Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye...  

Bu söz, yeni yayınlanan bir kitabımızın adıdır(*). Sözcü gazetesinin ünlü yazarlarından Mehmet Türker tarafından yazılmış, benim Toker Yayınlarım tarafından yayınlanmıştır. Ülkemizin bu günlerde içinde bulunduğu hali pür mealini anlatan bir kitaptır..

Hemen vurgulamak isterim ki, ben bu yazıyı Yayınevime ait o kitabın tanıtımı amacıyla kaleme almış değilim. Çünkü prensibimdir, kendi bastığım hiçbir kitabı bizzat tanıtmam.

Yazımın başlığına o kitabın adını vermekteki amacım şudur: Kitabın adını kullanarak ülkemizin içinde bulunduğu durumu yansıtan bir olayı daha hikaye etmek..

Evet Mehmet Türker’in bu yeni kitabı çıktı.. Her zaman yaptığımız üzere gazetelere, yazarlara o kitaptan göndermemiz gerek.. Bu işi PTT ile yaparız.  60 yıldır yayıncıyım.. Kitap gönderme işinde genellikle PTT kurumunu kullanırız. Eskiden PTT bu işi “bir görev, kültür hizmetine bir katkı” olarak görürdü. Ne yazık ki, ülkedeki her şey, özgürlüklerin yok edilmesi, can ve mal emniyetinin yok olması gibi, kamusal hizmet sayılan bu işte de zihniyet değişmiş durumda.. İster kitap gönder, istersen odun, fiat aynı..

Fiatı 10 lira olan bir kitabı Anadolu’da bir yere göndermek isterseniz en az 9  lira ücret ödersiniz.. Paket ödemeli ise, parasını getirip size teslim ederken PTT en az 2 TL daha alır.. Bu yüzden Yayınevleri, Anadolu’daki müşterilerine kitap gönderemez hale geldiler.

Neyse.. 1840’ta kurulan, Milli Mücadele döneminde, vatana hizmet konusunda Atamız Atatürk’ün tabiri ile “telgrafçıların fedakarane hizmetleriyle” tarihe geçen PTT’nin son bir uygulamasını anlatayım sizlere.. Okuyun, işitin ve şaşırın.. Mehmet Türker’in yazık ettiler güzelim ülkeye sözünde ne kadar haklı olduğunu sizler de onaylayın..

Sözcü Gazetesinin Başyazarı Rahmi Turan Londra’da.. Bu kitabın ortaya çıkması ve basılmasında en çok yardımı olan ve önsözünü de yazan kişidir değerli Rahmi Turan.. Kitaptan üç adedini paketlettim, yakındaki PTT şubesine gönderdim.. Üç kitap 680 grammış ve gönderim ücreti olarak 76 TL istenmiş.. Şaşırdım kaldım.. Yahu ne olmuş bu fiatlara.. Bizim görevliye, “yanlışlık olmasın bir daha baksınlar..” dedim. Bakmışlar, tamammış, 76 lira imiş.. Başka bir PTT şubesine gönderdik, yine aynı.. Bu ne yahu?

Hemen muhasebe dosyasını açtım.. Rahmi Turan, Yakacaklar Ülkeyi veya bir başka kitabını bastığımızda da Londra’da idi.. Yine PTT ile ona üç kitap göndermiştik. Muhasebe dosyasında aradım, taradım o gönderinin makbuzunu buldum nihayet.. Posta alındı belgesindeki bilgiler şöyle: RR 110312535 TR.. Ağırlık: 762 gram.. Ücret 13 lira 10 kuruş..

Yani 13 liralık taşıma ücreti, bugün olmuş 76 lira..  Artış yüzde 600.. Şimdi ne diyeyim bu işe.. En iyisi ağzımı bozmamak için susayım.

Rahmi Turan benim en az 60 yıllık meslektaşım, arkadaşım, dostum, komşum.. Onun için her fedakarlığı yaparım ama 76 lirayı savurmayacağım.. Hemen telefonla aradım.. Durumu anlattım.. O da “sakın kitabı göndermek için 76 lira harcama” dedi.. Ben de çareyi, kitabın Epub formatını maille kendisine göndermekte buldum ve bir dakika içinde kitabın bütün muhtevası, kapağı, tıpkıbasımını içeren e-kitap Londra’ya gitti. Böylece kitabın tam kopyası onun eline geçmiş oldu..

İşte sizlere Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye kitabında dile getirilen gerçeklere bir küçük eklenti..

Yeniçağ Gazetesinin basıldığı, cam çerçevenin kırıldığı, Dolmabahçe’de 38 polisimizin şehit edildiği gibi acılarla başbaşa olduğumuz bu günlerde bakalım başımıza daha neler gelecek.

YİNE VEFATLAR... AĞABEYİM VE DİĞER ACILARIM

Ülkenin bu halleri millete kan ağlatırken, benim kişisel acılarım da yüreğimde katmerlendi yine.. Geçtiğimiz hafta içinde, ağabeyim Servet Toker’i de kaybettim.. Eşi, çocukları, damatları, gelinleri, torunları, dostları ve sevdikleri; başta Feridun olmak üzere Bodrumlu arkadaşları  ile birlikte Ataköy camiinden kaldırıp Kıraç mezarlığında toprağa verdik.. Oradan dönerken düşündüm.. Daha önce sizlere de çeşitli vesilelerle yazdığım gibi.. Kişisel her acılı vefat haberime mutlaka milleti üzecek başka ölüm haberi de ekleniyordu. Rasim ağabeyim’e Turgay Şener’in, ardından kayın validemin vefat haberine İsmet Tongo’nun ölüm haberleri eklenmişti.. Bakalım Servet Ağabeyimin vefatına hangi acılı haber eklenecek diyordum ki.. Haber geldi.. İsmet Ağabeyi, İsmet Sezgin’i kaybetmiştik.. Milletin İsmet abisi.. Değerli devlet adamı.. Bakan.. Kendisinin Bakanlık yaptığı günlerde gazeteci olarak ilişkimiz, Spor Bakanı olduğu günlerde de Beşiktaş Kulübü Divan Üyesi olarak müşterek anılarımız vardı.

Bu satırları yazdığım sırada, eşim yeni bir acı haber daha getirdi.. Dinçer Suyolcu vefat etmiş dedi.. Basın İlan Kurumundan, Bayramoğlu gazeteciler tatil sitesinden ortak anılarımız olan, çocuklarımızın arkadaşlıklarını hala sürdürdükleri Dinçerciğim sen de, ağabeyim Servet Toker de, İsmet ağabey de hepiniz nur içinde yatın.. Dinçer Fenerliydi, ben Beşiktaşlıyım... Artık Dinçer’i maçlardan sonra kızdıramayacağım...  


(*) Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye /Mehmet Türker, Toker Yayınları- www.toker yayinlari.com- Tel: 0535 3199349 ve  [email protected]