Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu, son dönemde bilgisi olmadan kendi onayıyla banka ve kredi kartı üzerinden işlem yapılarak hesabının boşaltıldığı yönünde gelen ihbarlar üzerine soruşturma başlattı. Soruşturma derinleştikçe, işlenen suçun boyutlarının daha büyük olduğu ve Türkiye genelinde binlerce kişinin bu şekilde mağdur edildiği tespit edildi. Savcılık şikayetçilerin verdiği bilgiler doğrultusunda, geçen ay emniyet müdürü A.A'nın da aralarında bulunduğu onlarca kişinin dolandırılmasıyla ilgili, liderliğini Butahan M.'nin yaptığı 20 kişi hakkında 'yasak cihaz ve program bulundurmak', 'bilişim sisteminin kullanılması suretiyle hırsızlık', 'bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme', 'bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama' suçlarından dava açıldı.
KORONA SALGINI SONRASI BU YÖNTEM ARTTI
Savcılık kaynaklarından alınan bilgiye göre, benzer şekilde onlarca dosyayla ilgili soruşturma devam ediyor. Dolandırıcıların özellikle, Covid-19 sonrası alışveriş alışkanlıklarının değişmesini, dijital alışveriş alışkanlığının yaygınlaşmasını kullanarak kurbanlarını seçiyor. Şebeke üyeleri belirledikleri kurbanın cep telefonu ya da bilgisayarına program güncellemesi adı altında zararlı yazılımlar gönderiliyor. Devamında özellikle Android tabanlı sistem güncellemesi ile çeşitli izinler isteniliyor. Hiçbir şeyin farkında olmayan kişiler ise güncelleme yaptığını sanarak bütün bilgilerini istenildiği şekilde giriyor. Bunun için kullanılan zararlı yazılımın en bilineni ise 'Truva atı' olarak adlandırılan virüs programı. Bu virüs, kötü amaçlı yazılımları cihaza yükleyerek, dolandırıcılara bir kişinin kendi bilgisayar ya da cep telefonu üzerinden yapabileceği bütün işlemleri yapma yetkisi veriyor. Bir kişinin e-Devlet şifresi dahil mobil bankacılık sistemine girdikleri tüm bilgileri ele geçiren dolandırıcılar, kurbanların banka hesaplarını boşaltıyor.
KURBANIN EVİNİ BİLE İZLİYORLAR
Yürütülen farklı soruşturmalarda aynı şüphelilere ulaşıldığı gibi birbirini tanımayan farklı şüphelilere de ulaşılıyor. Savcılığın yürüttüğü soruşturmalarda tespit edilen yöntem ise benzer. Buna göre; işi organize eden tepedeki kişilere 'Atıcılar' deniliyor. Bu kişiler plazalarda kiraladıkları ofislerden dışarı çıkmıyor.
Kurdukları sistemle belirledikleri kurbanların cep telefonu ve bilgisayarlarına zararlı yazılımlar göndererek bilgilerini ele geçiriyor. Hedefteki kişileri gerekirse bilgisayardaki kamera sayesinde izliyorlar. İzledikleri kişi uyuduktan sonra mobil bankacılık uygulamasıyla hesaplarındaki parayı boşaltıyorlar. Talimat vererek, kredi bile çekiyorlar. 'Sahacılar' adı verilen çete üyeleri ise, genellikle kahvehane ve benzeri yerlerde tanıştıkları kişilere, komisyon karşılığında, yasa dışı bahis sitelerinde kazandıkları paraları aktarmak için telefon ve banka hesaplarını istiyor. Bu kişilere kendilerine bir zarar gelmeyeceği, hesaba aktardıkları para oranında çalışmadan para kazanma vaadiyle farklı bankalardan hesap açtırıyorlar. 'Sahacılar' bu yöntemler aldıkları telefon numaraları ve banka hesaplarının bilgilerini 'Atıcılar'a veriyor. Onlarda boşalttıkları hesaplardaki paraları bu hesaplara aktarıyor. 'ATM'ciler' adı verilen şebeke üyeleri ise 'Sahacılar'dan aldıkları bankamatik kartları ile bu paraları çekiyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |