Çocuk istismarında 'iyi hal indirimi' kalkmayacak 

Meclis’teki Madde Bağımlılığını Araştırma Komisyonu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, altı bakandan oluşan komisyonun çalışmalarını tamamladığını, tasarının Bakanlar Kurulu’nca imzalanmasının ardından Meclis’e kısa sürede gönderileceğini söyledi.

Akdağ, çocuğa tecavüz ve öldürme olaylarında üst sınırın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olacağını ifade etti.

Bunun somut olarak 50 yıl hapiste yatmak anlamına geldiğini dile getiren Akdağ, söz konusu cezanın Türk Ceza Kanunu’nda bulunmadığını, bu cezanın bir ilk olacağını söyledi.

Başbakan yardımcısı, “İnfaz kanununda ağırlaştırılmış müebbet de olsa bir kişinin yatabileceği sürenin çok daha üstünde sürelerle cezaevinde yatmayı getiriyoruz” dedi.

TAHLİYE SONRASINDA 'İSTEK AZALTICI HORMON'

Akdağ, cinsel istismar suçundan cezaevine girip çıkan kişilerin tahliyeden sonra belirli bir dönem rehabilite edilmeleri gerektiğini aktararak ‘cinsel isteği azaltmak’la ilgili karar verdiklerini dile getirdi: “Eğer ilgili hakim heyeti karar verirse, uzman görüşü almak kaydıyla uygun gördüğü vakalara cinsel isteğin baskılanması amacıyla belli hormonlar verilebilecek. Her yıl bunu ilgili mahkeme gözden geçirecek ve devam edip etmeyeceğine karar verecek. Ama aynı zamanda da ciddi bir rehabilitasyon gerçekleştirilecek. Çocuklara istismardan dolayı ceza alanların cezaevinde yattıkları süre içinde de rehabilitasyona tabi tutulması söz konusu olacak. Uzman görüşü olacak tamamen… Bu suçların bazılarında ciddi ölçüde tekrarlama özelliği olduğunu biliyoruz. Pedofil vakaları bir hastalık değil bir çeşit cinsel sapkınlık. Bunlarda bu tedbirlerin alınması kararını verdik.” 

'ÇOCUKLARLA İLGİLİ İŞLERDE ÇALIŞMAYACAKLAR'

Başbakan yardımcısı, cinsel istismardan ceza alanların zaten devlet memuru olamadıklarını, buna ek olarak çocukların bulunduğu yerlerde de çalışamayacaklarını ifade ederek özel sektör için de tedbir aldıklarını aktardı.

Akdağ, şöyle devam etti: “Bir yönetmelikle şu ana kadar okul servislerinde bunların çalıştırılmaması gerçekleştirildi. Kantinler, kreşler ve benzeri yerlerde sosyal güvenlik kurumuna Adalet Bakanlığı’mız bu kişilerle ilgili bilgileri aktaracak ve bir işte çalıştırılmaları söz konusu olduğu zaman, çocuklarla ilgili bir işte sigortaya başvurulduğu zaman uyarı verecek sistem ve çalıştırılmasına mani olunacak. Uygun yazılımı da ilgili kurumlarımız birlikte kullanacak.”

SAVCILAR MAHKEME OLMAKSIZIN YAYIN ENGELLEYEBİLECEK

Başbakan yardımcısı, ‘fuhşa teşvik edenler’e verilen para cezasının alt sınırının arttığını belirterek çocuk izleme merkezlerinde savcılarına görevlendirileceğini kaydetti.

Akdağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocukların hiçbir suretle bu merkezlerin dışında ifadelerinin alınmayacağı ve ifade alınırken asla örselenmeyeceğini kayıt altına alacak bir takım detayları içeren kanun maddeleri getiriyoruz. Cumhuriyet savcıları doğrudan kendilerine veya bakanlığın talebi üzerine çocuk ve ailenin ifşasına ve çocuğun üstün yararını zedeleyecek şekilde bir yayın varsa bu yayını durdurma hakkı getiriyoruz. 24 saat içinde çocuk mahkemelerine gitme şartı getiriyoruz.”

'İYİ HAL' İNDİRİMİ KALKMADI

Akdağ, kanun paketinde ‘zina’nın yer alıp almadığıyla ilgili soruya “Çocuklarla ilgili husus dışında pakete herhangi bir şey koymadık” yanıtını verdi.

Başbakan yardımcısı, ‘iyi hal indirimi’ olup olmayacağına ilişkin soru üzerine şöyle konuştu: “‘İyi hal’ indirimi diye bir kavram kanunda şu anda da yok. Hakimlerin takdir indirimleri var. Küçük bir indirim bu. Bütün cezanın altıda biri. Bu suçlarla alakalı bir hüküm falan değil. Cezaları ciddi ölçüde artıyoruz. Ceza Kanunu’na bir madde getirerek, sadece bu suçlar için değil; herhangi bir davayı eğer mahkeme bir takdir indirimi yapacaksa bunun gerekçesini açıkça yazma mecburiyeti getiriyoruz. Bunu Yargıtay’la da görüştük. Onların da işini kolaylaştıracak. Somut ve özel olaylar oluşabiliyor. Hakimler, Yargıtay üyeleri konuyu görüştüğümüzde aslında mahkemelerin gerekçesini açıkça belirlemek kaydıyla takdir indirimiyle ilgili maddeye daha fazla dokunmamayı uygun gördük.”