Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, "Enerjimizi iki noktadan alıyoruz. İdeallerimiz ve ihtiyaçlarımız. Heyecanımızı canlı tutan en önemli konu elbette kadın meselesinin 21. yüzyılda gerek ulusal gerek küresel anlamda yeni bir bakışla ele alınmaz zorunluluğu." dedi.
KADEM Genel Merkezinde yerli ve yabancı basın mensuplarına iftar yemeği verildi. Etkinlikte konuşan KADEM Genel Başkanı Sare Aydın Yılmaz, KADEM'in uzun bir geçmişi olmamasına rağmen ses getiren, dikkat çeken, farkındalık yaratan bir sivil toplum kuruluşu olarak varlığını sürdürdüğünü belirtti.
Yılmaz, KADEM'in duruşu, söylemleri ve alternatif fikirleriyle farkını çok net ortaya koyduğunu vurgulayarak, KADEM olarak, çağdaş uygarlık söyleminin ürettiği tek tip kadın modeli yerine farklı kadın kimliklerinin demokrasiyi güçlendirdiğine inandıklarını kaydetti.
Kadının kimlik, kişilik ve özgürlük mücadelesini desteklediklerinin altını çizen Yılmaz, "KADEM'i kadınların kendilerine yer buldukları, değişen Türkiye'nin yeni kadın hareketinin sahipleri olarak tanımlıyoruz. Ürettiğimiz kavramlarla, yaptığımız faaliyetlerle kadın meselesine toplumun dinamiklerinden beslenen yenilikçi bir bakış açısı getiriyoruz. KADEM'in kısa sürede katettiği bu yolda bilinçli hareket eden, sorumluluğunun farkında olan ve bizleri gönülden destek veren sizlere de teşekkür ediyoruz." diye konuştu.
Yılmaz, bir yandan kadim ve güncel sorunlarla ilgilenirken bir yandan kadınların bilinçlenmesine ve genç kızların meslek sahibi olmasına katkılar sunduklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu projelerden biri de 'Geleceğe işbaşı' projesidir. Bunlar yetiştirme yurdundaki 18 yaşını tamamlamış dezavantajlı genç kızlarımızdır. Bu kızlarımızı 560 saat kişisel gelişim ve yerleştirilecekleri sektörle ilgili 6 ay eğitime tabi tutuyoruz. Bu dersler sonucunda gastronomi, turizm ve tekstil sektörüne yönelik arkadaşlarımız yetişti. Birinci etapta 14, ikinci etapta 19 arkadaşımız mezun olup, işlerine yerleştiler. Gönüllü mentorlarımız bir yıl boyunca bu kızların her birinden sorumlu oluyor. İstanbul'un ardından bu projeleri diğer illerde de yaygınlaştırarak, yetiştirme yurdundaki kızlarımızın elinden tutmaya çalışıyoruz. Bir diğer projemiz, TÜBİTAK Marmara Teknokent işbirliğinde gerçekleştirdiğimiz 'İnovasyonda Kadın' projesidir. Bu projeyle 60 girişimci kadını eğittik. Mülteci kadınlar için de projeler gerçekleştiriyoruz, meslek sahibi olmalarını sağlayıp, sektörün içine hazırlıyoruz."
Yılmaz, kadının ilerlemesini toplumsal adaletin bir şartı olarak gördüklerini, demokratik, adil ve kalkınmış bir toplumu inşa etmenin de tek yolu olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ise genç yaşına rağmen KADEM'in faaliyet hanesine birçok önemli işi sığdıran bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi.
KADEM'de görev alan herkese teşekkür eden Bayraktar, "El birliği ile kadın konusunda yaptığımız çok yönlü çalışmaların Türkiye'nin geleceği adına büyük anlamlar taşıdığına inanıyorum. Enerjimizi iki noktadan alıyoruz: İdeallerimiz ve ihtiyaçlarımız. Heyecanımızı canlı tutan en önemli konu elbette kadın meselesinin 21. yüzyılda gerek ulusal gerek küresel anlamda yeni bir bakışla ele alınma zorunluluğu. Halihazırdaki baskın söylem ve eylemlerin kadın sorunlarının çoğuna merhem olmadığını görüyoruz. Bu nedenle KADEM bünyesinde önce akademik söylemi sorgulamaya başladık. Söz gelimi dünyada sadece beyaz kadının sorunları etrafında şekillenen çözüm arayışının adil olmadığını yüksek sesle dile getirdik. Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin dünyadaki tüm kadınların sorunları bizim için öncelikle insani bir sorundur. Bu çerçevede de akademik dergimizde hakim söylemin müsaade etmediği görüş ve makalelere adeta yer açmış olduk. Yeni bir literatür oluşması için adımlar attım. Dergimizin sayfalarının adalet ve hakkaniyet adına kurulan tüm cümlelere açık olduğunu hepinize bildirmek isterim." şeklinde konuştu.
Erkeklerle kadınların birer rakip olmadığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
"İnancımızın öğrettiği şekliyle birbirlerinin velisi olduğunu, beraber çalışmadan toplumda ahengin yakalanamayacağını her zaman ifade etmeye çalışıyoruz. Kadınların yaşadığı sorunların sadece kadınların eliyle çözülmesinin mümkün olmadığını düşündüğümüz için de erkeklerde de bir bilinç uyanmasını nasıl sağlarız, bunun için gayret ediyoruz. 'Erkeksen öfkeni yen' gibi bazı ironik kampanyalarımız biraz da bu sebepten. Şunu da biliyoruz ki, fildişi kulelerde fikir üretmek yetmez. Bu nedenle söylemlerimizin toplumsal faydaya dönüşmesi için farkındalık kampanyaları ve saha etkinliklerinin son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede kadın konusunda yapılabilecekler noktasında saha çalışmalarına da KADEM olarak büyük ağırlıklar veriyoruz. Dezavantajlı kadınlara desteklerimiz, yasal haklar eğitimleri, geleceğe iş başı projemiz, şiddet mağduru kadınların hukuki süreçlerini takiplerimiz, mülteci kadınlarla ilgili projelerimiz ve inovasyonda kadın ve çocuk gelinler gibi projelerimiz, kampanyalarımız örnekler arasında sayabileceğimiz projelerimiz."
Bayraktar, KADEM'in öğrenci yurtlarına da sahip olduğunu belirterek, bu yurtların Anadolu'dan gelen kızlara ev sahipliği yaptığını ve bu yurtlar sayesinde kadın meselelerine duyarlı, aklını kiraya vermemiş, düşünen, sorgulayan gençlerin eğitimlerine katkı sağlamış olduklarını dile getirdi.
KADEM olarak sadece Türkiye'deki çalışmalarıyla yetinmediklerine vurgu yapan Bayraktar, "Uluslararası kadın hakları hareketine Türkiye'nin daha geniş bir yelpazesini taşıyoruz. Birleşmiş Milletler toplantıları, UN Women (BM Kadın) süreçlerine katılmamız oldukça önemliydi. Şimdiye dek bu platformlarda Türkiye'de kadın dendiğinde tekelleşmiş bir söylem, adaletten, gerçeklikten, iyi niyetten ve vatanperverlikten uzak duruşlar hakimken, Kadın ve Demokrasi Derneği bu platformlara Türkiye'nin çok yönlü, çoğulcu ve gerçek yüzünü taşımaya gayret ediyoruz. Sağladığımız bu çeşitlilik dolayısıyla zaman zaman bu kurumlardan teşekkürler alıyoruz." ifadelerini kullandı.
İftara, KADEM yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra yerli ve yabancı basın mensupları katıldı.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |