Kemal Sunal'ın filmi gerçek oldu 

Kemal Sunal’ın 1979 yapımı ‘Korkusuz Korkak’ filmindeki ‘sağlam olan hastaya öleceği, ölecek olan hastaya da çok yaşayacağı’ söylenen dosya karışıklığı sahnesi, bu defa Kastamonu-Ankara hattında gerçek oldu. Kastamonu’da yaşayan ve şehir merkezindeki özel bir hastanede prostat tedavisi gören 60 yaşındaki Cahit Delikanlıoğlu, kanser şüphesi üzerine geçtiğimiz nisan ayı sonunda biyopsi yaptırdı. Alınan numuneler Ankara’daki bir pataloji laboratuvarına gönderilirken, inceleme sonucunda laboratuvar Cahit Delikanlıoğlu’nun kanser olduğu ile ilgili rapor gönderdi. Kanser tedavisine başlanan ve hormon verilen Delikanlıoğlu’na birkaç hafta sonra patoloji laboratuvarı tarafından sonuçların karıştırıldığı ve hemen tedavinin durdurulması gerektiği ifade edildi.
Raporlara göre önce kanser olduğu söylenen daha sonra yanlışlık yapıldığını öğrenen Delikanlıoğlu, bu süreçte büyük bir ruhsal çöküntüye girerken, hem Kastamonu’daki hastane hem de Ankara’daki patoloji laboratuvarı hakkında Kastamonu Cumhuriyet Savcılığı’na ‘görevi kötüye kullanmaktan’ suç duyurusunda bulundu. Delikanlıoğlu ayrıca, Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipler Birliği’ne de konu hakkında şikâyetçi oldu.

Rapor mağduru Cahit Delikanlıoğlu’nun oğlu Candost Delikanlıoğlu, yaşananları Hürriyet Ankara’ya şöyle özetledi:
“Biyopsi örnekleri Ankara’daki laboratuvara gönderildi. Yaklaşık 10 gün sonra, alınan 12 dokunun tamamında yoğun tümör bulunduğu ve yüzde 60 seviyelerine kadar çıktığı, dolayısıyla 0 ve 10 arasında bir değerlendirme yapıldığında 8 derecede kanser tespit edildiği şeklinde bir rapor geldi.

Tedavi için gittiğimiz Ankara’daki doktorumuz radyasyon ve hormon tedavisine başladı ve sonra Kastamonu’ya döndük. Yaklaşık 1 ay sonra bu patoloji laboratuvarının sahibi bize ulaştı. Babamın tedavi görüp görmediğini sordu. ‘Hemen tedaviyi kesin. Sizin raporlarınız karışmış olabilir gibi bir şüphe var’ dedi. Sonuçların karıştığı ve babamın kanser olmadığı ortaya çıktı. Aynı tarihlerde yeniden düzenlenmiş bir rapor gönderdiler bana.

Laboratuvar sahibi ‘size 2 bin TL göndereyim bu iş kapansın’ deyince bu bizi dilenci yerine koymuş oldu. Bizim amacımız para değil, doğru sonuca ulaşmak çünkü. Sen bir yerden sunta almıyorsun, yanlış kestim yenisini alayım diyebileceğin bir şey değil. Verilen hormon ilaçları çok ağır ilaçlar, sıkıntılı bir süreç yaşadık. Babamın yaşadığı psikolojik çöküntü çok büyük. İki aydır ailecek yaşadıklarımız çok zordu. Aynı gün başka bir hastanın tetkik sonuçları bize veriliyor, aslında o adam hasta ama bize kansersin deniliyor. O adamcağıza da sen kanser değilsin raporu veriliyor. O vatandaşın bütün şikâyetleri devam ettiği için 1 ay sonra yeniden biyopsi yapılınca olay ortaya çıkıyor.



Hürriyet