En kritik randevu Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster ileydi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar Amerikalı mevkidaşı Joseph Dunford ile bir araya geldi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan ise CIA Başkanı Mike Pompeo ile görüştü.

Aslında Akar ve Fidan’ın ziyaretleri Erdoğan’ın Washington ziyareti için tarih belirlenmeden önce planlanmıştı. Zira hem Dunford hem de Pompeo şubat ayında Türkiye’ye gelmişlerdi. Dolayısıyla Akar ve Fidan’ın Washington randevuları karşılıklı ziyaret mekanizmasının parçası. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Washington temasları ise özel olarak Erdoğan’ın Beyaz Saray randevusuna hazırlık olarak tasarlandı. Ancak Erdoğan, devletin en kilit 3 ismini birden Washington’a göndererek iki ülke arasındaki gerilimin kalbindeki YPG konusundaki itiraz ve uyarılarını son bir kez daha güçlü biçimde kayıtlara geçirmek istedi.

Heyetin en kritik randevusu Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster’di. Dün öğleden sonraki randevuya Akar, Fidan ve Kalın’ın birlikte katılması planlandı. Görüşmenin mesajı şu oldu: “ABD’nin Rakka operasyonunu birlikte yapmayı planladığı YPG, PKK gibi bir terör örgütü ve Türkiye’nin güvenliğine bir tehdittir. Dolayısıyla Ankara geçen haftaki hava operasyonlarında olduğu gibi gerekli gördüğü durumlarda kendi tedbirlerini almaya devam edecektir.”

Ankara, PKK-YPG ilişkisinin kanıtı olarak gördüğü belge ve bilgileri de Washington’daki muhataplarına sundu. Heyet, Türkiye’nin kendi koordinasyonundaki Suriyeli muhalif unsurlarla birlikte ABD’nin Suriye’deki askeri stratejisi için bel bağladığı Suriye Demokratik Güçleri’ni ikame edecek alternatif planlarının dikkate alınması talebini yineledi.

Heyetin temasları Trump’ın Pentagon’a Suriye’deki Kürtlere ağır silah gönderilmesi için yetki vermeye hazırlandığına dair güçlü işaretlerin geldiği bir haftada gerçekleşti. Yine de Ankara kaygı ve uyarılarının, McMaster kanalıyla doğrudan Trump’a iletilmeyi hedefliyor. Zira Türk tarafı Pentagon’daki generallerin daha önce Ankara’dan giden YPG ile ilgili mesajlara ciddi bir filtreleme uyguladığı kanaatinde. Trump yönetiminde farklı kurumlarda Obama döneminden kalan yetkililerin Türkiye’yi ilgilendiren dosyalarda hâlâ söz sahibi olmasının da Ankara’nın Trump’la birlikte ilişkilerde beklediği ivmeyi yavaşlattığını düşünüyorlar. Türk tarafı, ABD’nin Suriye politikasında kısa vadede top yekun değişikliğin imkânsız olduğunun bilincinde. Ancak Ankara en azından SDG’nin YPG hegemonyasından, YPG’nin ise PKK komutasından arındırılması için Washington’dan garanti bekliyor.


Hürriyet