Şu bizim Talat (Atilla) kardeşimiz basınla ilgili dedikodulara taktı bu ara. Yazıyor, okunuyor, haaa ses de getiriyor. Artısı dedikodular doğru çıkıyor. Gerçek olarak yaşanıyor da.
Geçen gün sohbet sırasında "Abi sen de basında neler oluyor yazsana" diye tutturdu.
Sevgili kardeşimizi mi kıracağız? Yazalım dedik kulağımıza gelenleri.
Bakın sevgili dostlar, bu günlerde bayan medya mensuplarının sıkıntıları tartışılıyor aslında. "Yok, onun bunun yatak odasından geçer mi, geçmez mi?" tartışılıyor çala-kalem yazılıyor.
Ben de bu konuda bir tüyo vereceğim sizlere. Hâşâ, bu gibi tartışmalara asla girmeyen bir bayan meslektaşımız bir medya devinin başına gelecek. Sonra birkaç hafta bekleyip Ankara'nın başına da bir hemcinsini getirip kadın dayanışması ortaya koyacaklar.
İsim mi? Asla söylemem… Talat Atilla "Abi kim bu yahu" diye sorsa bile söylemem söz. Ama bilin ki bu değişiklikte TRT eski Genel Müdürlerinden biri de görev olacak Medya âlemi yerinden oynayacak.
* * * * * * * * *
Ağzımdan fazla bir şey kaçtırmadan bayan gazeteci olmanın zorluğunu ortaya koyan yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşacağım:
Yer İstanbul'da bir otel lobisi…
Ankara'dan gelen gazetecilere dönemin Turizm Bakanı önemli açıklamalarda bulunmuş, cep telefonu dönemi daha başlamamış, gazeteciler de o bölümdeki telefonlardan haberi kurumlarına aktarmak için yarışıyorlar…
O sırada iki telefonu meslektaşlarına kaptıran bir bayan gazeteci Bakanın yanına yanaşıyor ve "Sayın bakanım odanızın anahtarını verir misiniz?" diyor. Bakan bey, bayan meslektaşımıza bir tuhaf bakarken arkadaşımız durumu açıklıyor:
- Telefonunuzdan haber yetiştireceğim de… Baskıya geç kalmak istemiyorum…
Bakan bey durumu kavrayıp anahtarını veriyor…
Arkadaşımız doğru odanın yolunu tutuyor…
Kapıyı açıyor… O sırada odadaki telefon çalmaya başlıyor. Bayan gazeteci açıyor telefonu, kıyamet kopuyor, telefondan "Kimsin sen" sesi yükselince.
Arayan Bakan beyin eşi…
Kem- küm izah edebilirsen izah et.
İş büyüyor, Bakan beyi boşanmaktan bizim Hürriyet Gazetesindeki Faruk Bildirici kurtarıyor.
* * * * * * * * *
Zor değil mi Bayan gazeteci olmak?
Saf- temiz duygular içindeki meslektaşımızın meslek aşkından çektiği sıkıntıları düşünün.
Bayan gazeteci anekdotu daha:
Seçim gezilerinden biri…
İki bayan basın mensubu tuvalete gitmek istiyorlar. Bizim genç delikanlı meslektaşlar bacılarını yalnız bırakır mı? Yanlarında iniyor otobüsten…
Bayan gazeteciler tuvaletten çıkıyor. Para da verecekler ya…
Tuvaletçiye parayı uzatır bayanlardan biri:
- İki bayan, bir erkek.
Sonra aradan yıllar geçiyor. Bu ve bu gibi olayları yaşayan başarılı bayan meslektaşlarımız geliyorlar medya patronluklarına…
Hak edene helal olsun…
Yatak odalarından geçenler de varsa, adını siz koyun.
En güzel günler ve bütün güzellikler sizlerin olsun…
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...