Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, HaberTürk'te katıldığı programda gündeme dair soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Parlamentoda Cumhur İttifakı'nın çoğunluğu yakalayamadığı takdirde bunun bir krize neden olabilmesi ihtimaline ilişkin, "Türkiye yeniden seçime gider mi" şeklindeki soruya Kalın, "Bizde böyle bir endişe yok. Şu ana kadarki gerek kampanyanın seyri, duygusu, meydanların coşkusu, sokakların heyecanı çok güçlü bir şekilde seçimin ilk turda tamamlanacağına işaret ediyor. Parlamentoda da hem AK Parti'nin hem de Cumhur İttifakı'nın çoğunluğu rahat bir şekilde alacağını gösteriyor." yanıtını verdi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı kampanyaya ilişkin gittikleri illeri anımsatarak, alanlarda çok büyük bir heyecanın bulunduğunu yineledi.
İnsanların sorunlarını siyaset yoluyla çözebileceklerine inandıkları için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider geldiğinde buna ilgisiz kalamadıklarını belirten Kalın, "O heyecan çok güçlü. Bunu teyit eden anketler de var elimizde. Tam rakamı açıklamayı doğru bulmuyorum ama birinci turda bir sıkıntı olmadan inşallah Cumhurbaşkanımızın seçileceğini görebiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kalın, parlamentodaki çoğunluğun Cumhur İttifakı'na ait olmama ihtimaline ilişkin soruya ise "Böyle bir ihtimal şu anda görülmüyor. Olmayan bir şey üzerinden de spekülasyon yapmak istemem ama böyle bir tabloyla karşılaştığımızı varsayalım, o günün şartlarında buna tekrar bakılır." dedi.
Sistemin işleyişi açısından parlamento ile cumhurbaşkanlığı makamının uyum içinde çalışmasının, Türkiye'de siyasi istikrar açısından önemli olduğuna işaret eden Kalın, "Ama bizim gördüğümüz, sahadan izlenimlerden hareketle söylüyorum ve anketlere de baktığımızda, Cumhur İttifakı'nın tek başına parlamentoda çoğunluğu sağlayabilecek bir noktada olduğunu gösteriyor. Bunu rahat söyleyebilirim." değerlendirmesinde bulundu.
"Derli toplu şekilde Cumhurbaşkanımız açıklayacak"
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bir röportajında "böyle bir tablo karşısında a, b, c planlarımız var" şeklindeki sözleri anımsatılarak, "Bu plan nedir? Seçim mi yoksa başka a, b ve c'si nedir?" sorusu üzerine "Bütün ihtimaller her zaman masa üstündedir ve değerlendirilir. Şu anda bir şey söylemek erken olur çünkü seçmenin ve genel kamuoyunun da dikkatini dağıtmak bana çok doğru gelmiyor." dedi.
Seçimlere son bir hafta ya da on gün kala Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni sistemle ilgili ipuçları vereceğini bildiren Kalın, şunları söyledi:
"Çok şey konuşuldu bununla ilgili, farklı görüşler ileri sürüldü. Bunları derli toplu şekilde Cumhurbaşkanımız açıklayacak. 'Bakanlıkların sayısı, bürokrasi nasıl azalacak' soruları soruluyor. Biz 'azalacak' diyoruz ama bürokratik kademeleri, oligarşiye dönüşen o ilişkileri biz nasıl minimize edeceğiz ve daha ileri hale getireceğiz, Cumhurbaşkanı'nın bununla ilgili açıklamaları olacak.
"Başbakanlık, başbakan yardımcıları kalkıyor"
"Cumhurbaşkanlığı danışmanları üzerinden Beştepe'de yeni bir demokratik düzen kuruldu" şeklinde söylemlerin sorulması üzerine ise Kalın, şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanımızın çalışma tarzını bilmeyenler, dışarıdan bu tür senaryolar yazıyorlar. Bir kere Cumhurbaşkanımızın çalıştığı ekiplerin her biri kendi alanlarıyla ilgili çalışmalarını getirip arz ederler, bunlar genellikle kolektif çalışmalardır. Cumhurbaşkanına arz edilir ve nihai karar oradan çıkar. Çalışma tarzı budur.
Ama bunlar arasında 'katı hiyerarşik ilişkilerin olduğu, birinin öbürünün ayağına basarak ön aldığı' gibi algılar yaratılmak isteniyor. Bir kere Cumhurbaşkanımız böyle bir yönetim tarzına zaten müsaade etmez. O bütün verileri alır, herkesi dinler. Ben bu kadar kendisiyle yakın çalışan birisi olarak biliyorum. MGK toplantısından özel güvenlik toplantılarına, top secret toplantılara, diğer bütün ekonomi ve sosyal politikalarla ilgili konulara kadar hepsine şahit olmuş birisi olarak bunu net görüyorum. İstişareye önem veren bir liderdir Tayyip Erdoğan. Herkesi dinledikten sonra kararını açıklayıp, onaya sunar, o karar haline gelir."
Kalın, Beştepe'nin siyasi rekabetlerin yaşandığı bir yer haline gelip gelmediğine ilişkin soruya, "Kimse siyasi pozisyon peşinde koşmaz. Burada asıl olan devletin ciddiyeti içerisinde, milletin menfaatine olacak kararları oluşturmaktadır." ifadesini kullandı.
Yeni sistemde devlet protokolünün değişip değişmeyeceğine ilişkin soruya ise Kalın, "Başbakanlık kalkıyor, başbakan yardımcıları kalkıyor, bakanlıklar yeniden yapılandırılıyor." cevabını verdi.
"Şahsi hukukumuza binaen yapılmış bir ziyaretti"
Kalın, seçim sürecinin başlangıcında Genelkurmay Başkanı Akar ile kendisinin 11. Cumhurbaşkanı Gül'ü ziyaret etmesine ilişkin soruya, "Bu ziyaret tamamen Hulusi Akar Paşa'nın ve benim, Sayın Abdullah Gül ile olan şahsi hukukumuza binaen yapılmış bir ziyaretti." dedi.
Gül ile nasıl bir şahsi hukuklarınının sorulması üzerine ise Kalın, sözlerine şöyle devam etti:
"Hulusi Paşa'nın bildiğim kadarıyla 40 yıla varan bir dostluğu var Sayın Abdullah Gül ile. İkisi de devletin farklı görevlerine, makamlarına geldikleri zaman da bu ilişkileri devam etti. Ta ki bugüne kadar. Benim de yaklaşık 15 yıldan fazla bir süredir Sayın Abdullah Gül ile bir tanışıklığım ve hukukum var. Bu hukuka binaen yapılmış bir ziyaret.
Bunun dışında 'gittiler, ultimatom verdiler, darbeydi' gibi siyasi istismar konusu yapılan meselelerin hiç birinin gerçekle bir ilgisi yok. Biz gittik, görüşlerimizi açıkladık, tamamen kendi şahsi inisiyatifimizle görüşlerimizi açıkladık."
Kalın, "Cumhurbaşkanı Erdoğan mı gitmenizi istedi" sorusuna, "Bilgisi dahilinde gittik ama onun talebi üzerine değil. Biz kendi inisiyatifimizle gittik oraya." dedi.
Gül ile görüşmede neler konuşulduğuna ilişkin ise Kalın, şunları kaydetti:
"Birinci sorumuz, 'sizinle ilgili aday olacak, böyle bir hazırlık var' gibi şeyler konuşuluyor. Böyle bir şey var mı yok mu diye bizzat sizden duymak istedik. Gerekli konuları etraflı bir şekilde değerlendirip, tamamen nezaket çerçevesinde...
Çok senaryo yazıldı, ben de ilk defa konuşuyorum bununla ilgili. Bunun böyle bir siyasi istismar malzemesi yapılması... Bir faydası da olmadı bana sorarsanız, bunu hedefleyenlerin. Netice itibariyle de Sayın Gül aday olmayacağını, olmadığını açıkladı, konu kapandı gitti."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...