Bugün ajansların geçtiği formatta kuru kuruya bir işsizlik haberi vermektense, TÜİK verilerinin alt metinlerini okuyup bir analiz yapmak istedik.
Türkiye krizle birlikte yatırımlar stop edince her yıl işgücüne katılan 800 bine yakın gencine yeni iş imkanı yaratamaz hale gelmiş vaziyette. Geçen yıldan bu yana çalışma çağındaki nüfus 868 bin kişi artarken, ne yazık ki Türkiye bu yeni katılanlara iş imkanı yaratamadı. Hem yeni katılanlar, hem de mevcut işsizler toplanınca Eylül ayında işsiz sayısı 3 milyon 396 bin kişi olarak belirlendi.
TÜİK’e göre işsizlik oranı yüzde 13.4’le bir önceki ayki seviyesini korudu. Ancak rakamlar dikkatli incelenince işsizliğin aslında arttığı, istatistiksel olarak ise bir önceki ayla aynı gibi göründüğü dikkati çekiyor. Şöyle ki; TÜİK verilerine göre Ağustos ayında istihdam edilenlerin sayısı 22 milyon 108 bin kişiydi. Eylül rakamlarına göre istihdam edilenlerin sayısı 22 milyon 20 bine düşmüş vaziyette. Yani işsizlik oranı aynı kalmış olsa da aslında istihdam edilenlerin sayısında 88 bin kişilik bir azalma var. Peki bu azalmaya rağmen işsizlik oranı nasıl yüzde 13.4’te sabit kaldı? TÜİK rakamları incelendiğinde işgücüne dahil olmayanların sayısındaki artış dikkati çekiyor. Yani TÜİK işgücüne katılım rakamını küçülterek yüzde 13.4 oranını korumuş görünüyor.
Ağustos’ta işgücüne katılanların sayısı 25 milyon 537 bin kişiydi. Eylül ayında ise işgücüne katılanların sayısı 25 milyon 416 bin kişi olarak tahmin edildi. Aradaki fark ise TÜİK tarafından işgücüne dahil olmayanlar kolonuna aktarıldı. Böylece işgücüne dahil olmayanların sayısı 26 milyon 252 bin seviyesinden 26 milyon 446 bin seviyesine çıktı. İşgücü pazarı 25 milyon 416 bin kişi olarak tahmin edilince 3 milyon 396 bin işsizin oranı yüzde 13.4’te kalmış oldu.
Gerçek işsizlikoranı % 19.6
Peki işgücüne dahil olmayanlar nereye gitti? Aslında bir yere gittikleri yok. Onların çoğu tıpkı 3 milyon 396 bin kişi gibi işsiz. Ancak TÜİK onları işsiz saymıyor.
İşgücüne dahil olmayanların dağılımı incelendiğinde 1 milyon 850 bin kişinin iş aramadığı ancak çalışmaya hazır oldukları görülüyor. TÜİK onları işsiz saymamış ama iş bulsa hemen çalışmaya başlayacak, resmi 3 milyon 396 bin işsizin dışında ayrıca 1 milyon 850 bin kişi daha var. Bu 1 milyon 850 bin kişinin içinde 687 bin kişi iş bulma ümidini yitirenlerden oluşuyor. Yani işin özü aslında bunlar da kelimenin tam anlamı ile işsiz. İş aramışlar aramışlar, her kapı yüzlerine kapanınca artık aramaktan vazgeçmişler...
3 milyon 396 bin kişilik resmi işsiz verisine bu 1 milyon 850 bin kişi de eklenince gerçek işsiz rakamı 5 milyon 246 bine yükseliyor. Buna mevsimlik çalışanları da eklemek lazım. 41 bin mevsimlik işçi de yine TÜİK’e göre işsiz değil ve işgücü içinde değerlendirilmiyor. O takdirde rakam 5 milyon 287 bine yükseliyor. Rakam böyle değerlendirilince aslında gerçek işsizliğin de yüzde 13.4 değil, yüzde 19.6 gibi çok yüksek bir oranı bulduğu anlaşılıyor. (Gerçek işsiz: 5.287.000 bölü Gerçek işgücü: 27.307.000
Asıl tehlike gençler
İşsizlik verilerinin alt metni incelendiğinde en tehlikeli gelişme ise genç nüfustaki işsiz oranının her geçen ay sürekli artması. Geçen yılın Ağustos ayında genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 19.7 olarak ölçülmüştü. 2008 yılının Eylül ayında ise oran yüzde 20.6’ya çıkmıştı. Bu yılın Ağustos ayında genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 23.5 iken, Eylül ayında ise 0.8 puan daha arttı ve yüzde 24.3’e yükseldi. Yani geçen yıl her 5 gençten biri işsizdi. Bu yıl ise her 4 gençten biri işsiz.
2012’ye kadar büyük azalma beklemiyoruz
BAKAN İŞSİZLİKLE İLGİLİ UMUTSUZ KONUŞTU
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, işsizlikle ilgili Türkiye’de olumlu gelişmeler görmek için uzun bir süre beklemeye ihtiyaç olduğunu söyledi. İstanbul Sanayi Odası’nın düzenlediği Sürdürülebilir Rekabet Gücü konulu sanayi kongresinde işsizlikle ilgili soruları yanıtlayan Ergün, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında işsizlik konusunda büyük iyileşmeler beklemediklerini ifade etti. İşsizliğin bir süre daha yüzde 13-14 bandında seyredeceğini kaydeden Ergün, “İç pazarda genişletici tedbirler ve ihracatı artırarak işsizlik oranını aşağı çekme imkanı en erken 2012’den sonra olacaktır” diye konuştu. (vatan)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...