ACAR, BAKAN PEPE'Yİ YALANLADI 

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin hedef tahtasına koyduğu İsmet Acar, kendilerine yöneltilen iddiaların haksız olduğunu savundu. Bugün Acarkent'te bir basın toplantısı düzenleyen Acar iddilara şu başlıklarla yanıt verdi:

Çevre ve Orman Bakanı Sayın Osman Pepe"nin T.B.M.M Plan ve bütçe komisyonunda şirketimizle ve şirketimize ait Beykoz Dereseki köyü Serdaroğlu çiftliğindeki Acaristanbul projesiyle ilgili gerçeklere aykırı, haksız ve talihsiz açıklamaları 23 ve 24 Kasım 2006 tarihli gazetelerde haber olarak yayınladı.

KULLANILAN İFADELER ŞOK ETTİ

Sayın Bakanın sarf ettiği beyanlar bizim tarafımızdan da hayretle ve teessürle karşılandı. Kullanılan ifadeler bizleri de şoke etti.

Sayın Bakanın yanlış bilgilendirilmesinden kaynaklandığını sandığımız açıklamalar ve bunu gazete köşelerinde maalesef acı ve haksız yorumlara yol açması bizleri bir basın toplantısı düzenlemek suretiyle kamuoyunu aydınlatmak zorunda bırakmıştır.

Sayın Bakan açıklamalarıyla kamuoyunu yanıltmış ailemizin ve şirketimizin sosyal ve mesleki itibarı ve saygınlığına gölge düşürmüştür.

Şirketimiz 25 yıldan beri inşaat sektöründe başarıyla hizmet vermekte, çevre, mimari ve planlama ilke ve değerlerine verdiği önemle İstanbul"un konut-site yapılanmaları içinde her zaman beğenilen, aranan ve yarattığı sosyal ve ekonomik aktivitelerle bulunduğu yöreleri ihya eden iddialı projelere sahip bulunmaktadır.

KENT KÜLTÜRÜNE ÖRNEK OLDUK

Şehircilik konusunda sürekli şikayetçi olduğumuz plansız, tapusuz ve çirkin yapılaşma ve gecekondulaşmalara karşı İstanbul"umuzu süsleyen, insanlarımıza kent kültürü içinde uygarca yaşama imkanı sunan ve çevresiyle uyumlu yeni projelerin uygulamaya konulması bizler için büyük bir inanç ve ideal olmuştur.

Edindiğimiz mesleki terbiye ve sorumluluk anlayışımızla insanımıza iş vermek, çevremizi mamur etmek, sürekli çalışmak ve yatırım yapmak suretiyle ülkemizin kalkınmasına katkı vermeye uğraşıyoruz.

Gazetelerde haberlere konu olan Acaristanbul projesi tapuyla maliki bulunduğumuz ve özel orman statüsünde olan bir arsa üzerinde kurulacaktır. Bu arsanın devlet ormanıyla hiçbir ilgisi yoktur. Niteliği özel orman olduğu için özel yapılaşma koşullarına tabiidir.

Bizler projemizi uygulamaya koymak, yasal ve resmi işlemleri yürütmek ve gerekli izin ve belgeleri almak için ilgili tüm mercilere başvurmuş bulunmaktayız. Proje uygulamalarının her merhalesini, her iş ve eylemi bir resmi mesnede, yasal bir işleme dayandırmak zorunda olduğumuzu biliyor ve bu bilinç ve sorumlulukla hareket ediyoruz.

YASAL PROSEDÜRÜ UYGULADIK

İçinde 833 villa, sosyal ve kültürel tesislerin bulunduğu ve yüz milyonlarca dolara mal olacak bir büyük projeyi uygulamaya koyarken yasal prosedüre uymayı, resmi ve yetkili kurum ve görevlilerle ilişkilerimizde uyumlu ve saygılı olmayı insani ve vatandaşlık görev ve terbiyesi kadar işimizin pürüzsüz ve aksamadan devam etmesi kaygı ve düşüncesiyle de önemle ve büyük bir disiplinle takip ediyoruz.

Her şeyimiz ve bütün çalışmalarımız yasaldır. Hukuka, devletimizin otoritesine ve kamu düzenine herkesten çok ihtiyacımız vardır.

DENETİME KAPATMA YETKİMİZ YOK

Şirketimizin kapılarını çalışma alanlarımızı devletin denetim görevlilerine kapatma yetkimiz olabilir mi?

Bizler çalışan, üreten, insanına iş veren, devletine vergi veren, çevreyi imar ve ihya eden bir misyonun mensuplarıyız. Bu misyonu yerine getirirken en büyük gücü devletimizin teminatında, güvenliğinde buluruz.

Kamu mensuplarını görevlerinde etkileme girişimini asla tasvip etmeyiz.

Sayın Bakan ve kimi köşe yazarları tarafından zorbalıkla itham edilmemizi kendimize yapılmış en büyük hakaret olarak kabul ediyoruz.

Haberin kaynağına inilmeden yapılan haksız ve insafsız yorumları yargısız infaz olarak görüyoruz.

SİVİL TOPLUM DESTEK VERİYOR

Bütün projelerimizi şirketimize ait tapulu arsalarımızda inşa ediyoruz. Ne devletimizden ve ne de hiçbir bankadan kredi talebimiz olmamıştır. Kamuya ait hiçbir işin taahhüdünü almadık. Öz kaynaklarımızla milletimize hizmet veriyor, mahalli girişimlere, sivil toplum örgütlerine ve hayır kuruluşlarına herkesten çok destek veriyor ve bununla iftihar ediyoruz.

Bunlarla taltif ve takdir edilmemiz gerekirken itham altında tutulmamızdan büyük kaygı duyuyoruz.