Babacan Merkez Bankası'nın kararlarıyla ilgili "Merkez Bankası ile ilgili fazla şeyler söylemeyi tercih etmiyorum. Doğru olmuyor. Merkez Bankası hakkında çok konuşulduğu zaman "aşırı bir etkisi mi var" algısı oluşuyor. MB'nin yayınladığı analizler zaten mevcut" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Habertürk canlı yayınında soruları yanıtladı. İşte Ali Babacan'ın açıklamalarından satır başları:
Merkez Bankamız piyasa gelişmeleri izleyecek. Önerileri yakından değerlendirecek. Nihai kararı verecek. Nihayetinde Türkiye ekonomisi için en iyisi ne ise onu alırlar.
Türkiye'deki enflasyon gelişmelerine baktığımızda arz kaynaklı olduğunu görüyoruz. Özellikle kurdaki artış enflasyon üzerinde etkili. Kur yüzde 10 artarsa enflasyon üzerine etkisi 1.5 puan olacaktır. Ama bu 1.5 puanlık gerçekleşme 12 ayda tamamlanıyor. Biz bu geçişkenlik sürecini henüz tamamlamadık. Kur çok daha fazla arttı. Kur etkisi bir süre daha devam edecek. MB de kur artış etkisinin bir süre devam edebileceğini öngörüyor. Dolayısıyla talep taraflı bir enflasyon riski bugün için çok geçerli değil.
MERKEZ BANKASI İLE İLGİLİ FAZLA ŞEYLER SÖYLEMEK DOĞRU DEĞİL
Merkez Bankası ile ilgili fazla şeyler söylemeyi tercih etmiyorum. Doğru olmuyor. Merkez Bankası hakkında çok konuşulduğu zaman "aşırı bir etkisi mi var" algısı oluşuyor. MB'nin yayınladığı analizler zaten mevcut.
REFORMLAR OLMAZSA BÜYÜME YÜZDE 3-4'E HAPSOLUR
Petrol ve doğalgaz için yurtdışına döviz aktarmamız gerekiyor.
Yabancı yatırım olarak bizim tercihimiz doğrudan yatırımlar şeklinde ülkeye girmesi. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde yapacağı çok önemli reformlar var. Bunları yapmazsak büyüme yüzde 3-4'e hapsolabilir. Mevcut yapıyla yüzde 3-4 büyüme yüzde 5'lik cari açığı zaten üretiyor.
"BÜYÜME YÜZDE 4 BELKİ BİRAZ ALTI OLABİLİR"
Büyümede yüzde 4 hedefini tartışmak için erken. Aşağı doğru riskler var. İlk çeyrek rakamlarını görmemiz lazım. Ancak ondan sonra resmi revizyonları yapabiliriz. O da gerekirse.
Büyüme bu yıl yüzde 4 belki biraz altında olabilir. Avrupa'da düzelmeye bağlı yüzde 4 büyüme daha gerçekçi hale gelebilir.
"TÜRKİYE HALA BİRİNCİ SINIF DEMOKRASİ DEĞİL"
Güven hususunda yapmamız gereken çok şey var. Bu hem siyasi hem ekonomik alanda gerekiyor. Türkiye hala birinci sınıf bir demokrasi değil. Hukuk konusunda zafiyetimizi hızla onramamız gerekiyor. Yargı reformlarını gerçekleştiremezsek bu yatırımlar için sorun olmayı sürdürecek. 17 Aralık'ta kısa sürede önceliğimiz kontroldü. Şu anda bu var. Mevcut kurallar bugüne uymuyorsa bunları değiştirebiliriz.
Kurallı piyasa ekonomisi büyüme hedefleri için çok önemli.Yolsuzluklarla mücadelede kesinlikle taviz verilmemesi gerekiyor. Üzerinin kapatılmaması gerekiyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...