Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, uyardı: “ ‘Hayatımda yaşadığım en şiddetli baş ağrısı, sanki kafamın içinde bomba patlıyor' gibi hissediyorum’ şeklinde tanımladığınız bir baş ağrısı yaşıyorsanız, hemen bir hekime başvurmanızda fayda var.”
Baş ağrısı hemen herkesin sıkça yaşadığı bir durum. Ancak yaşadığınız bu ağrının ani ve şiddetli olması, ilaç tedavisine yanıt vermemesi, aslında altında yatan başka bir hastalığı haber veriyor olabilir. Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, hayatımızın her döneminde karşımıza çıkabilecek ani ve şiddetli baş ağrıları ve bunun temel nedenlerinden biri olan beyin damarı anevrizmaları hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı:
Ani başlayan, çok şiddetli ve geçmeyen baş ağrısı "Spontan Subaraknoid Kanama (SAK)" dediğimiz ağır bir beyin kanamasının en önde gelen belirtisidir. Bu kanama türü çok ağır sonuçları olan; ancak, zamanında müdahale edildiğinde tedavi şansı ve başarı oranı yüksek bir tablodur. Kişinin daha önce yaşamadığı kadar şiddetli baş ağrısına; ense sertliği, bulantı, kusma, bilinç düzeyinde bozulma, taraf gösteren kuvvet kaybı, duyu bozuklukları, anlama ve/veya ifade kaybı ile ortaya çıkan konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, sara (epilepsi) atakları ile birlikte nörolojik ve nörolojik olmayan akla gelebilecek pek çok belirti ve bulgu eşlik edebilir. Klinik tablonun bu kadar zengin olması olayın aniden gelişmesine, büyük hacimli bir kanın, çok yüksek bir basınçla, beyin omurilik ve sinirlere yayılmasına ve böylece tüm sinir sistemini hem hacimsel hem de işlevsel olarak bütünüyle yaygın bir biçimde etkilemesine bağlıdır.
BEYİN DAMARI ANEVRİZMASI KİMLER DE YÜKSEK?
Beyin damarının konjenital sakküler anevrizmalarının her ne kadar doğuştan bir başlangıcı olsa da, bu lezyonların ortaya çıkışı genellikle 40-60 yaş arasında ve çok sıklıkla ağır bir beyin kanaması olan SAK (Spontan Subaraknoid Kanama) ile olur. Ancak, daha düşük oranlarda erken yaş gruplarında ve ileri yaş gruplarında da ortaya çıkabiliyor. Kısaca, her yaş grubunda görülebilmekle birlikte bu lezyonların ortaya çıkışının beşinci ve altıncı on yıllarda yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Beyin anevrizmalarının sıklığında ırk ve bölge özellikleri önemlidir; bazı toplumlarda ve ailelerde anevrizma görülme oranı yüksektir. Dolayısıyla, genetik faktörlerin önemi olduğunu söyleyebiliriz. Beyin anevrizması ve spontan subaraknoid kanamalı hastaların yaklaşık onda birinde ailesel öykü mevcuttur; bu hastalarda klinik tablonun genellikle daha erken yaşlarda ortaya çıktığı ve daha ağır seyrettiği bilinir. Yaş ve cinsiyet de önemli bir etkendir. Tüm yaş gruplarında görülse de 40-60 yaş grubunda kadınlarda biraz daha yüksek oranda rastlanır. Edinsel (doğuştan olmayan) faktörlerden damar yapısını ve kan-akış dinamiğini etkileyen hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, narkotikler, alkolizm, kanda iltihap gibi enfeksiyonlar, kafa-beyin darbeleri anevrizma oluşumunda rol oynarlar. Beyin anevrizmalarının doğal seyrinde yüzde 90’ından fazlası, anevrizmanın yırtılıp kanaması ile ortaya çıkar. Bu, Spontan Subaraknoid Kanama (SAK) dediğimiz çok ağır bir beyin kanamasıdır. Bu klinik tabloda, anevrizma ile birlikte eşlik eden ağır beyin kanamasını ve bu kanamanın tetiklediği bir dizi komplikasyonu tedavi etmek gerekir.
BEYİN ANEVRİZMALARI BELİRTİLERİ
Şiddetli ve geçmeyen baş ağrısı Vücudun bir tarafında kuvvet ve duyu kaybı Konuşma bozuklukları Yürüme bozuklukları İlgili Haberler
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |