Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yaşanan küresel krizin bir başka sonucunun da dünya ticaretindeki korumacı politikaları tetiklemesi olduğunu belirterek, korumacı politikaların dünya ticaretindeki durgunluğu kalıcı hale getirebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Rusya'daki 4 günlük resmi ziyaretine katılan Tüzmen, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, küresel ekonomik krizin etkileri ve bunu aşmanın yolları konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Artık krizin nereden çıktığının önemli olmadığını, önemli olanın Türkiye'nin bu krizden nasıl çıkacağı olduğunu ifade eden Tüzmen, ''Zayıflayarak mı, yoksa daha güçlenerek mi çıkacağız?'' dedi.
Dünya ticaretinin ekonomik krizden giderek daha fazla olumsuz etkilenmeye başladığına işaret eden Tüzmen, şunları kaydetti:
''2009 yılında dünya ticaretinin yüzde 2 küçülmesi beklenmekte. Merkez bankalarının piyasalara sürdükleri trilyonlarca dolara ulaşan likiditeye karşın bu piyasalarda en erken 2010 yılı sonuna kadar bir iyileşme beklenmemekte. Piyasalar şimdiye kadar görülmemiş ölçüde fonlanmasına rağmen enerji, metal ve gıda fiyatları hızla gerilemekte. Çok değil bir kaç ay önce 150 dolar/varile ulaşan petrol, bugün itibariyle 40-45 dolar/varil marjında alıcı bulabilmektedir. Bu gerileme aynı zamanda dünyada talep daralmasının korkutucu boyutlara ulaşmakta olduğuna ve dolayısıyla dünya ticaretini daha kötü günlerin beklediğine işaret etmektedir.''
Yaşanan krizin bir başka sonucunun da dünya ticaretinde korumacı politikaların tetiklenmesi olduğuna işaret eden Tüzmen, ''Korumacı politikalar ve bu politikaların ortaya çıkaracağı yıkıcı rekabetin, tüm dünyada yaşanmakta olan ekonomik durgunluğu kalıcı hale getireceği ve özellikle gelişmekte olan ülkelere zarar vereceği şüphesizdir'' diye konuştu.
Krizden en az olumsuz etkiyle ve güçlenerek çıkmanın tek yolunun ''kolektif kalkınma'' ilkesi ekseninde hareket etmekle mümkün olduğunu belirten Tüzmen, ''Bu dönemde bize düşen görev, ortak ticaret, enerji, ulaştırma ve yatırım projeleriyle güçlendireceğimiz çok boyutlu işbirliği ile daha dik şekilde ayakta durmak, ülkelerimizin yeniden oluşmakta olan küresel ekonomik dengelerde daha etkin bir role sahip olmasını sağlamaktır'' dedi.
-TÜRKİYE-RUSYA TİCARETİ-
Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret hacminin ulaştığı noktanın önemine işaret eden Tüzmen, bugün Rusya'nın, Türkiye'nin dış ticaretinde ilk sırada yer aldığına, 2000 yılında 4,5 milyar dolar seviyesinde olan iki ülke dış ticaretinin 8 yılda 8 kattan fazla artışla 38 milyar dolar seviyesine geldiğini vurguladı.
Hedeflerinin, bu hacmi çok üst noktalara çıkarmak, bunu yaparken de elbette dengeli bir yapıyı tesis etmek olduğunu söyleyen Tüzmen, şunları kaydetti:
''Geçmişin ideolojik kalıplarının prangasından ve zihinsel cenderesinden sıyrılmış Türkiye ve Rusya'nın yapıcı bir perspektifle üstesinden gelemeyecekleri ikili veya bölgesel hiçbir sorun yoktur. Her yıl 120'yi aşkın ülkenin milli gelirinden daha büyük değerde ticari ürün, Türkiye ile Rusya arasındaki gümrükleri geçmekte, Türk ve Rus vatandaşlarının kullanımına sunulmakta... Özellikle içinde bulunduğumuz küresel ekonomik konjonktürde ülkelerimiz arasında bu boyutlara ulaşan ticareti sekteye uğratacak hiçbir girişime müsaade etmemeliyiz. Türkiye ve Rusya'nın ilişkileri, bölgelerinde ve dünyadaki ağırlıkları artık ne geçmişe ait paradigmalarla, ne de dar görüşlü orakların ve zümrelerin küçük menfaatleriyle biçimlendirilmeyecek boyutlara ulaşmıştır.''
Türkiye ile Rusya arasında mal, hizmet ve sermayenin, mümkün olabildiğince serbest dolaşımını sağlayacak bir yapıyı tesis ederek ve iki ülke ticaretinde kendi para birimlerini kullanarak uluslararası spekülatif hareketlerden korunabileceğini belirten Tüzmen, ''Bu yönde ilk adımları attık. Rus meslektaşlarımızın da bizimle aynı düşüncede olduklarından şüphe duymuyor ve bu konudaki teknik görüşmelere en kısa sürede başlanacağına inanıyorum. Ayrıca, Rus gümrüklerindeki mevcut katı uygulamaya da behemehal son verileceğine ve bu konuda ortak menfaat temelinde bir çözüme ulaşılacağına inanıyorum'' dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...