Koronavirüs önlemleri sürecinde uzun süredir sokağa çıkmaları kısıtlanan çocuklar için uyarıda bulunan uzmanlar, "Uzun zamandır hareket yapmayan çocuk birden bire bir hareket yaptığı anda aynı sporcularda olduğu gibi, ısınmadan başlarsa eğer tendomlarda ve eklemlerde kopmalar, yaralanmalar olabilir" dedi.
Uzun süredir sokağa çıkmaları kısıtlandırılan çocuklar için, uzmanlardan uyarı geldi. Koronavirüs salgını nedeniyle aylardır evlere kapanan çocukların hareketsiz kalmaması gerektiği ve beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiği konusunda hem ebeveynlere hem çocuklara uyarılarda bulunan uzmanlar, bayramda orantısız tatlı ve şeker tüketimine de dikkat çekti.
Hayat normale döndüğünde birden hareketlenmeye başlayan çocuklarda, eklem zedelenmeleri yaşanabilir. Öte yandan evde geçirdikleri süre içinde aşırı şeker ve karbonhidrat tüketimi nedeniyle kilo alan çocukların, uzun dönemde obezite ve karaciğer yağlanması gibi kalıcı sağlık sorunları yaşayabileceği belirtiliyor.
ÇOCUKLAR GÜNDE EN AZ 30 DAKİKA EKLEM HAREKETİ YAPMALI
Uzun süredir evde kalan çocukların günde en az yarım saat egzersiz yapması gerektiğini, aksi takdirde eklem sorunları yaşayabileceklerini söyleyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Kenan Barut, "Çocuklar salgın dolayısıyla çok uzun süredir, yaklaşık 2,5 aydır evdeler ve daha uzun kalacaklarını düşünüyoruz. Bu nedenden dolayı çocuklar evde çok hareketsiz kaldı ve fazlaca karbonhidrat yedi. Aileler belki sevindirmek için onlara şeker, çikolata çok verdi. Bu hareketsizlik dolayısıyla çocuklar hem kilo aldı, hem de eklem yakınmaları oluşmaya başladı. Çocuk romatoloji doktoru olarak önerilerim olacak. Hareket çok önemli, hareket etmeleri lazım. Mutlaka günde yarım saat egzersiz yapmaları lazım. Birçok uygulamalar, videolar var bunlarla ilgili. Bizim kendi hastalarımıza verdiğimiz egzersizler var. Günde en az 30 dakikalık eklem hareketleri çocukların eklem sağlığı açısından çok önemli. Beslenme desteğini de çok önemsemek gerekiyor. İki çocuk babası olarak konuşuyorum, onları gözlemliyorum. Biri 1,5 diğeri 2,5 kilo kadar aldılar bu yaşta. Bu çok önemli bir şey, ilerde büyük sağlık problemleri oluşturacak. Ama hem beslenmeler hem de hareketler birbirini çok tetikleyen şeyler. Çocukların hareketlerini asla kısıtlamamak gerekiyor. Evde olsalar bile "komşum duyuyor, çok gürültü yapmaö demeyelim. Zaten çok sıkıldılar. Bu nedenle hareketleri çok önemli" şeklinde konuştu.
EVDE KALAN ÇOCUKLAR EKLEM SAĞLIKLARI İÇİN UFAK UFAK ZIPLAMALI
Özellikle çocukların ayakları üzerinde zıplamasının eklemlerin güçlenmesinde çok etkili olduğunu anlatan Barut, yapılabilecek egzersizleri ise şöyle sıraladı: "Çeşitli egzersizler var, dik durma, bacakları germe ya da ufak bir plastik top ile çocuklarla evin içinde oyun oynayabilir, mekikler, şınavlar çekebiliriz. Kaslarımızı güçlendirici birkaç hareket yapabiliriz. Bunlarla birlikte çocuklarımızı ne kadar harekete itersek, o kadar sağlıklı olacaklardır ve benim önerim çocukları evde ufak ufak zıplatalım. Ayaklarının üzerinde zıplasınlar bu durum çocukların eklemlerini güçlendirecek ve eklemler ciddi anlamda bu dönemde kaybettiği mukavemetini kazanacaktır. Eklemleri ne kadar hareketsiz bırakırsak o kadar az güçlü olurlar. Beslenme düzeni de hatalıysa eğer bu eklemler ileride çeşitli hastalıklara yol açabilecek sorunlara yol açabilir"
HAREKETSİZLİĞİN ARDINDAN BİRDEN HAREKETLENME ÇOCUKLARDA EKLEM ZEDELENMELERİNE YOL AÇABİLİR
Bu süreçte hareketsiz kalan çocukların, birden hareketlenmesinin eklem zedelenmelerine yol açabileceğini vurgulayan Barut, "Mesela uzun zamandır hareket yapmayan çocuk birden bire bir hareket yaptığı anda aynı sporcularda olduğu gibi, ısınmadan başlarsa eğer tendomlarda ve eklemlerde kopmalar, yaralanmalar olabilir. Bu açıdan buna dikkat etmeliyiz, çok önemli. O yüzden mutlaka diyoruz ki bu dönemi hareketle geçirmeliler. Haftada bir gün biliyorsunuz, 3 saat dışarı çıkabiliyorlar. Bu dönemi mutlaka iyi değerlendirmeliler. Sosyal izolasyona ve hijyen kurallarına dikkat ederek arkadaşları ile aileleri ile oyun oynamalılar. Hala tehlike var, ikinci dalgayı görebiliriz. Çocuklarımız bunları görerek sporlarını yapmalı" ifadelerini kullandı.
"ALDIKLARI KALORİYİ ESKİSİ KADAR TÜKETEMİYORLAR"
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa- Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Ömer Faruk Beşer ise çocukların hareketsiz kaldıkları bu dönemde beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
"Maalesef çok uzun süren bir sokağa çıkma kısıtlaması süreci oldu ve bu çocukların evde geçirdikleri süreyi artırdı. Ve buna bağlı olarak da mutfak ve yemek teması çok arttı. Bir çok aileden bu konuda geri dönüşler alıyoruz. Uzun süredir kilo aldıramadığımız çocuklarımız kilo aldı diyorlar. İşin bir tarafı bu. Fakat kilo almaları her zaman sağlıklı oldukları anlamına gelmiyor. Hatta bir çok zaman gelmiyor. Sadece karbonhidrat değil, abur cubur dediğimiz ve aslında çocuklara hiçbir zaman önermediğimiz glisemik indeksi yüksek, kan şekerini ani yükselten ve düşüren bir takım gıdaların, hazır gıdaların tüketilmesini önermiyoruz. Uzun süre evde kapalı kalmamız ailelerin bu süreci yönetmesini de zorluyor. Burada en önemli önerimiz şu, ailelerin öncelikli olarak sağlıklı besinleri bilmesi ve tanıması gerekiyor. Bunların başında sebze, meyveler ve et grubu geliyor. Elbette karbonhidrat da gerektiği kadar tüketilmeli. Fakat öğün harici dönemlerde göz önünde, buzdolabında, masa üstünde çok fazla gıda teması olmamalı. Teması olacak gıdalar meyveler ya da ceviz badem, fındık gibi besinler olmalı. Burada asla istemediğimiz gıdalar ise, basit şekerli dediğimiz gıdalar. Özellikle hazır gıdalarda, pastaneden alınan ürünlerde basit şeker katılarak üretilen gıdaları asla önermiyoruz. Çünkü çocuklarımızın hareket oranları da azaldı, aldıkları kaloriyi eskisi gibi tüketemiyorlar."
BU DÖNEMDEKİ YANLIŞ BESLENME ÇOCUKLARDA KALICI HASARA YOL AÇABİLİR
Özellikle basit şekerli gıdalara dikkat çeken Beşer, "Yine çok iyi biliyoruz ki, uzun süre basit şekerlilerin üretilmesi uzun dönemde obezite ya da karaciğer yağlanması durumlarına yol açabiliyor. Bu çok istemediğimiz bir durum. Bu süreç uzadığında 3 ay, 6 ay olduğunda bu dönemdeki kötü beslenme maalesef bir kısım çocuğumuzda kalıcı olarak hasara yola açabilir. Bu istemediğimiz durum. Çocukların haftada en az 2-3 gün bir öğün, eğer mümkünse daha fazla et tüketmesi gerekiyor. Ayrıca, kahvaltı asla geçilmemesi gereken bir öğün. Kahvaltıda abur cuburlar yemek yerine bildiğimiz Türk usulü, zeytinimizle, peynirimizle yapılan kahvaltıları öneriyoruz" dedi.
BAYRAMDA TATLI VE ÇİKOLATAYA DİKKAT
Hareketsizliğin üzerine, bir de bayramda aşırı şeker tüketiminin çocukların sağlığını olumsuz etkileyeceğini ifade eden Beşer, "Önümüz bayram, bence bu dönem sokağa çıkma kısıtlamasından daha önemli bir dönem. Çünkü biz bayramda bir alışkanlık olarak aşırı şeker tüketiyoruz. Tatlıları, çikolataları çocuklarımız çok seviyorlar. Bu konuda çok dikkat etmelerini öneriyorum çünkü bu uzun süren sokağa çıkma kısıtlamasının üzerine bir de bayramda yiyeceğimiz fazla karbonhidratlar gelirse, çok daha riskli olacaktır diye tahmin ediyorum" şeklinde konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |