Bakan Kılıç'tan Fransa'ya Gönderme 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi'nin 18'inci olağan genel kurul toplantısı Balçova Termal Tesisleri'nde yapıldı.

Genel Kurula katılarak konuşma yapan Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, 19 Mayıs'ta Samsun'da başladıkları Gençlik çalıştaylarına İzmir ile devam ettiklerini, bu çalıştayların tamamlanmasının ardından 19 Mayıs 2012'de Cumhuriyet tarihinin ikinci Gençlik Şurası'nı toplayacaklarını belirtti.

Gençliği imkan olarak gören bir ülkenin gençliğinin ''rotası, pusulası bulunmaması halinde'' en büyük baş ağrısına dönüşebileceğini belirten Kılıç, gençlik şurasının en büyük yol haritası olacağını ifade etti.

Cumhuriyetin 100. yılı için önemli hedefler koyduklarını söyleyen Kılıç, gençliğin 19 Mayıs, 9 Eylül, 29 Ekim ve 30 Ağustos tarihlerini iyi idrak etmek, anlamını derinden kavramak durumunda olduğunu dile getirdi.

Yeni nesiller açısından bu tarihlerin hızla eskidiğini, üzerine titrenmediği taktirde hızla anlamını yitirdiğini kaydeden Kılıç, bunlardan birinin de 1071 tarihi olduğunu, bu tarihin birçok genç için anlamını kaybettiğini vurguladı.

Türkiye'nin hayatın her alanında gerçekten büyük ve parmak ısırtacak gelişmeler yakaladığını, başarılarından dolayı gurur duymakta sonuna kadar haklı olduğunu ifade eden Kılıç, her bir başarının manayla buluşmaması halinde büyük başarıların büyük baş ağrılarını beraberinde getirebileceğine işaret etti.

-''Anadolu insanı Fransa'nın insan hakları görünümünü negatife çevirdi''-

Türk gençliğini Avrupa, Afrika, Asya, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu halklarının içinde olduğu olumsuzlukların tamiri için de yetiştirme görevlerinin bulunduğunu belirten Kılıç, Türk ekonomisinin artık ''hamd olsun'' denebilecek bir durumda olduğunu ifade etti.

Kılıç, şöyle devam etti:

''Fransa'nın bile kredi görünümünde puan kayıpları var, çok büyük. Öyle Türkiye'ye oturdukları yerden insan hakları sicili noktasında sözde soykırım iddiaları paralelinde oturdukları yerden Türkiye'ye karşı ahkam kesmenin bedelini yanlış politikalarının ekonomideki neticeleriyle ödemeye mahkumlar.

Biz Fransa'ya bir kötülükte bulunmadık. Kredi derecelendirme kuruluşları, Fransa'nın görünümünü negatife çevirdi. Ama ondan önce Anadolu insanı Fransa'nın insan hakları görünümünü negatife çevirdi. Cezayir sicilini temizleyememiş bir toplumun Türk insanını başka bir sahada yalan ve iftiralarla, soykırım iftirasına mahkum kılmaya çalışması, gerçekten çok büyük bir ayıp. Yakın zamanda bunların başka türlerini göreceğiz.

Avrupa artık yaşlanmaya başladı. Sadece ekonomik görünümdeki yaşlılık değil, sadece teşebbüs kalitesini kaybetmekten kaynaklanan yaşlılık değil, hayatın her alanında. Göreceksiniz yaşlanmanın bedelini politikada, bürokraside geri düşecekler. O zaman genç, iyi eğitim almış, dinamik nüfus potansiyelinin kadri kıymeti ve insanlığa yapacağı katkılar çok daha iyi anlaşılacak.''

-İnsan gücü zenginliği-

Türkiye'deki genç nüfus potansiyeli zenginliğine herkesin gıpta ile baktığını ifade eden Kılıç, 1 milyon 171 bin 800 gence her ay 260 lira burs veya kredi ödediklerini, bu rakamın 450 bininin burstan yararlandığını, kredi ve yurtlar kurumu olanaklarından 268 bin gencin yararlandığını belirtti.

Yurt kapasitesinin 180 binden 268 bine çıkarıldığını, 2 yılda 400 bin rakamına ulaşılacağını, proje adedinin 192 olduğunu ifade eden Kılıç, İzmir'de de 30 Ocak'ta bin kişilik yurdun ihalesine çıkacaklarını, bin 300 kişilik diğer bir yurdun temelini de 2012'de atacaklarını belirtti.

Türkiye genelinde kapalı yüzme havuzu olmayan il bırakmayacaklarını ifade eden Kılıç, 16 ilde eş zamanlı yüzme havuzu inşaatına başladıklarını, 18 ilde modern stadyumların inşaatına başladıklarını belirterek, ''İzmir'e 1 stadyum yapalım diye geldik 2 stadyum yapma gereğiyle geri döneceğiz. İzmir'e biri kuzeyde biri güneyde 2 yeni stadyum kazandırmayı hedefliyoruz. Sadece stadyum değil tribün altlarında çok amaçlı spor salonlarını da bünyesinde bulunduracak. İzmir'e yeni bir marka değeri kazandıracağız. Ancak buna İzmirliler'in sahip çıkması gerekiyor. Sahip çıkmazsanız tesisler kazandırılmış olsa bile marka değerini ranta çevirme imkanı yakalanmamış olur'' diye konuştu.

Kılıç, tarihte Türkler'in Avrupa medeniyetinin 200-300 yıl önündeyken gerileme ve duraklama dönemleriyle geriye düştüğünü, son 10 yılda dünyada bir paradigma değişimine tanıklık edildiğini belirterek, ''Duraklama dönemleri söz konusu olmasaydı insanlığın medeniyet yarışında bizi yakalaması mümkün olmayacaktı. Sonra toparlandık, peşlerine düştük ve yakaladık. Duracaklar ve biz geçeceğiz ve en önde yerimizi belirleyeceğiz'' dedi.

zaman