Fısıltı gazetesi Başbakan Erdoğan’ın üniversite diplomasını tartışırken Yalçın Malgil sordu:
Cumhurbaşkanı seçimi kapıya dayandı.
Artık Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olacağına kesin gözü ile bakılıyor. Ve kulislerde adaylığın 24 Nisan’da açıklanacağına söyleniyor. Yer mi? Ak Parti Grup toplantı salonu…
Başbakan Köşke çıkarsa CHP, Meclis eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un ortaya attığı iddialardan harekete geçerek huzurunu kaçırmaya, al-aşağı etmeye çalışacak, hazırlıklar bu yönde.
Ne diyor Anayasa’nın 101. maddesinin ilk fıkrasında Cumhurbaşkanı secimle nitelikleri için hatırlayalım:
“Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir.”
Milletvekili seçilme yeterliliği derken Cindoruk’un ortaya attığı iddialar kastediliyor, yani Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyken adi suçlardan aldığı mahkûmiyet kararları üzerinde duruluyor.
Ama başka bir şey daha var. Hem de Anayasa’nın saydığı ikinci şık. Yani Cumhurbaşkanı olmak için Yükseköğrenim yapmış olma şartı.
“Yahu nereden çıktı bu da şimdi?” diyebilirsiniz, Tayyip Beyin Meclis albümündeki özgeçmişinde Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu olduğunun yazdığını da hatırlatabilirsiniz.
Anlatayım. Bir aya yakındır fısıltı gazetesinde bu diplomadan söz ediliyor. Söylenenleri yazmak bana düşmez.
Aklıma bir şey geldi.
Ben de 1954 doğumluyum, Sayın Başbakanım da. Yeni çocukluk, gençlik yıllarımızda yakın şeyleri paylaştık, Lisede, üniversitede belki de askerlik döneminde bile aynı sıkıntıları yaşadık.
Sadece ben değil akranlarımız için aynı şeyler geçerli. Fotoğraf albümlerinde liseden, üniversiteden spor yaptılarsa sahalardan, siyasete karıştılarsa mitinglerden, tatillerinden boy-boy fotoğrafları vardır.
Ben de araştırdım: Sayın Başbakanın Kasımpaşa’da futbol oynadığı günlerdeki, çocukluğundaki, lisedeki onlarca fotoğrafını buldum. Dahası da var. Başbakan olduğu ilk günlerdeki röportajlara baktım, ya futbol oynadığı birkaç arkadaşı, ya da lisede sıraları paylaştığı arkadaşları anılarını anlatmışlar.
Ama üniversite hayatı ile ilgili tek bir fotoğrafa, sıraları sıkıntıları paylaştığı tek bir fakülte arkadaşına rastlayamadım.
Ben asla bu diplomayı tartışmıyorum. Rahmetli Bülent Ecevit Kolej mezunuydu. Üniversite mezunu olsa Köşke çıkması için hiçbir engel yoktu.
Şimdi diyorum ki, Sayın başbakan varsa, “İşte Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ndeki günlerimdeki fotoğraflarım” desin veya o okulda sıraları paylaştığı arkadaşlarını söylesin. Hem fısıltı gazetesi sussun, hem de bizler başbakanın fakülte günlerini yazma fırsatı bulalım.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...