E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Yalçın Toker

65 Yaştan Büyüklere Noter ve Doktor Eziyetleri Konusunu Noktalarken...
23 Aralık 2015 Çarşamba

Geçen hafta ele aldığım konuyu, bugün de kısaca devam ederek sonlandırmak istiyorum.. Konumuz 65 yaşından büyüklere yapılan acımasızlıklar, adeta eziyete dönüşmüş olan formalitecilik meselesi idi..
Benim başımdan geçmiş olan olayları, meğer ne kadar çok kimseler yaşamış.. Tanıdığım, tanımadığım kişilerden, dostlardan, okuyuculardan öyle çok mesajlar, telefonlar aldım ki anlatamam..
Bilhassa beni yakından tanıyanlar, bu sütunda anlattıklarıma sabredişime şaşırmışlar.. Çünkü hep bilirler ki, ben bu gibi durumlarda, doktor olsun, noter olsun kimsenin önünde asla eğilmem, onlara; “alın başınıza çalın vereceğiniz o kağıdı!” deyip, çeker giderim.. Yaratılışım bu..
Peki o gün niye katlandım dersiniz.. Bin bir çeşit abuk sabuk sorulara cevap verişim.. Doktorun “ikişer nüsha fotokopi çektir getir!” emrini yerine getirmek üzere dört kat merdivenlerde koşuşturuşum.. Noterin; ”Bu resim altı ayı geçmiş” deyince hemen çevrede fotoğrafçı arayışına çıkışım.. Saatlerce görevinin başına gelecek doktoru bekleyişim..
Kısacası bütün bu saçmalıklara sabırla katlanışım nedendi bilir misiniz?
Kültürümüze hizmet yönündeki bir girişime katkıda bulunmak, dedem Mirza Beyin adının yaşatılmasını sağlamak, hemşehrim olan köylülerimin yararlanacağı bir eserde harcımın bulunması duygusu..
Yoksa herhangi bir maddi çıkarım için benden bu gibi koşuşturmalar istense idi, bir dakika bile sabredemez çeker giderdim.
Bakınız yıllar öncesine ait bir anımı anlatayım size.. Baskı, dizgi, cilt makinaları ile dolu koskoca bir matbaam vardı. O tarihlerde  “altın yumurtlayan tavuk” sayılan bir de günlük ekonomi gazetem.. Cağaloğlu’nun merkezinde tıkır tıkır işleyen bu değerli varlıklarımı, sadece ağzımdan çıkan bir sözü yalamamak için yok pahasına satmıştım.. Elime geçen paranın tamamını da matbaa ve gazetede çalışanlara dağıtıp o piyasadan çekilip gitmiştim.  O zaman Babıalide hemen herkes, hakkımda “altın yumurtlayan tavuğunu kesti..”, “enayi..” gibisinden laflar etmişti.. Bütün bunları beni tanıyanlar da hatırlarlar..
Neyse şimdi bunlardan söz etmenin yeri ve zamanı değil.. Onun için, geçen hafta başladığım 65 yaş saçmalıkları konusunda bana gelen bazı mesajlara temas ederek meseleyi kapatacağım..
Bir okuyucum, Cumhuriyet Gazetesinde okuduğu bir haberi göndermiş.. Haberde şöyle deniliyor:
“Adıyaman Aile Hekimleri Derneği, notere başvuran 65 yaş ve üzeri herkesten istisnasız “akli meleke raporu” istenmek üzere aile hekimlerine yönlendirilmesinin önüne geçmek amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunmuş.. Gelen resmi yazıda, Avrupa Temel Haklar Şartnamesi’nin “yaş nedeniyle ayrımcılığı yasaklaması” hükmü de anımsatılmış.
Bunun üzerine Adalet Bakanlığı, 65 yaş ve üzeri yurttaşları küçük düşürücü bir uygulama olan, “noter başvurusunda sağlık raporu zorunluluğunu kaldırmış.”  Bakanlık Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıya göre, notere başvuran 65 yaş ve üzeri kişilerin sağlık raporu alma zorunluluğu artık yokmuş. Buna göre, 65 yaşını dolduran yurttaşlar, noterdeki iş ve işlemlerini sağlık raporu zorunluluğu olmadan yapabilecekler.”
Cumhuriyet gazetesinde yer alan bu haberi henüz tam araştıramadım, fakat doğruluğuna inandım. Çünkü Cumhuriyet, kolay kolay yanlış ve yalan haber yazmayan gazetelerin başta gelenidir..
Haberden anlaşılıyor ki, uygulama Avrupa Temel Haklar Şartnamesinin, yaş nedeniyle ayrımcılığın yasaklanması hükmüne aykırı imiş ve bunun üzerine Adalet Bakanlığı da 65 yaş ve üzerine vatandaşlardan noter başvurusunda sağlık raporu zorunluluğunu kaldırmış.
Hal böyle iken, bize yapılanlara ne demeli?.. O kadar eziyetlere katlanmış, üstelik bir hukukçu olan kendime, Yuh olsun bana! deyip konuyu sonlandırmalı mıyım?
Yok.. Bir iki satır daha yazmadan susmayacağım..
Noterler, Adalet Bakanlığınca kaldırılmış olan bir zorunluluğun uygulamasını niçin mi devam ettirmekteler?  İki kat ücret almak için. Yaşlıları doktora gönderirken verdikleri başvuru belgesi için birinci ücreti alacaklar.. Doktordan alınan rapordan sonra da onun tasdiki için ikinci defa.. İşte bunlardan  mahrum kalmamak için vatandaşa böyle davranmaktalar..
Konuya ilişkin bana gelen mesajların pek çoğunda, noterin kendilerinden “aklı başında raporu” istemeden işlemlerini yaptığı da anlatılıyordu..
Mesajlardan bazılarında ise, noterin isteği üzerine gidip kendi aile hekimliğinden beş dakikada aldığı raporla işlemini yaptırdığını ifade edenler de vardı.
Hal böyle olunca, bütün olanlarla ilgili şöyle bir değerlendirme yapılabilir herhalde: Yasal uygulama, yasanın emrine değil, noterin  takdirine göre yapılıyor..   Zaten her gün, her yerde, her alandaki bu tür keyfiliklerin öneklerini basında okumuyor muyuz.. 
Neyse.. İki haftadır, kendi sinirlerimi bozan, sizleri de rahatsız eden bir konu üzerinde durdum.. Fakat artık bunlar da geldi geçti, diyorum.. 
Onun için şimdi sizleri biraz da güldüreyim.. Konuyu, esprili, gırgırlı bir kaç satırla noktalayayım..
Bilindiği üzere noterlik de, hakimlik, savcılık, avukatlık gibi bir kamu görevidir. Noter olabilmek için de Hukuk Fakültesi diploması ve stajı gerekir. Tanıdığım, hatta arkadaşım ve akrabam olan pek çok noter var. Bunların çoğu İstanbul’da değiller..
Yakın akrabam olan şu sıra Anadolu çalışan bir noter, önce avukatlık yapmıştı. Sonra noter oldu..  Kendisine hangi mesleği daha çok sevdiğini sorduğumda bana şöyle demişti: “Noterliği tabii ki..”
Ve izah etmişti.. “Noterlik, hakimliğe, savcılığa, avukatlığa hiç benzemiyor, sabah erkenden işe gelmem de gerekmiyor.. Dairemde de fazla yorulmuyorum.. Başkatibe imza yetkisi verdin mi iş bitiyor. Yani Yalçın abi; Noter kelimesini:  senin telaffuz ettiğin gibi (Noo).. (ter).. (Yani; tersiz.. Terlemeden çalışma) şeklinde de söylemekte haklıymışsın..”
Tabii bunlar espri idi.. Her meslekte böyle şeyler olabilir.. Ama bunlar mesleğin saygınlığını asla bozamaz.. O zaman gülüşmüştük.. Onun için anlattım.     

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 17199 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
65 Yaşından Büyüklere Çektirilen Eziyetler
12/16/2015
NECATİ BİLGİÇ’i de Kaybedince...
12/9/2015
Hayalle Hakikatin Karıştığı Bir İstanbul Hikayesi
12/2/2015
MHP'deki Hüsran ve Bekleyiş devam Ediyor!
11/25/2015
Devlet Bey Ülkücüleri ve Milliyetçileri Hala Üzüyor!
11/16/2015
Sportif Konular... Kaf Sin Kaf... Baba Oğul Demirörenler v.b
11/9/2015
Devlet Bey Daha İstifa Etmedi mi?
11/3/2015
Genel Seçimler ve Tayyip Bey'in Başkanlık Özlemi!
10/22/2015
Sabiha Gökçen ve Dersim İsyanları
10/13/2015
Üç Türk Büyüğü: Atatürk, Ziya Gökalp ve Nasrettin Hoca
10/5/2015
Atatürk'ün Adalete Saygısı ve Bugünkü Saygısızlıklar!
9/28/2015
Arşiv Belgelerinde Ermeni Vahşetleri...
9/21/2015
Ermeni tehciri Kararnamesi ve İttihatçıların Yargılanmaları
9/14/2015
Tuğrul Türkeş ve MHP'deki Yıllarımdan Anılar
9/7/2015
Osmanlı'nın 'Teba-i Sadıka'sı, Ermenilerin İsyan ve Hainlikleri!
8/31/2015
Rumların Kıbrıs Planları, İngiliz’in Kalleşlikleri ve Türk-İslam Dünyasının Umursamazlığı..
8/24/2015
Yunanlıların Pontus Hayalleri...
8/17/2015
Çinlilerin Acımasızlıklarına Tarihten Bazı Örnekler...
8/10/2015
İki Ahmet Davutoğlu!
8/3/2015
IŞİD ve PKK Terör Örgütleri Türkiyemizi Kana Buladılar
7/27/2015
Irak ve Suriye'deki Türkmen Kardeşlerimizin Dramı
7/20/2015
Bu Çinliler Ne Yapmak İstiyor?
7/13/2015
Milliyetçi Harekete Yakışmayan Gelişmeler!
7/6/2015
Ellerinde Kuran'la Kürsüye Çıkanlar!
6/29/2015
Fikret Orman'ın İbrahim'e Sözlerini Beşiktaş Başkanına Yakıştıramadım!
6/26/2015
Merhaba Turktimeseverler
6/22/2015
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Almanya
passolig
İstanbul Başakşehir
Netanyahu
İsveç
konuk oyuncu
burçin terzioğlu
Ersun Yanal
Sayıştay