CHP’li Kılıçdaroğlu çıkıp Ak Parti kaynaklı yolsuzlukları belgeleriyle açıklayınca hepimiz “Evet, işte gerçek muhalefet… Sonunda!” dedik. Öyle ya… Muhalefetin laiklik ve rejim tehlikesinden başka söyleyecek sözleri de olması gerekirdi 6 yıllık Ak Parti hükümeti ile ilgili… Aslında tek parti hükümeti ölçüsüzlüğü göz önüne alınınca asıl söylenmesi gereken sözler burada yığınla bekliyordu.
Kılıçdaroğlu söyleyince onun için “ses geldi.”
Bu, bir şeydi.
Ama bu arada başka bir şey daha vardı.
Herhangi bir siyasi partinin ya da oluşumun içinde olmayan, şu ya da bu grubun korumasında bulunmayan tek başına bir ses yıllardır ana muhalefet partisine ya da kendilerini muhalif yayın olarak konumlandıran medya organlarından daha güçlü ve sistemli bir şekilde yapıyor bu muhalefeti:
Onu hepiniz tanıyorsunuz… Stratejist Erhan Göksel. Flash TV’deki programı kaldırılana kadar her Pazar Gerçek Gelecek programında, kaldırıldıktan sonra gazetelere verdiği röportajlarla ve sistemli bir şekilde gönderdiği mail ve SMS’lerle adeta uyandırma servisi gibi çalışıyor.
Deniz Feneri rezaletini de ilk kez onun uyarıcı mesajlarından öğrendik, belediyelerin imar kıyaklarını da. Bu günkü ekonomik krizi de iki yıl önce o tarih vererek haber verdi, önce “hamdolsun bize bir şey olmaz” diyen ama etkileri belirginleştikçe pozisyonunu “olabilir de” yönüne kaydıran Başbakan Erdoğan’ın derin ekonomi bilgisini de.
Özetle, kenara geçip olanları izlemek yerine tek başına da olsa muhalefetini sürdürdüğü için, muhalefete hasret bu dönemde, kazandı.