Ertürk şöyle devam etti: “Aşı, gereken etkiyi yaratmak için bağışıklık hücrelerine gidiyor evet, ama bunun haricinde kalp hücrelerine de gittiğini tespit ettik. Tabii ki burada gerçek aşıyı kullanmadık. Kendi laboratuvarımızda ürettiğimiz, aşıda kullanılan LNP dediğimiz molekülleri kullanarak bunları vücutta takip ettik. Deney hayvanında istediğimiz etkiyi oluşturmak için de insana verilen dozdan yüzlerce kat daha fazlasını vermemiz gerekiyordu. Yani kesinlikle aşıyla karşılaştırılabilecek bir oran değil. Şunu da belirtmek isterim ki bir virüs vücutta yayıldığı zaman, aşının binlerce, hatta yüz binlerce katı kadar spike protein vücutta oluşup kalbi gerçekten tamamıyla yok edebilecek hale gelebiliyor. Ayrıca ben kendim de mRNA aşısı oldum, yine böyle bir durum olursa yine olurum. Çünkü bir ilaç sizi ölümden kurtarıyorsa, hayatınızdaki kazancı çok daha büyük demektir." |