Dünya yavaş yavaş kısıtlamalardan çıktı ancak bunun faturasını da yavaş yavaş ödemeye başladı. Türkiye de dahil dünyanın birçok ülkesi rehavetin ardından vaka sayılarındaki artışlarla şaşkına dönmüş durumda.
Uzmanlar tekrar sıkı tedbirler alınması gerektiğini ısrarla söylerken bazı hükümetler uzmanlara kulak asmamaya devam ediyor. Ancak içinde Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülke sıkı tedbirlere dönmekte gecikmedi. Yaz sonlanırken yavaş yavaş sıkı tedbirlere dönüş yapılması uzmanları ve sağlıkçıları sevindiriyor.
Korona virüsün ikinci dalgasını önlemek için nelerden kaçınmamız gerektiğine dair açıklamalarda bulunan uzmanlara göre gerekli tedbirlerle Covid-19 kapma riskinden kurtulabiliriz.
İNSANLAR NEREDE HASTALIĞA YAKALANIYOR?
Uzmanlar, çoğu kişinin hastalığı evlerindeki bir üyeden kapıp yine evin içinde bir başka kişiye bulaştırdığını söylüyor.
Peki ya evin dışı? Parka yaptığımız günlük yürüyüşlerde de tehlikede miyiz? Maskesiz koşan yürüyenler virüs bulaştırır mı?
Korona virüs konusunda çalışmalar yapan uzmanlar, "Muhtemelen hayır! Dışarıda virüsün etkisini seyrelten sınırsız etken var. Verdiğiniz nefes çok çabuk yayılıp yok oluyor" diyor ve ekliyor: "Bu da virüsün size bulaşması için yeterli zaman olmadığı anlamına geliyor."
Massachusetts Dartmouth Üniversitesi'nde görevli biyoloji alanında uzmanlaşan doçent Erin Bromage ise bir yazısında "Enfekte olmak için virüsün bulaşıcı bir dozuna maruz kalmanız gerekir. MERS ve SARS ile yapılan bulaşıcı doz çalışmalarına dayanarak, bazıları bir enfeksiyonun yerleşmesi için 1.000 SARS-CoV2 viral partiküllerinin gerekli olduğunu düşünüyor" ifadelerine yer vermişti.
Marketler, pazar yerleri, parklar ve toplu taşıma gibi insan yoğunluğunun fazla olduğu riskli yerlerden kaçınmamız gerektiğinin altını çizen uzmanlar, ayrıca düğün ve cenaze gibi insanların birbirleriyle temasının kaçınılmaz olduğu yerlerden de kaçınmamız gerektiğin söylüyor.
"VİRÜSÜN HAVADA KALDIĞI YOĞUNLUK ÖNEMLİ"
“Riskler-Bilin-Korunun” başlıklı makalesi kısa bir süre içerisinde 13 milyondan fazla okunan Bromage, “Nefes almak, yüksek sesle konuşmak ve hapşırmak farklı seviyelerde damlacığı havaya bırakır. Benim bu makaleyi yazmamamın sebebi insanları endişelenmemesi ve zihinsel enerjilerini boşa harcamaması. Sonuçta virüsün havada kaldığı yoğunluk önemli. Açık havada ya da havalandırmanın iyi olduğu geniş alanlarda virüsün etkisi azalır ve yoğunluk riski düşer. Virüs havada ne kadar az yoğun kalırsa oradan enfeksiyon kapma riski daha düşük olur. İnsan farklı düzeylerde damlacık bırakır. Örneğin şarkı söylemek yüksek sesle konuşmaktan daha fazla damlacık dağıtır. Hapşırmak en çok damlacığı üretir. Ağzınızdan çıkan ses ne kadar yüksekse havaya bırakılan partikül de o kadar yüksektir. Bunlar daha uzağa gidebilirler” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...