Cumhurbaşkanı Erdoğan Ombudsmanlık Toplantısı'nda konuştu. Gündeminde Kuzey Irak'ta yapılan referandum vardı. Bu referandumun asla kabul edilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, 'Silopi'de silahlı kuvvetler boşuna gerekli adımları atmadı. Bir gece ansızın gelebiliriz, geliriz' dedi. 'Sınırımızda terörist bir devletin kurulmasına asla izin vermeyeceğiz' diye ekledi.
Konuşmasından satır başları:
Osmanlı'da Divan-ı Humayun, kazaskerlik, kadılık gibi makamların en önemli görevleri halkın şikayetlerini kısa zamanda çözüme kavuşturmaktı. Bizim tarihteki devletlerimizin güçlü, başarılı ve uzun solukluk olmasının sebeplerinden biri de halkın sesine kulak verebilmelerini sağlayacak mekanizmalar kurmalarıdır. Bu uygulama (ombusdmanlık) bize yabancı değildir. Kamu denetçiliği için ilk adımı Başbakanlığım dönemimde attık.
İdare ile halk arasındaki hak arama yolları ne kadar etkin olursa bizim "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışımız da o derece vücut bulur. Kamu denetçiliği kurumumuz bu bağları güçlendirecek en önemli araçlardan bir tanesidir. Çalışmaları bundan sonra da desteklemeyi sürdüreceğiz.
Almanya ile ilişkiler
Konuşmak dahi istemediğimiz sıkıntılı günleri hamdolsun geride bıraktık. Artık önümüze bakıyoruz. Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde hayata geçirdiği kriterleri belki bizi tam üye yapmadı ama demokratik standartları yükseltti. Kopenhag Kriterleri'ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar yolumuza devam ederiz dedik. Artık vakit yaklaşıyor, gidiş o. Almanya seçimleri bir derstir. Artık insanlar her şeyi çok açık net görüyor.
Bizim demokrasiyle, halklarla, haklarla, özgürlüklerle ilgili hiçbir sıkıntımız yok. AB talep etmese dahi biz bu reformları kendimiz için hayata geçirmekte kararlıydık, nitekim öyle de yaptık. Bizim itirazımız maç oynanırken kuralların değişmesinedir. Onlar bize bunu yaptı.
İki ülkede liderler değişiyor diyorlar ki, liderler zirvesini kaldıralım, fasılları da 35'e çıkaralım. Buna itirazının olmayacak da neye olacak. Aç kapa yapılıyor, fasıllar için, "yok" dediler, olmaz; "Sadece fasıl açılır ama kapanmaz". Diğer aday ülkeler söz konusu olduğunda gündeme getirilmeyen kuralların konu Türkiye olduğunda icat edilmesini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye, AB üyeliği takvimini harfiyen yerine getirmiştir.
İngiltere, Brexit yaptı oylamayı ayrıldı. Bunun gerisi gelecek. AB ile ilişkilerde havlu atan taraf biz olmayacağız.
Terörle, uyuşturucuyla, tacirlerine yönelik, ekonomik vurgunculardan, kuralsız dövüşen kişi ve kurumlara karşı birlikte mücadele etmemiz gerekirken bizi yalnız bırakan bir dünya var. Dünyanın şu anki düzeni sürdürülebilir değildir. Bunları BM Genel Kurulu'nda da ifade ettim.
'Yogayla mogayla bu iş çözülemez'
Rohingya Müslümanları ile ilgili talebimiz kabul edildi, bir oturumu BM'de gerçekleştiridik. Önemli olan, o oturuma 1 Cumhurbaşkanı geldi, İran. Başbakan olarak Pakistan ve Bangladeş Başbakanları geldi. Bir de Endonezya'nın başkan yardımcısı geldi. Arakan'a böyle mi sahip çıkılır. Kimsenin sesi çıkmıyor. Sadece kınamamızı en şiddetli şekilde yaptık. Başka ne yaptık ya? Yaptırım yok. Burada çok açıkça bir soykırım var. Rahatsız olabilirler, dünyaya İslami terör diye konuşanlar, Hıristiyani terör, Yahudi terörü, Budist terör diyorlar mı? Budistleri iyi niyet elçisi gibi gösterirler. Myanmar'da bir Budist terörü var. Erdoğan'a yüklenecekler, varsın yüklensinler. Öyle yoga ile moga ile bu işi geçiştiremezsiniz, ortada bir vaka var.
"Erdoğan'a yüklenecekler, varsın yüklensinler"
Rahatsız olabilirler, dünyaya İslami terör diye konuşanlar, Hıristiyani terör, Yahudi terörü, Budist terör diyorlar mı? Budistleri iyi niyet elçisi gibi gösterirler. Myanmar'da bir Budist terörü var. Erdoğan'a yüklenecekler, varsın yüklensinler. Öyle yoga ile moga ile bu işi geçiştiremezsiniz, ortada bir vaka var.
Başbakanımız ve Başbakan Yardımcımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız bir ekip gidecekler, nasıl kamplar kurarız bunun incelemesini yapacaklar.
AB de doğru konuşmuyor. Söz verdiler, 3 milyar avro göndereceğiz dediler. Bir 3 milyar avro daha vereceğiz dediler. 820 milyon avro geldi. Bunlar böyle. Arakan Müslümanlarının yaşadığı trajedi konusunda da aynı şeyleri görüyoruz. Dünya bu kadar zulmü kaldıramaz. Mazlumun ahı yerde kalmaz. Gelin dünyayı herkes için daha iyi bir yer küre haline getirelim. Dünya beşten büyüktür diyelim.
Kuzey Irak referandumu: Kabul edilemez
Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin referandum kararı ülkenin içinden geçtiği durum göz önüne alındığında buram buram fırsatçılık kokan bir girişimdir. Bu referandum kabul edilemez. En sıkıntılı anlarında yanlarında olduk.Bölge sadece bir aşiretin yaşam alanı değildir. Referandum sonucuna bakmasızın yok hükmündedir, gayrimeşrudur. Silopi'de silahlı kuvvetler boşuna gerekli adımları atmadı. Şu an İran aynı durumda. Sınırlardan şu an sadece Irak tarafına geçişe izin var. Bu hafta içinde diğer adımları da açıklayacağız. Giriş- çıkış kapatılacak. Bundan sonra Kuzey Irak Yönetimi bakalım petrolünü hangi kanallarla nereye akıtacak, satacak. Vana bizde. Kapattığımız an o iş de bitti. Sınırlarımızda terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz, bunlar onlar için kuru birer rüya. Asla izin vermeyiz, bir gece ansızın gelebiliriz, geliriz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |