Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde bulunan Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde firma sahibi olan 3 çocuk babası iş adamı Şeref Karakaya, hobi olarak 10 yıldır eski malzemeleri ve antika eşyaları biriktiriyor. Karakaya’nın, kağıt para biriktirerek başladığı koleksiyonu yıllar içerisinde evine sığmamaya başladı. Bunun üzerine Karakaya, yeni gelen malzemelerini firmasının yazıhanesine taşıdı. Bu sayede Karakaya, sanayinin göbeğinde kendi imkanlarıyla adeta bir müze kurdu.
Karakaya’nın kurduğu müzede 80 yıllık malzemeden, 10 bin yıllık olduğu düşünülen bir fosile kadar çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların yanı sıra, ‘Sanat Güneşi’ Zeki Müren’in, sahne almaya başladığı zaman kullandığı ilk mikrofon da Karakaya’nın müzesinde sergileniyor. Bu malzemelerin maddi değerinden çok manevi değerinin bulunduğunu dile getiren Karakaya, bütün malzemelere gözü gibi bakıyor. Öyle ki, müzesinde sergilediği ürünlere kendisinden başkasının dokunmaması için bu ürünleri, anahtarlarının sadece kendisinde olduğu kilitli camekanlarda muhafaza ediyor. Ayrıca Karakaya, biriktirdiği malzemeleri herkesin randevu dahi almadan gelip görebileceğini söylüyor.
“KENDİ MÜZEMİ KENDİ ŞİRKETİME KURDUM"
Eşyaları sergilenmesi için bir müze girişiminde bulunduğunu ancak sonuç alamadığını söyleyen Karakaya, bunun ardından kendi müzesini kendi şirketine kurduğunu vurguladı. Karakaya, “10 senelik böyle bir birikimde evde başlamıştım. Eve sığmadı, bürolarıma getirdim. Bürolara da sığmayınca camekan içine almaya başladım. Benim kendi şahsi, hobim bu. İlk önce kağıt para biriktirerek başladım. Ondan sonraki süreçte kağıt paralar yaklaşık 3 bin, 4 bin tane oldu. Ondan sonra demir para biriktirmeye başladım. Daha sonra ise, bir sürü kama, kılıç, tüfekler, saatler, telefonlar, Osmanlı terazisi, daktilolar, radyolar birikmeye başladı. 10 yılda kaç parça biriktirdiğimi saymadım. Saymak çok zaman alır. Baya bir ürün var. Buraya belki ilerleyen zamanlarda birkaç oda daha yapabilirim. Ben müze girişiminde bulundum. Karabük’te belediye başkanımıza söylemiştim. Ama maalesef bize bir yer gösterilmedi. Ben bu ürünlerin hepsini bağışlamayı düşünüyordum. Eflanimize, memleketimize bir müze olsun diye. Tabii oradan haber gelmeyince kendi müzemi kendi şirketime kurdum” diye konuştu.
“ELİMDE SAFRANBOLU'DAN ÇIKAN 10 BİN YILIK FOSİL VAR"
Müzesinde çok eski ürünlerin de yer aldığını kaydeden Karakaya, “Tabii bunların maddi değeri fazla yok. Elimde Safranbolu’dan çıkan 10 bin yıllık fosil var. Bu fosil denizde zamanla aşınmış. Bu bana hediye geldi. Herhangi bir maddi değeri yok. Bir de Mali’den çıkardığım bir lav parçası var. Bu lav parçası 30 kilometre sıçramış. Ben bundan birkaç parça getirdim, hoşuma gitti, getirdim ve saklıyorum. Bunun gibi 3 bin yıllık bir malzeme var, 100 yıllık var, 80 yıllık var. Mesela tüfeklerin hepsi dolma tüfek. Bunlar da 80-100 senelik tüfekler. Bunların hepsini aldım. Babamdan, dedemden kalma değil bunlar. Bu şekilde hobilerim var” şeklinde konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...