Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ayağının tozuyla her biri TSK’nın yeni tavrı ile ilgili çok ciddi ve olumlu anlamlar içeren adımlar atıyor. Önce TSK’nın, yaklaşık 140 bin kişilik personelinin 90 binini oluşturan, ordunun demirbaşlarından olmasına rağmen üvey evlat muamelesi gören astsubayları 30 Ağustos resepsiyonuna çağırarak astsubaylara yönelik yıllardır beklenen anlayış değişikliğinin ipucunu verdi. Sonra iletişim konusunda bir dizi adım attı, Genelkurmay Başkanlığı'nın iletişim daire başkanlığı kadrosunu albaylıktan tuğgeneralliğe yükseltti. İletişimin sadece görevlendirmelerle kalmayacağını gösterip ayağının tozuyla Diyarbakır’a gitti, halkla kucaklaştı, PKK’nın “Ordu sizin düşmanınız” propagandasının altını boşalttı.
Ve son adım…
28 Şubat müdahalesinden beri bazı basın yayın kuruluşlarına uygulanan “hiçbir demokratik temayüle uymayan, darbe zihniyetinin kalıntısı olan, uygulanan basın kuruluşlarını ve onların milyonları bulan okuyucuları&izleyicilerine “ötekilik” duygusu yükleyerek TSK ile aralarına mesafe koymalarından başka bir işe yaramayan" akreditasyon uygulamasına son vereceğinin ilk ciddi işaretini verdi. 16 Eylül’de gazetelerin temsilcileri ile bir araya geleceği toplantıya Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Ankara Haber Müdürü Abdülkadir Selvi’yi de davet etti.
Ve hassasiyet gözetmekle sapla samanı karıştırmak arasındaki ince çizgiyi birbirinden ayırıp bu ayıba son vererek kazandı.