Genel olarak bilinene karşı yüzdeki kas, kemik ve yağ dokuları hacim kaybederken bunları destekleyen derinin yüzey alanı değişmiyor. Ancak deri ve deri altı dokulardaki kolajen ve elastinin kaybına bağlı olarak sözü geçen yapıları yerinde tutan destek azalıyor, Böylece yüz aşağıya doğru sarkıyor.
Peki bu durumda ne yapılmalıdır? Estethica Levent Hastanesi’nden Dermatoloji uzmanı Uzm. Dr. Siyamek Saleki bakın bu konuda neler anlatıyor:
“İşte bu aşamada aynaya bakınca, insan kendini bildiği gibi görmemeye başlar ve sürekli olduğundan daha yorgun ve üzgün göründüğünü hisseder. Çene hattı dalgalı ve yanaklar düzleşmiş ve çukur gözükür. Durumu daha dikkatli inceleyince geçici olmayıp uygun bir şekilde ilgilenilmesi gerektiğine kanı getirir. Sürekli reklamlarda çıkan çeşitli salyangoz kremleri ve yüz kas aktivitelerinden istenen sonucu alamayınca daha gerçekçi düşünmeye başlar ve o her zaman çekindiği yüz germe ve yüz asma ameliyatları aklına gelir,” diyor.
Ameliyatlar deyince ilk akla gelen tabi ki yan etkiler, anestezi zorlukları ve işlem sonrası dinlenme süresidir. Peki, teknoloji bu işin neresinde duruyor? Ya ameliyata girmek ve ameliyat riskini almak istemezsem? Modern tıp yüzü gerdirmek için yeni alternatifler hastalar ve doktorlara sunmakta. Bu yöntemlerden son zamanlarda sıvı yüz germe, iple yüz germe, ışık veya termal hasar oluşturarak yüzü kaldırma en çok duyulmakta. Peki, sıvı yüz germe bu kalabalık ortamda nerede duruyor?
Dr Saleki, “En etkili kremler ve topikal ürünler sadece ulaştıkları yere yani derinin yüzeyel katmanlarına etki eder. Ancak sarkmayı gidermek adına belirgin etkiler yaratmak için deri ve deri altı dokusunu enjekte edilen ürünler geliştirilmiş. Böyle uygulamalar çoğu doktor tarafından “likit facelift” veya “sıvı yüz germe” diye adlandırılıyor. Dolgu maddeleri veya botoks olarak bilinen kas rahatlatıcı ürünler çizgiler ve sarkmaları hafifletebilir veya kaybedebilir. Bu enjektabl ürünler görüntüyü etkili bir şekilde değiştirebilir ancak ameliyat için gerekli olan dinlenme süresi ve maliyeti oluşturmaz. Bu yöntemde zamanla kaybolan dokuları yerine koyarak hastaya eski görüntüsü ve hatta normalde mevcut olan eksikleri tamamlayarak daha iyi bir görüntü sağlanır,” diyor ve ekliyor:
HAFİF VE ORTA SARKMALAR İÇİN BİRE BİR ÇÖZÜM
“Hangi hastalar bu yöntemden en çok faydayı alır diye sorarsanız hafif ve orta gıdı sarkmaları olan, doku kaybı belirgin olan, dikey dudak-burun arası çizgileri olan ve burun ve çene etrafında kukla tarzı çizgileri olan, orta ve üst yaş grubu hastalar bu yöntemden en çok sonucu gören hasta grubunu oluşturmakta diyebilirim. Diyabeti olanlar, bazı kanama bozukluğu olanlar, bazı kaz ve sinir hastalıkları olanlar ve bazı bağışıklık sistemi hastaları bu işlem için uygun değil ve uygulamadan önce uygulayıcı doktorlar tarafından dikkatlice değerlendirilmeli”.
Sıvı yüz germede hangi materyaller kullanıldığına gelince; son zamanlarda dolgu maddesi olarak normal bağ dokusunda da mevcut olan hyaloronik asit en çok kullanılan madde haline gelmiştir. Bunun yanı sıra cilt altındaki bağ dokusu hücrelerini harekete geçirerek yeni doku oluşumuna sebep olan ürünler de (doku aktivatörleri) kullanılabiliyor.
Uygulamanın yan etkileriyse merak edilen bir diğer konu. Uygulamadan sonra iğne giriş noktalarında hafif morluk ve kızarıklık oluşabiliyor. Bu izler 3-5 gün içerisinde geçiyor ve bu sırada basit bir kapatıcı ile gizlenebiliyor. Uzman doktor tarafından uygulandığında hastanın yüzünde kalıcı şişlik ve balonsu görüntü oluşmuyor. Sıvı yüz germede dokuların normalde içerdiği ve zaman içinde kaybolduğu bağ ve yağ dokusu yerine koyulmakta. Bu kayıp genelde yüzün derin katmanlarında ve kas tabakasının altında yaşandığı için düzeltildiğinde dışardan şişkin ve doğallık dışında bir görünüm oluşturma şansı yok ve herkesin çekindiği o şişmiş yüz görüntüsü bu uygulamada söz konusu değildir. Tedaviden sonraki günlerde enjeksiyonlardan dolayı bazı durumlarda düşük derecede geçici bir ödem gelişebilir. Kısacası çevrenizden en çok duyacağınız şey yüzünüzün daha iyi bir duruma geldiği ve daha dinç gözüktüğüdür. İşlem sırasında ise uygulanan uyuşturucu kremler ve bazen uyuşturucu enjeksiyonlar sayesinde minimum ağrı ve rahatsızlık hissedilir.
NORMAL HAYATA DEVAM EDEBİLİYORSUNUZ
Sıvı yüz germenin etkisi kullanılan malzeme ve metoda göre 1,5 – 2 yıl arasında sürebiliyor. Bu süre içinde malzeme doğal metabolik süreçler sonucunda emiliyor. Bu süre içinde dokularda oluşturduğu aktivasyon sonucunda vücuttaki hücreler harekete geçip bağ dokusu öğelerini oluşturabiliyor. Böylece kullanılan malzeme tamamen erise de cilt eski halinden daha iyi bir hal alıyor ve en azından uygulamadan önceki halinden daha kötüye gitmiyor.
Uzm. Dr. Siyamek Saleki’den öğrendiğimiz kadarıyla uygulama süresi 30 dakika ile bir saat arasında değişmekte ve hasta ertesi gün normal hayatına geri dönebiliyor. Hasta normalde bir hafta sonra kontrole çağrılıyor ve gereken rötuşlar yapılıyor. Bu süre içinde hastanın yapması gerekense aşırı egzersizden uzak durmaktır.
Sonuçta sıvı yüz germe, yüze kaybolan hacmini geri kazandırarak eski görüntüsüne ve hatta daha iyisine kavuşturmak için yapılan bir uygulama. Etkisi ve uygulama kolaylığıyla da neden bu kadar çok tercih edildiği daha iyi anlaşılıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |