Çoğu zaman kulak asmadığımız küçük belirtiler, önemli hastalıkların ilk işareti olabilir.
İstemeden kilo vermek, geçmeyen yorgunluk, cilt rengindeki değişiklikler, vücudun herhangi bir yerinde aniden çıkan ağrısız şişlikler, mide ve bağırsaklardaki huzursuzluk ciddi hastalıkların belirtisi olabilir.
Çoğu zaman kulak asmadığımız küçük belirtiler, önemli hastalıkların ilk işareti olabilir. Vücudun sesine iyi kulak verilmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, “Kalp ve damar hastalıkları, kanser, felç ve diyabet gibi birçok önemli hastalık ortaya çıkmadan evvel basit uyarılar yapmaktadır. Vücudumuzu iyi tanır ve normal olmayan sinyallerini ciddiye alırsak, bazı hastalıklar için erken teşhis hayat kurtarıcı olabilir” diyorlar. Aile Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Uslu, vücudun hayati önem taşıyan 10 sinyalini ve bunların hangi hastalıklara işaret edebileceğini sıraladı.
İSTEMEDEN AŞIRI ZAYIFLAMA
-İstemeden ayda 3 kilodan fazla ya da son 6 ay içinde vücut ağırlığının yüzde 10'undan fazla kilo kaybı: Hızlı kilo kaybı kimi zaman guatr ya da Tip 1 diyabet hastalığına bağlı gelişebileceği gibi, bazen de kanser hastalıklarının bir belirtisi olarak görülebiliyor. Kilo kaybına eşlik eden çok su tüketme, sık idrara çıkma gibi belirtiler Tip 1 diyabete; beraberinde çarpıntı, sinirlilik, aşırı terleme gibi belirtiler varsa guatr hastalığına işaret edebiliyor. Kilo kaybıyla beraber, sebepsiz ateş, öksürük, kanlı balgam, ishal ya da kabızlık ise kanser hastalıklarını düşündürüyor. Zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak hayati önem taşıyor.
-Ciltteki değişimler: Safra yolları ve karaciğer hastalıklarında ciltte ve göz akında sararma, idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde ise beyazlama görülebiliyor. Yine ciltteki morluklar ve cilt altı kanamaları kan hastalıklarının belirtisi olabileceği gibi, damarları ilgilendiren romatizmal hastalıklar nedeniyle de meydana gelebiliyor.
YENİ ORTAYA ÇIKAN ŞİŞLİKLER
-Vücudun herhangi bir yerinde gelişen şişlikler: Vücutta daha önce var olan bir şişliğin büyümeden yıllarca kalması çok önemli olmayabiliyor. Ancak yeni gelişen şişlikler mutlaka dikkatle ele alınmalı. Her zaman öyle olmasa da ağrılı şişlikler; enfeksiyona, kitle içindeki kanamaya ya da sinirlerin uyarılmasına bağlı görülürken, ağrısız büyümeler ise kanser nedeniyle ortaya çıkabiliyor.
-Dışkılama alışkanlığında değişiklikler: 3 günden uzun süren kabızlık ve 24 saatten uzun süredir idrar yapamama gibi durumlar da asla ihmal edilmemesi gereken belirtilerden. 3 günden uzun süre devam eden kabızlığa eşlik eden gaz çıkartamama, ateş veya şiddetli karın ağrısı acil cerrahi gerektiren bağırsak tıkanmalarına işaret edebileceği gibi, uzun süredir sessizce ilerleyen sinsi bir kanserin habercisi de olabiliyor. Yine aynı şekilde idrar yapamama sorunu ağrısız gelişiyorsa böbrek yetmezliğine, ağrılı ise idrar yollarında tıkanıklığa, erkekte belki de prostat büyümesine bağlı gelişebiliyor.
BAŞ AĞRISININ YERİ ÖNEMLİ
-Alışılmışın dışında baş ağrısının olması: Ağrının şiddeti, yerleştiği bölge veya süresi değişmişse ya da başka belirtiler de eşlik etmeye başlamışsa, dikkat. Enseden öne yayılan baş ağrısı çoğu zaman tansiyon yükselmesini düşündürürken, yüzde baskı hissi, burun ve çevresinde dolgunluk ve burun tıkanıklığıyla seyreden baş ağrısı da sinüzit nedeniyle gelişmiş olabiliyor. Tekrarlayıcı nitelikte ağrıyla beraber görsel ya da kokuya bağlı olarak ortaya çıkan ağrılar ise migrene bağlı olabiliyor. Baş ağrısına eşlik eden bulantı, kusma, denge bozukluğu ve bilinç değişiklikleri ise beyin kanaması ya da kafa içinde kitlenin habercisi olabiliyor.
BAŞINIZ SÜREKLİ OLARAK DÖNÜYORSA
Baş dönmesi, bayılma ya da çarpıntı, terleme, idrar kaçırma ve bilinç değişikliğiyle birlikte oluyorsa asla ihmal edilmemelidir. Bu durum beyne giden ya da kalpten çıkan damarlardaki darlıklar, tıkanıklıklar, ciddi kalp kapak hastalıkları veya doğrudan beyinle ilgili problemlerden kaynaklanıyor olabiliyor.
Otururken gelen göğüs ağrısı
İstirahatte ya da az bir eforla oluşan göğüs ağrıları ile nefes darlığı: Normal tempoda yürüme gibi eforla ilişkili olan ya da istirahatte gelen göğüs ağrısı ve nefes darlığı çoğu zaman ciddi akciğer ile kalp hastalıklarını işaret ediyor. Ağrıya eşlik eden göğüste baskı hissi, ağrının sırta boyuna ya da kola yayılıyor olması gibi tipik göğüs ağrısı durumunda acilen hastaneye ulaşmak, olası bir kalp krizini veya beklenmedik ölümleri engelleyebilir.
-Dinlenmeyle geçmeyen yorgunluk: Kronik akciğer, kalp ve böbrek hastalıklarına, kansızlığa, hormon veya vücuttaki elementlerdeki eksikliklere bağlı olarak ortaya çıkabileceği için göz ardı edilmemeli. Üstelik kimi zaman kansızlığa bağlı geçmeyen halsizlik gibi değerlendirilen bir durumun altında kansızlığa neden olan bir kanser hastalığı yatabiliyor ve hekime zamanında başvurulmazsa tedavisinde gecikmeye yol açabiliyor.
Anne adayının kilosu bebeğin zekâsını etkiliyor
Kadın Doğum Uzmanı Doç. Hakan Çoksüer, obez annelerin bebeklerinde otizm riskinin arttığı uyarısında bulunarak, “Yapılan bir araştırmaya göre gebelik döneminde obez kadınların bebeklerinde otizm, gelişim gerilikleri, öğrenme ve dil problemleri görülebileceği veya gelişim geriliği problemlerinin daha yaygın görülebileceği belirtilmektedir” dedi. Doç. Dr. Hakan Çoksüer, gebelik sırasında anne adayının yaşadığı diyabet, hipertansiyon ve obezite gibi sağlık problemlerinin çocuğun zihinsel gelişimine önemli zararlar verebileceğini belirterek, “Aşırı şişmanlık, diyabet hastalığını da beraberinde getirmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalarda hamilelik döneminde aşırı kilo alan kadınların çocuklarında ilerleyen yaşlarda otizm görülme riskinin arttığını ortaya koymaktadır. Bu çocuklarda otistik olma riski diğerlerine göre 1.6 kat daha fazladır” dedi. Dr. Çoküser, obez annelerin bebeklerinin zihinsel kapasitelerinin, düşük olmasının nedeninin bebeğin beyin gelişimi için ihtiyaç duyulan oksijenin plasenta vasıtasıyla yeterince iletilememesi olduğunu söyledi.
GUTUN ilacı etsiz bir hayat
Romatizmal bir hastalık olan gut hastalığı ile savaşta en önemli silahın beslenme olduğu bildirildi. Florence Nightingale Hastanesi, Sağlıklı Yaşam Merkezi Direktörü Dr. Özgür Şamilgil “Gut hastaları ürik asitin öncüsü olan pürin maddesini yüksek miktarda içeren gıdalardan uzak durmalıdır. Pürin içeriği yüksek gıdalar arasında kızarmış, kavrulmuş ve soslu besinler; deniz ürünleri, sakatatlar, av hayvanlarının etleri, şarküteri ürünleri, hamur işi, hayvansal yağlar sayılabilir. Kuru baklagiller, yağsız kırmızı et, mantar, karnıbahar, pazı, ıspanak, semizotu ve brüksel lahanası orta miktarda pürin içerdiklerinden sınırlı miktarda olmak kaydıyla tüketilebilirler” dedi.
Türkiye
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...